28 Eylül 2017 Perşembe

Hayvanlarda Eşcinsellik & Biseksüellik

Eşcinsel eşleştirme, hayvanlar aleminde sadece normal değildir, daha da yaygındır. Çalışmalar, yaklaşık 1.500 hayvan türünün böceklerden balıklara, kuşlara ve memelilere kadar aynı cinsiyetten eşleştirmeyi kullandıkları bilinmektedir.

Zürafalar

Zürafalar arasında, karşı cinsten faaliyetten daha fazla cinsiyet var. Aslında, çalışmalar eşcinsel yönelimin zürafalarda gözlenen tüm cinsel aktivitenin yüzde 90'ından fazlasını oluşturduğunu söylüyor. Ve sadece işe doğrudan gelmezler. Erkek zürafalar nasıl flört edileceğini, ilk önce birbirleriyle boğuşmalarını, yani boyunlarını nazikçe diğer vücut boyunca sürtünmelerini bilir. Bu ön sevişme bir saate kadar sürebilir.

 

 

Şişe Burunlu Yunuslar

Hem dişi hem de erkek şişe burunlu yunuslar, bir yunusun diğerini burnu ile uyardığı oral etki de dahil olmak üzere eşcinsel davranış sergiler. Şişe burunlu dünyada eşcinsel aktivite, heteroseksüel oyun ile aynı frekansta gerçekleşir. Erkek şişe burunlu yunuslar genellikle biseksüeldir, ancak yalnızca eşcinsel olma dönemlerinden geçer.

 

 

Aslanlar

Eşcinsellik, aslanlar arasında da yaygındır. İki ila dört erkek genellikle, dişi aslanları mahkemeye çıkarmak için birlikte çalıştıkları koalisyon olarak bilinen şeyi oluşturur. Diğer koalisyonları savuşturmak için birbirlerine bağlılar. Sadakati sağlamak için, erkek aslanlar birbirleriyle seks yaparak bağlarını güçlendirir. Birçok araştırmacı bu davranışı eşcinsel eşleşmeden ziyade klasik “bromance” olarak adlandırıyor.

 

 

Bizonlar

Erkek bisonlar arasındaki eşcinsel aktivite, heteroseksüel çiftleşmeden daha yaygındır. Çünkü dişi bizonlar yılda sadece bir kez boğalarla eşleşir. Çiftleşme mevsiminde, dürtü elde eden erkekler, günde birkaç kez aynı cinsiyette etkinliklere katılırlar. Ve böylece, bizon genç erkeklerde bağlanma oranının yüzde 50'den fazlası aynı cinsiyet arasında gerçekleşiyor.

 

 

Makaklar

Hem dişi hem de erkek makaklar aynı cinsiyette faaliyet gösterir. Ancak erkekler genellikle sadece bir gece için bunu yaparken dişiler birbirleriyle yoğun bağlar kurar ve genellikle tek eşlidir. Bazı makak popülasyonlarında, dişiler arasında eşcinsel davranış sadece yaygın değil, aynı zamanda normdur. Çiftleşme olmadığında, bu dişiler uyumak ve ilişki kurmak için birbirlerine yakın durur ve birbirlerini dış düşmanlardan korurlar.

 

 

Albatroslar

Hawaii'de yuva yapan Layson albatros, çok sayıda eşcinsel ortaklığıyla tanınır. Oahu adasındaki eşleştirmelerin yaklaşık yüzde 30'u iki dişiden oluşuyor. Tek eşlidirler ve genellikle ömür boyu birlikte kalırlar, iki ebeveynin birlikte bir civcivin birlikte başarıyla desteklenmesi gerekir. Yavrular genellikle zaten başka bir iş ilişkisi içinde olan erkekler tarafından babalanır.

 

 

Bonobolar

Bonobolar, bize göre en yakın yaşayan insan olarak kabul edilir ve cinsel zevk aradıkları bilinmektedir. Aynı cinsiyette olmak üzere sıkça çiftleşiyorlar. Bunu zevk için yapıyorlar ama aynı zamanda birbirleriyle bağlantı kurmak, sosyal merdiveni tırmanmak ve gerginliği azaltmak. Eşcinsel faaliyetlerin yaklaşık üçte ikisi kadınlar arasında gerçekleşir, ancak erkekler de birbirleriyle çimler arasında yuvarlanırlar.

Kuğular

Birçok kuş gibi, kuğular da tek eşlidir ve yıllarca tek bir ortağa bağlı kalmaktadır. Birçoğu aynı cinsiyetten bir eş seçiyor. Aslında, kuğu çiftlerinin yaklaşık yüzde 20'si eşcinseldir  ve genellikle aileleri birlikte başlatırlar. Bazen, bir erkek çiftin içindeki bir kuğu dişi ile çiftleşir ve bir .. yumurtası bıraktığında onu götürür. Diğer durumlarda, terk edilmiş yumurtaları benimserler.

Deniz Aygırları

Erkek walruse'ları sadece 4 yaşında cinsel olgunluğa ulaşırlar. O zamana kadar neredeyse tamamen eşcinseller. Olgunluğa ulaştıktan sonra çoğu erkek biseksüeldir ve üreme mevsiminde dişilerle eşleşir, yılın geri kalanında diğer erkeklerle seks yaparken. Yine de sadece eşcinsel seks değil, erkekler de birbirlerine sarılırlar ve suda birbirlerine yakın uyurlar.

Koyunlar

Araştırmalar, koyun sürülerindeki erkeklerin yüzde 8'inin, verimli dişiler civarındayken bile diğer erkekleri tercih ettiğini göstermektedir. Ancak, bu sadece evcil koyunlar arasında ortaya çıkar. Araştırmalar bu eşcinsel koyunların heteroseksüel meslektaşlarından farklı bir beyin yapısına sahip olduklarını ve daha az cinsiyet hormonu saldıklarını bulmuşlar.

27 Eylül 2017 Çarşamba

Eşcinsel Sinema Filmleri ve Belgeseller

Pembe Filmler'den derlenen LGBTİ+ "Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks" + temalı sinema filmleri ve belgeseller..

Philadelphia (1993)
Philadelphia
Tür: Dram
Konu: Eşcinsel ve işinde başarılı bir avukat birgün AIDS virüsü taşıdığını farkediyor. Çok geçmeden çalıştığı hukuk bürosundaki işine de sudan bir sebepten dolayı son veriliyor. Şirketin patronu ile arasının çok iyi olmasından dolayı buna çok şaşıran avukat, şirketi ve patronu aleyhine mahkemeye dava açmaya karar veriyor. Böylece AIDS kurbanın bir insanın toplum içindeki yerini sorgulayan bir dava da başlamış oluyor. AIDS konusu üzerine yapılan en etkili filmlerden olan “Philadelphia” klasik bir mahkeme filminin AIDS konusuna uyarlanmış hali aslında. Tom Hanks’a Oscar kazandıran filmde onun avukatını Denzel Washington, sevgilisini de Antonio Banderas oynuyor.

Naissance Des Pieuvres (2007)
Nilüferler
Tür: Dram
Konu: Floriane yüzme takımı üyesi, alımlı, sarışın ve mükemmel vücutlu bir kız. Küçük ve erkeksi olan Marie içe dönük ve utangaç. Gözlemlemeyi sevenlerden. Anne’in ise kilo problemi var ve biraz dertli ama aynı zamanda lafını esirgemeyen ve dışa dönük bir tip. Anne, gözleri Floriane’dan başkasını görmeyen bir erkek yüzücüye “abayı yakmış”. Bu üç kızın arasındaki ilişki, duyguların yüzme havuzunun ışıltılı ve kuralcı ortamından soyunma odalarının ve yatak odalarının kişisel alanına geçip, arzunun ve kıskançlığın karanlık dehlizlerinde dolaşmaya başlamalarıyla birlikte farklı bir boyut alır.

Yetişkinliğe has özel hayat çelişkileri, kamuya açılıp ergenliğin güvenli dünyasını istila edince ayarlar bozulur… Paris’in hemen dışındaki bir banliyöde geçen Nilüferler senkronize yüzme dünyasından gelen birbirinden çok farklı üç kızın içinden geçtikleri duygusal aşamaları takip eden bir film.

Transamerica (2005)
Transamerika
Tür: Dram, Komedi, Macera
Konu: Son ameliyatına birkaç gün kala transseksüel Bree (doğum adıyla Stanley), hayatında erkek olarak girdiği tek cinsel ilişkinin ürünü olan oğlu tarafından telefonla aranır. Oğlu hapishanededir ve birisinin onu çıkarması gerekmektedir. Bree konuyu hemen geçiştirerek telefonu kapatır. Ancak psikiyatrı buna izin vermez, erkek geçmişinin son cilvesiyle yüzleşmeden ameliyat olmasını uygun bulmaz. Psikiyatrı ameliyatı için gereken imzayı atmadan önce bu yolculuğu ona şart koşar. İsteksiz ve sinirli bir şekilde Los Angelas’dan New York’a gidip yeni tanıştığı oğlu Toby‘i bir dolar ödeyerek hapisten çıkaran Bree’nin tek amacı bu yakışıklı, kokain problemi olan çocuğu üvey babasına teslim edip yoluna devam etmektir. Toby ise Kiliseler Birliği’nden geldiğini öğrendiği bu iyi yürekli Hıristiyan kadınla Los Angelas’a film endüstrisinin kalbine doğru yola çıkmak ister. Arabayla doğudan batıya doğru Amerika’yı bir ucundan diğer ucuna takip eden yolculuğa çıktıklarında başlarına beklenmedik olaylar gelecektir.

Priscilla, Queen of the Desert (1994)
Priscilla Çöller Kraliçesi
Tür: Dram, Komedi, Müzikal
Konu: İşte geldiler. Zafer kazandılar. Muhteşem görünüyorlar. Son derece yaratıcılar, hayret verici görüntüleriyle ve kimseyle karşılaştırılamayacak türden eğlenceli halleri ile bu mutheşem üçlü çölün büyük boşluğuyla mücadele ediyor. 1994 yılında en iyi kostüm dalında Oscar ödüllü kazanan bu yapımda deneyimli aktör Terence Stamp (Yıldız Savaşları), Hugo Weaving (Matrix), ve Guy Pearce (Los Angeles Sırları) son derece gülünç, sudan çıkmış balığı andırdıkları ve kalbe dokunan performanslarıyla bu güne kadar yapılmış en çılgın filmde bir araya geliyor.

Tick avustralyanın eşcinsel cennetinde, tuhaf makyaj malzemeleri satıp Adam ile drag queen showu yapan revü yıldızıdır. bir gün aldığı telefon onu avustralya'nın tam merkezindeki bir kasabaya davet etmektedir. bu sırada eski dostu transseksüel Bernedette’in uzun aşkının ölümü üzerine ona destek olur. onu da alıp eski günlerdeki gibi bir seyehat herkese iyi geleceğini düşünür. gruba Adam da katılır. hatta olaya eski bir otobüsü de katar. artık sahne isimleri ile Mitzi, Felicia ve Bernedette için renkli bir yolculuk başlamıştır. molalarda uğradıkları yerlerde önce tedbirli karşılansalar da içlerindeki sıcak ve sevimli kişiliklerini çabuk gösterirler. taa ki otobüsleri bozulana kadar… başka bir molada Adamın dengesiz bir hareketi onu tehlikeye atar, neticede grup yaşlı ama bir o kadar sevecen makina teknisyeni Bob’u kazanır. ekip tüm kıtayı aşıp hedefe yaklaşırken Tick’in eskiden evli olduğunu hatta bu evlilikten bir çocuğu da olduğunu öğrenir. davet eden de orada otel işleten ayrı yaşadıkları eşidir. hedefte nasıl bir tepki göreceklerinin merakı bir yandan stil ve renk telaşı diğer yandan onları kendi kimlikleri ile yüzleşmeye götürür. Darg Queen olmak utanılası ve eşten evlattan çevreden mahçubiyetle uzaklaşılmaya bir sebep olmadığını göstermek zorundadırlar. karşılaşacakları sonuç ise onları da şaşırtacaktır.

Lola + Bilidikid (1999)
Lola ve Bilidikid
Tür: Dram
Konu: 16 yaşındaki Murat, Berlinli, Türk ve eşcinsel ve deneyime aç bir genç. Murat’ın ailesinde ipler, ağabeyi Osman’ın elinde, Osman’ın bir numaralı yasası ise, başka erkekleri seven erkeklerin birer utanç vesilesi olduğu. Murat buna rağmen, tutkulu bakışlara ve kendisiyle benzer düşüncedekilere rastlama fırsatı yakalamak için, her gece parklara çıkarak piyasa yapıyor. Sonunda kendini kiralık Türk oğlanlar ve travestilerden oluşan ikilemlerle dolu bir altkültüre saplanmış buluyor.

Bu dünya, Murat için yeni bir yuva oluşturuyor. Tıpkı Murat gibi Türk olan Lola, bir travesti şovda şarkıcı olarak sahne alıyor. Lola ve Murat neredeyse ilk andan itibaren son derece sıcak bir dostluk kuruyorlar; ne var ki Lola, Murat’ın ağabeyi Osman’la ilgili bir sırrı saklıyor.

Eating Out 2 (2004)
Yesinler Seni 2
Tür: Komedi, Romantik
Konu: İlk Amerikan gey “devam” filmi, entrikalarıyla ve arzuların dayanılmaz hafifliğiyle karşımızda. 2004 yapımı ilk filmin gördüğü büyük ilginin ardından çekilen Yesinler Seni 2 bu kez beklediğinizden daha fazla tansiyon, eğlence, kahkaha ve elbette bol miktarda görsel şölen (!) vaat ediyor.

Ön-aldatma nedir? Kısaca özetlemek gerekirse mevcut sevgiliden ayrılmadan önce bir sonraki sevgiliyi belirleme durumu. Seks müptelası oldukları rahatlıkla söylenebilecek olan tatlı-kaçık üçlü Kyle, Gwen ve Tiffani bu kez kız ya da erkek tüm okulun gözünü üzerine diktiği çıplak model Troy’u yatağa atmaya karar verir. Kyle’ın Troy’u tavlayabilmesinin yolu ise straight numarası yapmaktan geçiyor. Diğer yandan Kyle’ın eski sevgilisi Matt ise bu planı altüst etmeye ve Troy’u kendi gey kimliğinden ödün vermeden elde etmeye çalışmaktadır.

Peki bu yarışta Tory’u ilk kim elde edecek? Yesinler Seni 2’nin erkek-erkek, kız-erkek kombinasyonları ile şekillenen biseksüel dünyasında hedef çıtaları yükseliyor, cinsel sınırlar yok oluyor ve sonuçlar asla beklendiği gibi olmuyor!

Kinky Boots (2005)
Müstehcen Çizmeler
Tür: Dram, Komedi
Konu: Son derece eğlenceli ve orijinal müstehcen çizmeler, uyum sağlamanın tek yolunun pes etmemek olduğunu ispatlayan ve mutlaka görmeniz gereken bir film! Price ailesi nesillerdir son derece kullanışlı ve muhafazakar erkek ayakkabıları imal etmektedir. Fakat aile işini iflastan kurtarmak için genç Charlie

8 my Point resistent canadian pharmacy . Dripping a last, canada pharmacy online where product weeks nothing no prescription pharmacy cracked use product.
Price, yeni ve sıradışı bir tasarım danışmanına başvurmak zorunda kalır: Göz alıcı ve vahşi sitili ile tozlu eski dükkana taze bir nefes getiren seksi bir travesti şarkıcı!

Flawless (1999)
Kusursuz
Tür: Dram, Komedi
Konu: Homofobik bir adam, eşcinsel komşusunun yardımına muhtaç kalırsa ne olur?

Emekli güvenlik görevlisi Walt’ın, bir grup hırsızı kovalarken geçirdiği bir kaza sonucu, ses telleri zedelenir ve konuşma yeteneğini kaybeder. Terapisinin bir parçası olarak şarkı söyleme dersleri de alması gerekir ama ona bu konuda yardımcı olabilecek tek kişi, eşcinsel komşusu Rusty’dir.

Homofobik Walt’ın ezelden beri hiç hoşlanmadığı Rusty’le girmek zorunda kaldığı zorunlu diyalog, zamanla aralarında bir dostluğun gelişmesine neden olur.

Sommersturm (2004)
Yaz Fırtınası
Tür: Dram, Komedi, Romantik
Konu: Tobi gizliden gizliye en yakın arkadaşına aşıktır; ancak 15 yaşın o körpe hallerinde bunu kabul etmek hiç de kolay değildir. Ufak tefek ittirmelerle yaşanan keyifli anlar ise bir tehdit unsuru oluşturmamaktadır; her şey gizli ve kontrol altında ilerlemektedir. Ama büyük yarışa hazırlanmak için kürek takımıyla kampa gidildiğinde, doğanın ve hormonların çağrısına yanıt vermemek güçleşir ve kamp günleri Achim’in kız arkadaşının iki oğlanın arasına girmesiyle gerginleşir. En yakın arkadaşından ne istediğini tam olarak kestiremeyen Tobi’nin kafası, kampa eşcinsellerden oluşan bir kürek takımının gelişiyle iyice karışır. Cinsel gerilim artar ve Tobi, Achim ve diğer takım arkadaşları yaklaşmakta olan yaz fırtınası kadar şiddetli, ancak bir o kadar da özgürleştirici yüzleşmeler yaşamak zorunda kalırlar. Seksi delikanlıların, gerçekçi diyalogların ve çarpıcı bir sinematografinin öne çıktığı bu cesur film, izleyiciler arasında birçok kalp kıracak ve seyirciyi kendisine bağlayacaktır.

Chuecatown (2007)
Oğlanlar Şehri
Tür: Gerilim, Komedi
Konu: İspanyol sinemasının ünlü yüzlerini komedi temasında bir araya getiren Chuecatown, eşcinsel şişman, sevimli ve kıllı dünyası Bears üzerine odaklanıyor. Seri katilin yakalanması için Chuecatown’da (Oğlanlar Şehri) bir koşuşturmacaya şahit olacağız.

Gohatto (1999)
Tabu
Tür: Dram, Tarihi
Konu: 1865 yılında, Kyoto’da, seçkin bir samuray birliğine bağlı samuraylar arasındaki eşcinsel eğilimler ve aşk ilişkileri… Usta Japon yönetmen Nagisa Oshima filmi için şöyle konuşuyor: “Bir grup erkeğin birlikte yaşadığı her yerde eşcinselliğin bazı yönleri daima varolur.” Bu tabu tema etrafında dönen filmde başrolde Takeshi Kitano yer alıyor.

Milk (2008)
Milk
Tür: Biyografi, Dram
Konu: Hollywood’un en duyarlı yönetmenlerinden Sean Penn, kâh Irak savaşına karşı çıkmış, bazen de işçi sınıfı lehinde açıklamalar yapmış, tercihini her zaman ezilenler lehinde kullanmakta beis görmeyen, sinemanın yüz akı bir sanatçı olmasıyla maruftur. Milk ile de, duyarlı olduğu bir diğer konu, gey hakları konusunda idol addedilen Harvey Milk’in yaşamını beyazperde’ye aktararak yine farkını gösteriyor. 1977’de, Harvey Milk San Francisco Şehir Meclisi’ne seçilerek Amerika’da eşcinselliğini saklamadan bir devlet kadrosunda üst düzey yöneticiliğe seçilen ilk kişi olmuştur. Zaferi, sadece eşcinsel hakları adına önemli değildi. Politik alanda koalisyonlar peşindeydi. Yaşlı vatandaşlardan sendikalı işçilere kadar herkes için, Harvey Milk bir uğurda savaşmanın anlamını değiştiren, 1978’de ölümüne kadar da tüm Amerikalıların kahramanı haline gelen biri oldu. Sean Penn’e ikinci Oscar’ını kazandıran film, aynı zamanda en özgün senaryo ödülüne de sahip oldu.

Dönersen Islık Çal (1993)
Whistle If You Come Back
Tür: Dram
Konu: Beyoğlu’nun arka sokaklarında barmenlik yaparak yaşamını sürdüren bir cüceyle, fahişelik yapan bir travestinin dramatik öyküsü. Toplumun dışladığı bu iki marjinal tipin tanışması karanlık ve pis sokakların birinde gerçekleşir. Cüce (Mevlüt Demiryay), iş çıkışı evine dönerken, sokak serserilerinin saldırdığı ve gerçek bir kadın sandığı travestinin (Fikret Kuşkan) hayatını kurtarır. Gerçekte onu kurtaran, cücenin, o tehlikeli sokaklarda ve gecenin karanlığında kendisini korumak için boynunda taşıdığı düdüktür. Düdük seslerini duyan serseriler kaçıştıktan sonra, travestiyi evine alır. Ne var ki, evinde misafir ettiği ‘kadın’ın aslında bir erkek olduğunu anlayınca büyük bir şaşkınlık geçirir. Ama, yaşamını tek başına, yalnızlığını ise balkonundaki köpekleri ve boynundaki düdüğüyle paylaşarak sürdüren cüce ile, başlangıçta iğrendiği, nefret ettiği travestinin arasında duygusal bir dostluk gelişecektir. Bu güzel dostluk ne acıdır ki, o çirkin dünyanın, sonunda onları birbirlerinden ayırana dek sürecektir…

To Wong Foo Thanks for Everything, Julie Newmar (1995)
To Wong Foo Thanks for Everything, Julie Newmar
Tür: Komedi
Konu: Stil sahibi olmak ve sanatı hayatına giyebilmek seçkinliği tarif eder. Drag Queen olmak ise bu ifadeden başlayıp rüküş ve ucuz olmaya kadar uzanan geniş yelpazede kaliteye yönlendirilsin özendirilsin diye yarışmalarla desteklenmektedir. Uzun adı ile “To Wong Foo, Thanks for Everything Julie Newmar” tüm zamanların en güzel Drag Queen temalı komedilerinden birisidir.

Film Noxi ve Vida’nın Kalifornia daki büyük Drag Queen yarışmasının New York elemelerini kazanmaları ile başlar. Chi-Chi’de onlara ilave olur. Fakat bu sefer ekibin yolculuğu yapabilmesi için uçak biletlerini nakte çevirmesi gerekir. Bu onlara yolculuğu karada götürecek konforu sağlamaz. Yola ikinci el eski bir cadillacla çıkarlar. Onlardan yolda yararlanmak isteyen korucu ile başları derde girer. Ardından araba garip bir kasaba yakınlarında bozulur. Kasaba halkı ile iletişim kurmakdan öte kısa zamanda kaynaşırlar. Öte yandan korucu şerif Dollard onları aramakdadır. Bulduğunda ise kasabada saklanan Drag Queenler yerine, Drag Queen bir kasaba ile karşılaşır! Kasaba bu işi çözüp, onlar Hollywood Kaliforniya’ya vaktinde ulaşabilecekler midir? Bir zamanların mükemmelliğin simgesi Julie Newmar’ın çin lokantasına teşekkür imzalı fotosu onların icon’u olacak ve yol boyunca Chi-Chi kadın elbisesi giyen oğlandan, giydiğine stil veren bir hanımefendiye dönüşecekdir.

My Beautiful Laundrette (1985)
Benim Güzel Çamaşırhanem
Tür: Dram, Komedi, Romantik
Konu: “Benim Güzel Çamaşırhanem”, Thatcher Dönemi İngiltere’ sindeki marjinal kültürleri inceliyor. 1980’ li yıllarda, Güney Londra’ nın Pakistanlıların yaşadığı kesiminde geçen filmde, okul arkadaşı olan iki genç, Johnny ve Ömer’in aşklarını anlatıyor.

İşçi sınıfından olan Johnny’ nin (Daniel Day Lewis), göçmenlerden nefret eden “National Front” isimli faşist bir gruptan arkadaşları vardır. Eşcinsel Pakistanlı Ömer (Gordon Warnecke) ise, vaktinin çoğunu yatağında geçirmek zorunda olan babasıyla yaşamaktadır.

Ömer’in zengin amcası Nasser (Saeed Jaffrey), akrabalarına yardımcı olmak amacıyla önce Ömer’e bir garajda iş bulur, sonradan da onu eski bir çamaşırhanenin başına geçirir. bu sırada tanışan Ömer ve Johnny, çamaşırhaneyi, neon ışıklarıyla süslenmiş, içinde bir akvaryum, video oyunları bulunan “Powders” isimli bir yere dönüştürmeye karar verirler. Johnny, çamaşırhaneyi, hayat çizgisini değiştirebilecek ve kendisine olan saygısını tekrar kazanmasını sağlayacak bir mkan olarak görmektedir. Oysa Ömer, bunu o kadar da önemsememektedir. Bir dönemin Londra hayatından ve insanlarından kesitler sunan filmde, Frears ve Kuresihi, sınıf, ırk, aile ve seks konularına neşeli bir bakış açısı getiriyorlar.

The Broken Hearts Club (2000)
Kırık Kalpler Kulübü
Tür: Dram, Komedi, Romantik
Konu: Dostlar arasındaki en kısa yol her zaman düz çizgi değildir. Kaliforniya tüm güzellikleri ile arkadaşlıklar için yeni sayfalar açar. Dennis, fotoğrafçı, dost canlısı ve eşcinseldir. 28. yaş günü kutlamak için toplandıkları gece neyi aradığını ve hayatını sorgulamaktadır. romantizm ve erotizm arasında dengeler artık sığınılacak emin bir limana işaret etmektedir.

Benji, görünüşte punkçu ve jimnastik salonları müptelası bir gençtir ve bu tutkusu sık sık onun başını belaya sokmaktadır. Öbür taraftan sıkı bir psikiyatri öğrencisi olan Hawe ise eski erkek arkadaşının etkisinden kurtulamamaktadır. Yakışıklı Cole herkesin hayran olduğu biridir ama o kendisi ile sevgilidir. Patrick ise onun tam aksine kendine güvenmemesi yüzünden hep alay edildiğini sandığından çok sıkılmaktadır. Uzun süreli arkadaşlarını anlatıp duran ama hep yalnız yaşayan Taylor ise dert anası görüntüsünün üstesinden gelmek zorundadır. tüm ekibin adeta sığınağı durumunda olan lokantanın sahibi Jack olgunluğu ile hep denge sağlamaktadır… Bir de ekibe en son katılan çaylak Kevin aşk konusunda aceleci, hayat konusunda tecrübesizdir.

Arkadaş grubu komedisi ve eşcinsel draması olarak keyifli bir film olan “kırık kalpler klübü”, hayatı ve neticesini tekrar düşündürüyor.

Bent (1997)
Kırık
Tür: Dram, Romantik, Savaş
Konu: Martin Shaw’ın ünlü tiyatro oyunundan uyarlanan bu film, Nazi Almanya’sında toplama kampına düşen iki eşcinsel erkeğin dostluğunu, yakınlaşmasını ve şartlar yüzünden platonizmden ötesine geçemeyen aşkını anlatıyor.

Karakterlerden biri (Max) eşcinsel olduğu bilinmediğinden dolayı pembe üçgenli gömleği giymek yerine sadece Musevi işareti taşıyan bir gömlek giymeyi tercih ediyor. Eşcinselliği gururla taşıyan ve o durumda eşcinseller dışında başka bir gruba dahil olmanın pek bir avantajı olmayacağını fark eden Horst ise asla gururundan ödün vermiyor.

Gerçekten söyleyecek bir şeyi olan, eşcinsel onur üzerine semboller ve kafa yormayı gerektirecek diyaloglar içeren bu film izlenmesi gereken klasikler arasında. Ancak filmin amacı izleyicileri ağlatmak değil, eşcinsellerin Nazi Almanya’sındaki durumunu gözler önüne sermek ve Nazi toplama kamplarındaki zulmün her tür azınlığa ayrım gözetmeden uygulandığını göstermek. Herhalde Nazi kampları, eşcinsellerin ayrımcılığa maruz kalmadığı nadir yerlerden biriydi.

In & Out (1997)
Vücut Dili
Tür: Komedi
Konu: En yakınınız, sevgiliniz veya evleneceğiniz kişi sizden çok önemli bir sırrını gizliyor. Üstelik bu seks ile ilgili bir sır. Büyük şehirlerde kendini saklamaktan çekinmeyen homoseksüellerin yanında küçük şehirde yaşadığı için normal bir vatandaş gibi gözüken bir öğretmenin komedisi “In and Out”… Bu eğlenceli filmin yönetmeni ise “Kirli Çürük ve Adi”, “Little Shop Of Horrors” ve “Peki ya Bob?” gibi nitelikli filmleriyle tanıdığımız Frank Oz...

XXY (2007)
XXY
Tür: Dram
Konu: Alex, annesi ve babasıyla birlikte Arjantin’den Uruguay’daki küçük bir balıkçı kasabasına taşınan on beş yaşında bir kızdır. Ancak, herkesin bildiği ama kimsenin sözünü etmediği bir sırrı vardır: Alex, çift cinsiyetlidir. Ailesinin hali vakti yerinde arkadaşlarının yeniyetme oğullarıyla birlikte ziyarete gelmeleri, herkes için bir kırılma noktası olacaktır. Yönetmenin bu ustalıklı ilk filmi, cinsiyet, cinsellik, toplumsal cinsiyet kimliği ve çocuklar anne-babalarından daha akıllı olduğunda tüm bu konularla baş etmenin güçlüğü üzerine parlak bir keşif yolculuğu.

Prick Up Your Ears (1987)
Kulaklarını Dik
Tür: Biyografi, Dram, Komedi
Konu: Joe Orton ile Kenneth Halliwell”in Kraliyet Akademisi Drama Sanatları bölümünde tanışmaları ile başlayan ilişkileri 15 yıl sürer. Homoseksüelliğe hapis cezasını öngören 60”lar İngilteresi’nde bu çift birlikte yaşar ve birlikte çalışır. Ancak zaman içinde ilişkideki rolleri değişeceklerdir. Taşradan gelen, eğitimsiz ve maceraperest Orton kendini yetiştirip tiyatro kariyerinde hızla yükselirken, şehirli ve eğitimli Halliwell istediği her şeye partnerinin sahip oluşu karşısında ezilir. Başarı dışında herşeyi paylaşan çiftin arasındaki eşitsizlik, onları kaçınılmaz bir sona doğru sürükleyecektir.

20 Centimeters (2005)
20 Santimetre
Tür: Komedi, Müzikal
Konu: İspanyol yönetmen Ramon Salazar’ın 20 Santimetre’si, Priscilla, Çöllerin Kraliçesi’nin ihtişamının Almodovar filmlerinin canlılığı ve rengârenkliliğiyle buluşmuş hali. Narkoleptik bir transseksüel olan Marieta (Monica Cervera) fazlalık gibi gördüğü 20 santimlik aletinden kurtularak hayalindeki göz alıcı kadın kimliğine kavuşmak için can atmaktadır. Hiç olmadık zamanlarda birdenbire uyuyakaldığında ise rüyalarında o kadın olup, her dilden şarkıları kostümlü, fantastik ve sürreal koreografiler eşliğinde söyleyebilen şahane bir şarkıcıya dönüşüverir. Dusty Springfield, Madonna ve Queen gibi isimlerin en çok sevilen parçalarının Marieta tarafından yeniden yorumlanmış versiyonları sizi oturduğunuz yerde dans ettirecek; istediği kimliğe kavuşma serüveni ise içinizi ısıtacak.

Mambo Italiano (2003)
Mambo Italiano
Tür: Dram, Komedi
Konu: Yirmili yaşlarının sonundaki Angelo’nun anne babası Maria ve Gino, 1950”lerde İtalya’dan Montreal”e göç etmiş, ama bu yeni dünyaya hiçbir zaman tam olarak alışamamışlardır. Mutlu dünyaları, oğullarının bir ev sahibi olmak istemesiyle gölgelenir. “Bir çocuğun evlenene dek ailesi ile birlikte oturmasında ne sakınca vardır?”
Oğullarının çocukluk arkadaşı Nino da onunla oturmaya karar verince biraz rahatlarlar. Oysa bu rahatlık çok kısa sürecektir. Çünkü Angelo ve Nino sadece arkadaş değil, “sevgili”dirler!
Ve aileler bunu öğrendiklerinde ortalık cehenneme döner…

The Amazing Truth About Queen Raquela (2008)
Kraliçe Raquela'nın Harikulade Gerçekliği
Tür: Biyografi, Dram
Konu: Raquela, Cebu şehrinin sokaklarından kaçıp Paris’te peri masalı gibi bir hayat yaşamak ve gerçek aşkı bulmak isteyen Filipinli bir transseksüel. Zamanının çoğunu, gelip onu kurtarabilecek adamlarla internette sohbet ederek geçiriyor. Geleceklerini söylüyorlar, ama Raquela her seferinde havaalanında boşu boşuna beklerken buluyor kendisini. Hayalini gerçekleştirebilmek için, fuhuştan daha çok para kazandıran internet porno işine giriyor. Porno yıldızı olarak edindiği şöhret onu yeni arkadaşlarla tanıştırıyor: İzlandalı transseksüel Valerie ve Raquela’nın çalıştığı web sitesinin sahibi Michael. Valerie, Raquela’nın İzlanda’ya kadar gelebilmesini sağlıyor, Michael ise onu Paris’e davet ediyor. Paris Raquela’nın rüyalarındaki yer mi? Peki ya Michael, Raquela’nın beyaz atlı prensi mi? Kraliçe Raquela’nın Harikulade Gerçekliği’nin belgesel mi kurmaca mı olduğuna karar vermek, gerçekle kurgu arasındaki yerini belirlemek zor. Zira filmde, yönetmen Olaf de Fleur’u, kendi rüyasını kameranın takibinde yaşamak için ikna eden capcanlı bir Raquela Rios, nam-ı diğer Kraliçe Raquela ile tanışıyoruz; onun gerçek hayat deneyimlerini izliyoruz. Düşünceli, akıllı ve transseksüelliğin kendisini kalıplara sıkıştırmasına izin vermeyen bir karakter olan Raquela, bu kurmaca filmin bir belgesele, belgeselin ise bir peri masalına dönüşmesi için ilham kaynağı oluyor.

The Living End: Remixed and Remastered (2008)
Yaşamın Dibi
Tür: Dram, Macera
Konu: Ünlü yönetmen Gregg Araki’nin 1992 yapımı postmodern filmi, yenilenmiş kopyasıyla karşınızda. Yaşamın Dibi 90’larda geçen, hardcore endüstriyel müziğin ritim tuttuğu, delicesine tutkulu bir eşcinsel aşk hikayesi. Film toplumla uyumsuz iki gencin arasındaki ilişki üstüne kurulu: Yersiz yurtsuz, geçinmek için bedenini pazarlayan Luke ve HIV pozitif olduğunu keşfedince hayatı alt üst olan sinema yazarı Jon. Kaybedecek gerçekten hiçbir şeyleri olmayan bu ikili, Amerika’nın bağrına doğru yarı sürreal bir yolculuğa çıkıyor. Strand Releasing ve Fortissimo Films filmin 16 mm orijinal kopyasını temizleyip HD’ye aktardı, yeniden renklendirdi, müziklerini remiksledi; kısacası Gregg Araki’yle birlikte filmi neredeyse baştan yarattılar. Bu şekilde, filmin ruhuna ruh kattılar ve mesajlarını öne çıkardılar. Queer New Wave akımının klasiklerinden sayılan Yaşam Dibi, suskunların ve hakları ellerinden alınanların sesini beyazperdeye taşıyor.

Boy Culture (2006)
Erkekçe
Tür: Dram
Komedi: Matthew Rettenmund’un romanından uyarlanan Erkekçe, seksi, eğlenceli ve zekice yazılmış bir eşcinsel komedisi. Bu ikinci uzun metrajlı filminde Brocka, sıradışı eşcinsel bir aile ile karşımızda: X, daima 12 zengin erkekle sabit tuttuğu seçkin bir müşteri portföyü olan pahalı bir erkek fahişedir ve ucunda para yoksa kimseyle asla yatağa girmez. Eşcinsel kimliğini yeni keşfetmiş olan ve doğru erkeği bekleyen güzel ev arkadaşı Andrew’a gizli bir aşk besler. Ama Andrew’a göre bir fahişe onun için doğru erkek değildir. Evin diğer sakini, sevişmeye bir türlü doyamayan 17 yaşındaki Joey ise, X’e için için yanmaktadır. Bu üç erkek arasında yoğun bir cinsel gerilim yaşanırken, X’in 12 kişilik kadroyu doldurmak için tanıştığı 79 yaşındaki münzevi Gregory her şeyin üstüne tuz biber eker.

Kraliçe Fabrika’da (2008)
The Queen is in the Factory
Tür: Dram
Konu: Kalıpları ve sınırları olan genç moda editörü Yağmur (Dicle Kartal) erkek kardeşi Bulut’un (Çağrı Aslan) eşcinselliğini kabul etmemektedir. Oyun yazarı olmak isteyen Bulut “Fabrika” adını verdiği evinde, kendine Andy Warhol’culuk oynadığı bir dünya yaratmıştır. Yağmur sevgilisi Kaya’nın (Fatih Günaydın) evlilik beklentisi ile boğuşurken, Bulut’da erkek arkadaşı Kaan’ın (Şenol Demir) dünyasına ayak uydurmaya çalışmaktadır. Bu iki kendi içinde farklı çatışmaları olan ilişki devam etmeye çalışırken bir ölüm haberi her şeyi değiştirecektir. Yağmur’un yakın arkadaşı Efe (Umut Armağan) “nefret cinayetine” kurban gitmiştir. Bunun üzerine Yağmur bir karar verir: kardeşini “tedavi ettirecek, onu kurtaracaktır”. Sonunun Efe gibi olmasını engelleyecektir. İki kardeşin çıkacakları bu traji-komik yolculuk yıllarca bastırdıkları ne varsa su yüzüne çıkaracak, onlara yeni bir hayatın kapılarını açacaktır.

“Kraliçe Fabrika’da”, anne ve babaları tarafından hiç “dokunulmamış”, yirmili yaşlardaki iki kardeşin: YAĞMUR ve BULUT’un hikayesi. Film aile bağlarına, gençliğe, ilişkilere, aşka, sekse, aldatmaya ve romantizme GENÇ, DİNAMİK, FARKLI ve CESUR bir bakış açısıyla yaklaşmayı hedefleyen küçük/bağımsız bir yapım.

Kamera önünde ve arkasında gençlerin çalıştığı film Andy Warhol, Woody Allen ve Liza Minnelli gibi isimlere göndermeler yapıyor.

Basında büyük yankı uyandıran Gay İkonu rolünü HANDE YENER’in üstlendiği filmde BİLLUR KALKAVAN, GÜLSEREN GÜRTUNCA, ONUR BAŞTÜRK ve ÖZGÜR ÖZBERK konuk oyuncu olarak yer alıyorlar.

Film, geçen yıl Epsilon Yayınları’ndan “Hep Böyle Kal” adlı romanı yayınlanan Ali Kemal Güven’in ilk uzun metrajı.

Ünlü isimler de dahil olmak üzere kimsenin maddi bir karşılık almadığı film, onbeş günde, neredeyse sıfır bütçeyle çekildi.

Presque Rien (2000)
Come Undone
Tür: Dram, Romantik
Konu: Annesiyle yaşayan 18 yaşındaki eşcinsel bir gencin bir gün sahilde yaşıtı bir sevgili bulmasıyla gelişen olaylarını anlatan film ülkesi dahil birçok ülkede ödül alan filmlerden biri oldu…

Eating Out (2004)
Yesinler Seni
Tür: Komedi
Konu: Yönetmen adayı Niomi, lezbiyen p*rnoları çekerek hayatını kazanmaktadır. Bu çabaları arkadaşlarından sert eleştiriler alır. Heteroseksüel erkek olan film yapımcısı patronları, çektiği filmleri, fantezi peşinde koşan erkeklere değil de; gerçek lezbiyenlere hitap ettiği için fazla gay bulurlar ve yapımcılığını üstlenmeyi reddeder-ler. Tam bu dönemde Niomi, bir çöpçatan şovunun lezbiyenlere ayrılan ilk bölümünü çekme teklifi alır.Ama tabi ki de bu programda katılımcılar, gerçekten de lezbiyen bir çift olup, çıkmaya başlamaya-caklardır.Gerçek lezbiyenler tarafından, gerçek lezbiyenler hakkında yapılan ilk Japon filmi olan Şeker Şey;hem seksi, hem romantik, hem de taptaze senaryosu ve kadın cinselliği hakkındaki heyecan verici bakış açısıyla son derece ilginç bir film.

The History Boys (2006)
Tarih Öğrencileri
Tür: Dram, Komedi
Konu: 2005’te altı Tony Ödülü birden alarak Broadway’de olay yaratan bu oyun, tiyatro yönetmeni Nicholas Hytner tarafından (ki Kral George’un Deliliği ve The Object of My Affection / Aşkımın Hedefisin’i de yönetmiştir) tiyatrodaki oyuncu kadrosuyla birlikte beyaz perdeye uyarlanmış. Çokkatmanlı ve sürükleyici bu trajikomedi, büyümek, eğitimin amacı, öğretim yöntemleri, eşcinsellik ve İngiliz eğitim sistemi gibi temaları işlemektedir. 1983’te Yorkshire’da geçen filmde, sekiz öğrencinin Oxford ve Cambridge’e başvurma süreçlerine tanık olunmaktadır. Onlarla yakından ilgilenen iki öğretmenleri vardır: Öğrencilerin zihinlerini açmayı amaçlayan Hector ve sınav kurulunun dikkatini çekecek taktikler öğretmek üzere okul müdürü tarafından tayin edilen Irwin.

Ma Vie En Rose (1997)
Pembe Hayat
Tür: Dram
Konu: Ludo, harika ailesi ile beraber Paris’in masallarını andıran güzellikteki bir banliyösünde mutlu bir hayat sürmektedir. Hayatı imrenilecek kadar güzeldir. Ancak ortada bir sorun vardır. Ludo ne istediğini bilmektedir ve bir rüyası vardır: Ludo bir kız çocuğu olmak istemektedir!

Farklılığın, arzunun, sihrin neşe dolu ve acı-tatlı hikayesi… Sıra dışı genç oyuncu George Du Fresne’nin hayret verici performansı sayesinde Ma Vie En Rose, gerçek bir sinema deneyimi.

Normal (2003)
Normal
Tür: Dram
Konu: Roy ve Irma (Jessica Lange “Postacı Kapıyı İki Kere Çalar”dan), Applewood bir aile olarak yıllardır birlikte yaşamaktadırlar. Kızları Patty Ann (Hayden Panettiere “Heroes” dan…) onlarla birliktedir. Oğulları ise şehir dışındadır. 25. evlilik yıl dönümlerinde Roy, aldığı kararı eşine açıklar ve artık transeksüel kimliğini ortaya koyacaktır! Etki sahası aileyi de aşan bu karar, pek çok dönemden geçerek sonuca ulaşır.

Get Real (1998)
Get Real
Tür: Dram, Romantik
Konu: Steven 16 yaşında eşcinsel olduğunun farkına varmış bir gençtir. Cinselliği yaşamak içinse çok şevklidir hatta kimi zaman parak kenarında bulunan erkekler tuvaletinden bile medet ummaktadır. Yakın arkadaşı ve sırdaşı olan Linda onu hep uyarmış olsa da Steven için bu artık takıntı haline gelmiştir. Kendine benzer birini ararken karşısına okulun koşu takımı yıldızı ve kızların favorisi John çıkıverir. ilk açılmalar ve kendini buluşların ardından birbirlerini keşfederler. John bu durumun altında ezilmektedir ve kendini frenleme kararı alır. Diğer bir yandan bu evrede Joha’a genç kızların tekliflerine ilgili gibi davranması Steven’ı yaralamaktadır. Nerede ciddiye alıp nerede ise soğukkanlı durmasını yeni öğrenildiği gençlikte böylesi bir ilişki, Steven’ı ağırlığı ile çok kısa zamanda ezer. Tahammülün bittiği yerde ise koca bir okul, farketmedikleri gizli hayatlarla yüzleşirler.

Before Night Falls (2000)
Karanlıktan Önce
Tür: Biyografi, Dram
Konu: Aynı zamanda başarılı bir ressam ve heykeltraş olan ve 1996 yılında çektiği ilk filmi “Basquiat”la pek çok festivalde ödül kazanan Julian Schnabel’ın Kübalı şair ve yazar Reinaldo Arenas’ın otobiyografik romanına dayanarak çektiği “Karanlıktan Önce”, yazarın yaşamını Küba’daki çocukluk yıllarından New York City’deki ölümüne dek geniş bir perspektiften ele alıyor. Küba Devrimi’nden sonra yaşananları içeriden bir bakışla karşımıza getiren filmde, eşcinsel bir yazar olduğu için hapse atılıp işkence gören Arenas’ın, en zor anlarında bile yazmaktan vazgeçmeyişine tanık oluyoruz. Ülkemizde biraz gecikmeli olarak vizyona giren filmin, parlak oyuncu kadrosuyla dikkat çektiğini ve 2000 yılında Venedik Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü aldığını hatırlatalım…

Hate Crime (2005)
Nefret Suçu
Tür: Dram, Gerilim, Mistik, Suç
Konu: Tommy Stovall tarafından yönetilen 2005 yılı yapımı filmde, yeni taşındıkları mahallede komşuları tarafından nefret suçuna maruz kalan eşcinsel bir çiftin yaşadıklarını konu ediliyor. Hate Crime, güçlü bir aşkın bazı hoşgörüşürüz kişiler karşısında nelerle sonuçlanabileceğini anlatan bir film. Ayrıca film oyun kadrosu ile dikkat çekiyor.

Boys Don’t Cry (1999)
Erkekler Ağlamaz
Tür: Dram, Romantik, Suç
Konu: Başrol oyuncusu Hilary Swank’a 2000 Oscar’larında sürpriz bir ödül kazandıran “Erkekler Ağlamaz”, korkutucu olduğu kadar büyüleyici bir drama…Amerika’nın göbeğinden olağanüstü bir ikili hayat, karmaşık bir aşk üçgeni ve bölgeyi sarsacak bir suç doğuyor… Brandon Teena (Hilary Swank), Nebraska’nın Falls City kentine yeni gelmiş, umut veren bir geleceği olan ve bu küçük kırsal toplumu büyüleyen bir genç. Eğlenceden hoşlanan cazip Brandon’a herkes hoş bir flört, cömert ve sadık bir arkadaş gözüyle bakıyor. Oysa o aslında olanaklarının ötesine geçmiş bir hayalci, bir palavracı… Brandon’ın, çoğu kadın olan arkadaşları onun arzularının yoğunluğunun farkında oldukları halde, içlerinden hemen hemen hiçbiri onun kimliğinin ne ölçüde kendi icadı olduğunu fark edemiyor. Brandon’ın vahşice öldürülmesi, onun yetişmesine ilişkin olarak, daha önce kasabalı komşuları için meçhul olan ayrıntıları ortaya çıkartıyor.

My Own Private Idaho (1991)
Benim Güzel Idahom
Tür: Dram, Romantik
Konu: Oldukça küçük bir bütçeyle çekilen bu bağımsız film, bazı olumsuz eleştirilere ve dağıtımının sınırlı olmasına karşın kısa sürede başarı kazanarak eşcinsel sinema klasikleri arasında yerini aldı. Film, Mike ve Scott adlı iki erkek sokak fahişesinin izini sürmektedir. Mike’ın annesini aramak için Idaho’ya giden iki arkadaş, daha sonra kendilerini İtalya’da bulurlar. Zengin bir aileden gelen Scott, davranışlarının bir başkaldırı olduğu iddiasındadır. Mike ise eşcinsel ve aniden uykuya dalan bir narkoleptiktir. Bu kişisel keşif yolculuğu boyunca kurulan güçlü arkadaşlık, tek taraflı romantik bir sevgiye dönüşür.

The Next Best Thing (2000)
Tatlı Sürpriz
Tür: Komedi, Romantik
Konu: Abbie ve Robert çok iyi arkadaştırlar, paylaştıkları çok şey vardır, hayata bakışları, zekaları, görüşleri ve tabii aşktaki şanssızlıkları…

Belki de çok iyi bir çift olabilirlerdi, ama tek bir şey onları bu birliktelikten uzak tutyordu o da Robert gay olması. Ama kader onları bir gece beraberce gittikleri bir kokteylden döndükten sonra yakaladı ve onları bir aile haline getirdi. Karşılarında beklemedikleri bir dünya vardı ve çocukluydular. Onlar belki de mükemmel bir aile değillerdi ama yaşadıkları tatlı bir sürprizdi.

Dostana (2008)
Dostana
Tür: Dram, Komedi, Romantik
Konu: Yeni bir kiralık ev arayan Kunal ve Sameer güzel bir ev bulurlar. Ama bir sorun vardır. Çünkü evde yaşayan bir kız olduğu için kiracı olarak bayanlar tercih edilecektir. Eve yerleşmek için Kunal ve Sameer, eşcinsel olduklarını söylerler. Böylece eve yerleşirler ama bu yalan ileride başlarını çok ağrıtacaktır.

Sheng Xia Guang Nian (2006)
Sonsuz Yaz
Tür: Dram
Konu: Vakit yaz. Sen ve ben. Bizi betimleyecek bir sözcük yok. Arkadaş mıyız, âşık mı? Tayvan’ın en genç yönetmenlerinden biri, bir aşk üçgeni çerçevesinde incelikli bir dostluk, yalnızlık korkusu ve olgunlaşma senfonisi sunmaktadır. Shane ve Jonathan ilkokuldan beri tanışmaktadır. Shane sınıfın soytarısı, Jonathan ise en parlak öğrencisidir. Garip bir dostluk olarak başlayan ilişkileri zamanla tek taraflı bir yasak aşka dönüşür; ta ki Carrie adlı yalnız bir kız hayatlarına girinceye dek. Üçü de er geç, gençlikte yaşanan duyguların kolay kolay geçip gitmediğini fark edecektir.

Comme Les Autres (2008)
Bebek Sevgisi
Tür: Dram, Komedi, Romantik
Konu: Uzun zamandır birlikte olan Manu ve Philippe,40’lı yaşların başında kariyer sahibi iki eşcinseldir… Manu çocuk doktoru, Philippe ise avukattır. Manu artık çocuk istemekte fakat Philippe ise buna karşı çıkmaktadır. Manu’nun çocuk sevgisi onu farklı arayışlara iter. Ve bir gün ufak bir trafik kazası ona istediği bebeğe ulaşma şansı verecektir…

Fighting Tommy Riley (2005)
Fighting Tommy Riley
Tür: Dram, Spor
Konu: Antrenör Marty Goldenberg uzun süredir ortalarda görünmemektedir. Antrenörlük kariyerinde eski günlerine dönebilmek aiçin yeni bir yetenek keşfetmek zorundadır. Karşısına Tommy çıkar. Beklediğinden daha büyük bir yetenek olan Tommy’nin branşının en iyisi olacağından şüphesi yoktur. Yanlız tek bir sorun vardır, Tommy’i bu yoldan edebilecek boks dışı yaşantısı.

Boys Love (2006)
Boys Love
Tür: Dram
Konu: Magazin editörü Taishin ile üniversite öğrencisi model Noeuru arasındaki eşcinsel temalı aşkı anlatan 2006 Japonya yapımı bir drama filmi…

200 American (2003)
200 American
Tür: Komedi, Romantik
Konu: Conrad, New York’ta yaşamakta olan bir eşcinseldir. Aynı zamanda bir reklam ajansında üst düzey yönetici olan Conrad eski sevgilisi olan Martin’e hala aşıktır. Başta sadece tek gecelik bir ilişki için kiralamış olduğu genç avustralyalı erkek fahişe Tyler’ı daha sonradan çalıştığı firmada işe alması ile işler değişmeye başlayacaktır. Martinle olan ilişkisinde yeniden bir alevlenme yaşanmaktadır ancak daha çok karmaşıklığa sürüklenen bu durumda Tyler’ın Conrad’a aşık olmasıyla durum tamamen farklı bir boyut kazanacaktır.

Quinceañera (2006)
Bakire ve Hamile
Tür: Dram
Konu: Meksika asıllı dindar bir ailenin kızı olan Magdalena, geleneksel ‘on beş yaş’ kutlamalarından birkaç ay önce hamile kalınca evini terk etmek zorunda kalır. Büyük amcası Tomas ile maço kuzeni Carlos’un yanına taşınan Magdalena’nın karnı büyüdükçe, ailesiyle bölgenin güzelleştirilmesine öncülük eden eşcinsel bir çift olan ev sahipleri arasındaki gerilim de giderek artar…

Sundance Film Festivali tarihinde iki büyük ödülü birden alan ikinci film olan “Bakire ve Hamile”, Los Angeles’ta Latin kökenlilerin yaşadığı bir mahallede, ergen cinselliği, ırk ve sınıf çatışmaları ve geleneklerin buluşmasıyla ortaya çıkan olayları ele alıyor…

Juste une Question D’amour (2000)
Just a Question of Love
Tür: Dram, Romantik
Konu: Laurent ziraat fakültesi son sınıfta öğrencidir. Ailesi yakın bir kasabada yaşamaktadır. Eczacı babası ve şefkatli annesine karşı yeni kabul ettiği kimliğini saklamıştır. Kız arkadaşı ile ailesine haftasonu ziyaretleri yapmakta ve onlara layık evladı oynamaktadır. Oysa okuduğu şehirde kız arkadaşıyla kaldıkları evde yanyana bile yatmamaktadırlar. Korktuğu şey büyüktür. Kuzeni gay olduğunu açıklamış, ailesinin kabulüne fırsat ve zaman vermeden sevgilisiyle vietnama gitmiş, orada hepatit olmuş ve aile ise onu AIDS olmakla suçlamıştır. Daha sonrea da evden atmış, ölünce de ardından kahrolmuşlardır. Teyzesi ve eniştesinin hali içler acısıdır.

Bu korkulu gizlenme ve sevgili arayışı tam da mezuniyete yakınken, okula yeni gelen asistan Cedric ile yepyeni bir başlangıca taşınır. Yaz stajını yanında yaparken ilk açılışlar, ilk dokunuşlarla başlayan gay life ertesi sabah Cedric’in annesinin yatak odası kapısını açmasıyla daha da ilginçleşir. Emma oğlunu kabul etmiş dul bir evhanımıdır. Hayattaki son kalesi Cedric’i kaybetmemek için onun herşeyine tahammül etmektedir. Cedric, Laurent’in ailesine de açılması için onu zorlar. Oysa daha o bu hayatı yeni tanımaktadır. Evet zaman hiç bir şeye müsaade etmemektedir…

Laurent artık yol ayrımındadır. Ya rolüne son verecek aşkıyla sevdiği adamla ailesini ezip geçecek yada onun baskıları aşkını bitirecekdir. Asıl hesap etmediği olur ve Emma, Laurent’in ailesinin kendi gibi kabul edeceklerini sanarak durumu onlara açıklar. İşte şimdi herşey karışmıştır.

Bu kadar karışıklık nasıl çözülecekdir… Harika bir romantizm, beş yıldızlı bir drama, bir fransız klasiği edasıyla geliyor… Ve hiç kimsenin tahmin edemiyeceği bir sonuca çıkarıyor… Kesinlikle seyredilmeli…

Boat Trip (2002)
Çılgınlar Gemisi
Tür: Komedi
Konu: Jerry ve Nick hayatlarına giren kadınlardan sık sık kazık yiyen sıkı dostlardır. Güzel bir yolculuğa çıkıp, yaz mevsiminin güneşinden, bekarlığın da sürprizlerinden faydalanmaya karar verirler. Bunun en güzel yolu ise bir gemi yolculuğu gibi gözükmektedir…

Tanışacakları kadınların ve unutulmaz anların hayalini kurarak yolculuğa başlarlar. Fakat bindikleri gemide ters giden birşeyler vardır. Yolcular ağırlıklı olarak erkeklerden oluşmaktadır ve oldukça samimi bir tavır sergilemektedirler. Yanlışlıkla bir eşcinsel turuna katılmışlardır!

Gemiden atlayıp atlamamak konusunda kararsız kalan ikili, durumla yüzleşip olayları iyi yönleriyle görmeye karar verir. Gemide tek tük de olsa kadınlar da vardır. Ve gemi işlerinden arta kalan zamanlarda çok sıkılmaktadırlar!..

Eğlenceli ve keyifli bir film bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmayacaktır.

Wedding Wars (2006)
Wedding Wars
Tür: Dram, Komedi
Konu: Shel Grandy düğün organizasyonları yapan başarılı ve eğlenceli biridir. Shel Grandy’nin ağabeyi Ben Grandy, valinin kızı Maggie Welling ile evlenecektir ve vali düğün organizasyonunu John Stamos’un organize etmesini ister. Vali Conrad Welling, homofobik biridir ve eşcinsel evliliğe karşıdır. Vali Conrad Welling, damadının kardeşinin eşcinsel olduğunu öğrenince olaylar farklı bir boyut kazanır.

Touch of Pink (2004)
Pembe Dokunuş
Tür: Dram, Komedi, Romantik
Konu: Fotoğraf sanatçısı olan Alim,erkek arkadaşı Giles ile Toronto’da bulunan annesi ve diğer akrabalarının baskısından uzak bir şekilde Londra’da yaşamaktadır. Son derecede tutucu olan annesinin kendisini ziyarete gelmesiyle birlikte tüm düzeni değişir. Oğlunun gay oduğundan habersiz olan annenin tek derdi, oğluna aileleri gibi mutaassıp bir kız bulmaktır.

I Love You Phillip Morris (2009)
Seni Seviyorum Phillip Morris
Tür: Dram, Komedi
Konu: Steven Russell evli ve çocuklu bir adam ancak hapse girince tercihleri biraz değişiyor. Hücre arkadaşı Phillip Morris’e (Ewan McGregor) aşık olan Philip, sevgilisiyle birlikte hapisten kaçmanın yollarını arıyor.

Senaryo Steve McVicker’in aynı adlı romanından uyarlanmış ve yaşanmış bir hikaye olduğu söyleniyor. Kurmaca eserlerdeki gerçeklik payı tartışılır tabi. Ama bu romanın filmleştirilmesi oldukça ilginç, çünkü başrollerinde eşcinsel karakterlerin olduğu pek fazla Hollywood yapımı yok. Varolanlarda zaten belli başlı, hatırı sayılır yönetmenlerin filmleri. Çok fazla izleyiciye ulaşan Brokeback Mountains dışında bir film olduğunu da hatırlamıyorum. Genelde ana akım sinemada eşcinsel karakterler hikayenin yan unsuru olan gülmece karakteri olarak kullanılıyorlar. Bu bakımdan I Love You Phillip Morris’in nasıl bir yerde duracağını merak ettim doğrusu. Bazı kaynaklar filmi Catch Me if You Can’le Brokeback Mountain karışımı olarak nitelemiş. Amerikalıların adeti de bu işte, bir şeyle ilgili görüşlerini aktarmak için onu illa başka bir şeye benzetmek, bilmemle bilmemneyle buluşursa demek zorundalar 🙂

Yönetmenler Glenn Ficarra ve John Requa daha önce Cats & Dogs,Bad News Bears gibi yapımlarda senarist olarak çalışmışlar, ilk kez yönetmen koltuğuna oturuyorlar. Her halukarda bence Jim Carrey ve Ewan McGregor’u aşık rolünde izlemek ilginç bir deneyim olacak. Bekleyip göreceğiz.

Shelter Island (2003)
Fırtınalı Gece
Tür: Gerilim
Konu: Bir beyzbol sopası, iki güzel kadın, bir beklenmedik misafir, bol erotizm… Lezbiyen çift Lou (Ally Sheedy) ile Alex (Patsy Kensit) Manhattan’daki şık dairelerinde gösterişli bir hayat sürmektedirler. Eski bir golf şampiyonu olan Lou sabah koşusu dönüşü sokakta saldırıya uğrar. Bu tatsız olayın şokunu atlatmak için bir süreliğine arkadaşları Carly’nin (Mimi Langeland) yazlık evine giderler.

Evin bulunduğu ada genelde sessiz sakin bir yerdir. Ama önce adanın şerifi (Chris Penn) ardından da beklenmedik bir şekilde kızların evine gelen bir yabancı (Stephen Baldwin) bu sakinliği bozacaktır. Üstelik, fırtına yüzünden adada elektrikler kesilmiş, telefon çalışmıyordur.

Mine Vaganti (2010)
Serseri Mayınlar
Tür: Dram
Konu: İlk kez Berlin Film Festivali’nde izleyici ile buluşan, ünlü yönetmen Ferzan Özpetek’in yönettiği son filmi Serseri Mayınlar (Mine Vaganti) İtalya’da daha vizyona girdiği ilk üç günde 500.000 kişi tarafından izlenerek büyük bir ilgiyle karşılandı.

Geleneksel bir İtalyan ailesinin konu edildiği filmde ünlü İtalyan oyuncu Riccardo Scamarcio, Nicole Grimaudo, Alessandro Preziosi ve Lunetta Savino rol alıyor.

Filmde, makarna üretimi yapan geniş bir İtalyan ailesi ile geleneksel aile kalıplarının dışında bir hayat tarzını benimseyen oğulları Tommaso (Riccardo Scamarcio) ile Antonio (Alessandro Preziosi) arasında geçen dokunaklı, ilginç bir o kadar da komik öyküleri anlatılıyor.

A Single Man (2009)
Tek Başına Bir Adam
Tür: Dram
Konu: 52 yaşında bir İngiliz Edebiyatı Porfesörü olan George Falconer, yaşamını uzun süreden beri birlikte paylaştığı hayat arkadaşı Jim i kaybetmiştir. Onun ölümünün ardından George hayatın anlamını kaybettiğini hissetmektedir. Geçmişte yaşamaya başlayan ve geleceğe dair şüpheleri olan George un en iyi arkadaşı, kendisi gibi varlık problemleri ile boğuşan güzel Charley dir.Hayatı sorgulayan George gün boyunca etrafında gelişen olayları izler, yeni insanlarla karşılaşır ve günün sonunda anı yaşamanın anlamına varır.

J’ai Tué Ma Mère (2009)
Annemi Öldürdüm
Tür: Biyografi, Dram
Konu: Cannes’ın en çok konuşulan filmlerinden olan Annemi Öldürdüm, aynı zamanda Kanada’nın Oscar aday adayı oldu. Filmin merkezinde, annesini sevmeyen eşcinsel lise öğrencisi Hubert var. Annesinin düzenbazca manevralarından ve suçluluktan bunalmış, onu küçümsemekten kendini alamıyor. Bu aşk/nefret ilişkisinin kafa karışıklığıyla Hubert ergenliğin gizemlerine sürükleniyor. Henüz yirmi yaşındaki Xavier Dolan yazıp yönettiği ve başrolünde oynadığı ilk filminde son derece açık sözlü.

Meine Schwiegertochter ist ein Mann (2009)
Benim Gelinim Bir Erkek
Tür: Dram, Komedi, Romantik
Konu: Eşinden ayrılmış ve ayrı olarak yaşayan Katharina Remminger Baverya bölgesinde yalnız olarak yaşamaktadır. Katharina’nın oğlu ise üniversitede mimarlik bölümünü okumaktadır. Bir gün evleneceği arkadaşıyla ziyarete geleceğini söyleyen Katharina’nın oğlu, arkadaşının adının Niki oldugunu söyler. Bu durum karşısında bir bayan bekleyen Katharina’nın tepkisi ve devamında gerçekleşen komik ve dramatik olaylar dizisi.

Other Angels (2010)
Teslimiyet
Tür: Dram, Komedi
Konu: İstanbul’un Tarlabaşı semtinde kendinden başka üç travestiyle birlikte fahişelik yaparak hayatını kazanan Sanem, yaşamın zorluklarına ve maruz kaldığı baskılara bir kahramanın gelip onu bu hayatttan kurtaracağı hayalleri ile katlanmaya çalışır. Birgün mahallelerine yeni taşınan Gökhan’ı görür. O’nun aradığı kurtarıcı olabileceğini düşünen Sanem, çocukça oyunlarla Gökhan’ın ilgisini çekmeyi başarır. İkisi arasında suskun bir ilişki başlar. Yaşadığı ev beklenmedik olaylarla sarsılınca, Sanem henüz adını bile bilmediği Gökhan’ın yanına sığınmak zorunda kalır. Böylece Gökhan’ın Sanem’in kimliğini, Sanem’in ise Gökhan’ın güvenilirliğini sorguladığı bir yolculuk başlar.

The Kids Are All Right (2010)
İki Kadın Bir Erkek
Tür: Dram, Komedi
Konu: Lezbiyen bir çift olan Nic ve Jules, yapay döllenme ile çocuk sahibi olmuşlardır, hem de iki kere. Çocuklar ergenliğe girdiklerinde gerçek babaları ile tanışmak isterler. Paul adındaki donör onların babalarıdır ve çocuklar Paul’ü anneleri ile tanıştırmak ister. Paul’ün gelmesi aile düzenini değiştirecek ve yepyeni bir aile tanımının yapılmasına yol açacaktır.

Les Amours Imaginaires (2010)
Kalp Atışı
Tür: Dram, Romantik
Konu: Nicolas ve Marie bir Vietnam restoranına giderler. Bu sırada Nicolas’ın bir arkadaşı olan Francis de oradadır ve O’nu arkadaşı Anthony’le tanıştırır. Bu olay garip bir aşk üçgeninin başlangıcıdır. 2010 Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde yarışan film, Annemi Öldürdüm filmiyle uluslararası festivallerde büyük başarı yakalayan genç yönetmen Xavier Dolan’ın ikinci uzun metraj filmi.

Zenne Dancer (2011)
Zenne Dancer
Tür: Biyografi, Dram, Komedi
Konu: İmkansız bir üçlünün dostluk öyküsü: DANIEL, Türkiye’nin değer yargılarını çok tanımayan ve 1 yıllığına İstanbul’a gelen bir Alman fotoğrafçı. Renklerini gizlemekten sakınmayan, ailesinden koşulsuz destekle koruma gören ve İstanbul’un dans klüplerinde Zennelik yapan CAN. Ve doğulu, muhafazakar bir ailenin çocuğu olan AHMET.

Birbirleriyle dostluk, aşk ve anlayışla birarada yaşamayı başarabilen üçlünün karşısına çıkan töre, devlet ve muhafazakar aile değerleri…

Filmin senaryosu, 2008 yılında babası tarafından gay olduğu için öldürülen Ahmet YILDIZ’ın gerçek hikayesinden esinlenilerek kaleme alınmıştır.

Side Effects (2013)
Acı Reçete
Tür: Dram, Gerilim, Suç
Konu: Emily ve Martin, Amerikan rüyasının örnek ve gözde çifti gibidir. New York’ta yüksek standartlara sahip lüks ve başarı içinde bir hayat sürdürürlerken Martin’in bir borsa yolsuzluğuna karışması ve hapse girmesi tüm yaşamlarını alt üst edecektir. Emily, kocası hapse girdikten sonra küçük bir apartman dairesine taşınır ve depresyon-anksiyete belirtileriyle boğuşmaya başlar. 4 yıl boyunca kocasını beklerken bir yandan psikiyatr ve ilaç yardımı alır. İlaçların sayesinde yaşamaya çalışan kadın için doktoruyla arasında başlayan ilişki sonrasında işler iyiden iyiye zorlaşacaktır…

Ünlü yönetmen Steven Soderbergh tarafından yönetilen filmin başrollerinde Channing Tatum, Jude Law, Catherine Zeta-Jones ve yakın zamanda ‘Sosyal Ağ’ ve ‘Ejderha Dövmeli Kız’ gibi filmlerle yıldızı parlayan Rooney Mara yer alıyor. Filmin senaryosu ise yönetmenin ‘Contagion’ filminde de birlikte çalıştığı Scott Z. Burns’e ait.

Mixed Kebab (2012)
Karışık Kebab
Tür: Dram
Konu: Karışık Kebab, Belçika’da yaşayan Türk İbrahim ile Türkiye’deki beşik kertmesi Elif’in yıllar sonraki buluşmalarını konu alan bir yapım. Türk aile hayatının çatışmalarını, güçlüklerini konu alan dramatik bir film olduğunu, özelikle genç insanların kültürleri ve aileleriyle yaşadıkları çatışmaları ele ele almaktadır.

“Mixed Kebab”, Antep’te yaşayan tutucu bir ailedeki çatışmaları konu alıyor. Belçika’da yaşayan bir Türk ailenin oğlu olan İbrahim, ailesinin zoruyla beşik kertmesi olan ve Türkiye’de yaşayan Elif’le tanışmaya ve evlenmeye gönderilir. İlk defa Türkiye’ye gelen İbrahim, tanıştığı Elif’i tatlı ve çekici bulur, ancak yaşanan kültür farklılıkları yüzünden onunla bir ömür geçiremeyeceğini düşünür. Bunun yanında Elif’inde evlenmeyi düşündüğü bir erkek arkadaşı vardır.

The Imitation Game (2014)
Yapay Oyun
Tür: Biyografi, Dram, Gerilim, Savaş
Konu: Alan Turing, yaşadığı dönemin en büyük matematik dehalarından birisidir. 2. Dünya Savaşı tüm acımasızlığıyla devam ederken, Nazilere ait kırılamaz denilen “Enigma” şifrelerini kırmayı başaracaktır. Ulusal kahraman ilan edilen genç deha, bu başarısı ile ödüllendirilir.

Günümüz bilgisayarlarının yaratıcısı olarak kabul edilen Alan Turing, aynı zamanda eşcinsel olduğunu itiraf ettiği için toplum şiddeti görmüştür. Bu sebeple, yediği zehirli elma ile hayatına son verir. 5 dalda Altın Küre adayı ve 34 ödül kazanmış olan tarihin en iyi filmleri arasında yer edinen bu yapım için yorumlarınızı bekliyoruz.

Love is Strange (2014)
Aşk Başkadır
Tür: Dram
Konu: Başrollerini John Lithgow, Alfred Molina ve Marisa Tomei’nin paylaştığı bu sıcak romantik filmde, birlikte geçirdikleri 39 yılın ardından işlerinden ayrılan ve bu yüzden de yaşadıkları şehri terk etmek zorunda kalarak New York’ta bir apartmana yerleşen eşcinsel bir çiftin öyküsü anlatılıyor. Filmin yönetmeni ise Ira Sachs.

Blue is the Warmest Color (2013)
Mavi En Sıcak Renktir
Tür: Dram, Romantik
Konu: Yönetmenliğini Abdellatif Kechiche’in üstlendiği, romantik dram türündeki 2013 yapımı Fransız filmi. Başrollerini Léa Seydoux ile Adèle Exarchopoulos’un paylaştığı film, Julie Maroh’un Le bleu est une couleur chaude isimli çizgi romanından uyarlanmıştır. Film, ergenlik çağındaki bir kızın eşcinsel olduğunu keşfetmesinin ardından yaşadıklarını konu alır. Kızların erkeklerle çıkmasına cinsel ilgi yönünde kendini inandırmış bir genç kız Adèle’in, kendi eşcinselliğini Emma’da bulması ve devamında yaşadığı olaylar konu edinilmiştir.

İlk gösterimi 23 Nisan 2013 günü Cannes Film Festivali’nde yapılan film, Altın Palmiye ve FIPRESCI ödüllerinin sahibi oldu. Yönetmen Kechiche’e ek olarak filmin başrol oyuncuları Seydoux ve Exarchopoulos’a da Altın Palmiye ödülü verildi. Böylece ilk kez bir yönetmenin yanında oyunculara da Altın Palmiye verilmiş oldu.

Weekend (2011)
Hafta Sonu
Tür: Dram, Romantik
Konu: Beklenenden daha fazlasına dönüşen tek gecelik bir ilişki hayatlarına anlam vermeye çalışan iki genç adamın alışılmadık aşk hikayesi… Russel, bir Cuma gecesi eşcinsel olmayan arkadaşlarının evindeki partiden sonra tek başına bir gey bara gider. Bar kapanmak üzeredir. Glen’le karşılıklı bakışmaları önce bir takip oyununa sonra da Russel’in evinde sonlanan bir gecelik ilişkiye dönüşür. Ertesi sabah ayrılmalarına rağmen ikisi gün boyu birbirlerini düşünmeye devam eder ve böylece onlar için, barlara ve yatak odalarına taşınacak bir hafta sonu başlar. Olabildiğine farklı iki erkeğin kısa bir zaman dilimine sığan birliktelikleri ve birbirlerinin bedenlerine alışma süreçleri, bolca doğaçlama anlarla, asla stilistik olma tuzağına düşmeden, oldukça gerçekçi bir biçimde anlatılıyor. Andrew Haigh, kendinde eksik olan parçaların ötekinde bulunması üzerine, doğaçlamanın ve gündelik detayların ön planda olduğu bir filmle karşımızda. Senenin en önemli filmlerinden biri.

Go Fish (1990)
Go Fish
Tür: Dram, Romantik
Konu: 1994 yapımı bir Rose Troche filmi. Guinevere Turner’ınn başrolde oldugu film ihtiraslı bir hikayeyi konu alıyor. Romantik komedi sınıfına da sokabileceğimiz film, enteresan bir tat arayanlar için birebir.

Little Ashes (2008)
Küçük Küller
Tür: Biyografi, Dram, Romantik
Konu: 1922’de Madrid göreneksel değerlerin, caz, Freud ve yenilikçiliğin tehlikeli etkileri arasında bir meydan okuma savaşı.Salvador Dali, büyük bir sanatçı olma tutkusuyla 18 yaşında üniversiteye girmiştir.Onun utangaçlığının ve şahlanmış göstermeciliğinin garip harmanı, üniversitede sosyal tabakadan iki kişinin dikkatini çekmiştir; Federico García Lorca ve Luis Buñuel.Film bu üçlünün gençlik dönemlerini, dostluklarını, farklı yönden ilişkilerini ve kendi dallarında bir ressam, bir şair ve bir yönetmen olarak yükselişlerini konu almaktadır.

Beyond the Hills (2012)
Tepelerin Ardında
Tür: Dram
Konu: Devotee Voichita ve Aline aynı yetimhanede birlikte büyümüş, burada cinsel taciz gibi zorlu durumları birlikte atlatmış iki yakın arkadaştır. Yetimhaneden sonra yolları ayrılan iki kadından Voichita Almanya’ya göçmüş ve orada yaşamış; Alina ise Romanya’ya yerleşip oradaki bir manastıra sığınmıştır. Voichita depresyon ve yalnızlıktan müstarip olduğu Almanya’dan Romanya’ya eski arkadaşını ziyarete gider. Planlarına göre Romanya’dan Alina’yı da alıp yeni bir hayata başlayacaktır. Ancak Alina’yı yaşadığı manastırda bulduğunda beklemediği bir durumla kaşılaşır.

‘4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün’ filmiyle dünya çapında tanınan ve Altın Palmiye olmak üzere onlarca ödüle layık görülen Cristian Mungiu’nun son filmi olan ‘Tepelerin Ardında’, bu yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye aday gösterilmişti.

The Normal Heart (2014)
Kalbin Direnişi
Tür: Dram
Konu: Tiyatro oyunu The Normal Heart’ın TV filmi uyarlaması olan yapıtta 80’li yıllarda salgın şeklinde yayılan AIDS virüsüne karşı başlattığı kampanyayla dikkat çeken aktivist yazar Ned Weeks’in hikayesini konu ediniyor. Ned Weeks, erkek arkadaşı Felix ile birlikte bu virüse ve insanların kafalarındaki AIDS imajına karşı esaslı bir başkaldırış öyküsünü ortaya çıkarırlar. Dünyaya göstermeye çalıştıkları şeylerden biri de insanların zannettiğinin aksine AIDS’in eşcinsel birliktelikten doğan bir hastalık olmadığı gerçeğidir. Ned Weeks, kendi adımlarıyla başlattığı bu mücadelede, hastalığa karşı savaşan bir grubu da kurarak önemli bir figüre dönüşür.

Appropriate Behavior (2014)
Makul Davranış
Tür: Komedi
Konu: Kahraman sorar: “İnsanlar nasıl tanışır, birbirlerinden hoşlandıklarına karar verir ve hoşlanmaya devam ederler?” Elbette filmin bu çözülemeyen probleme (ya da anlaşılmayan mucizeye) önerdiği bir formül yok; ama onun yerine, “atlatmayı” çok etkileyici, komik ve günümüze dair bir dille anlatıyor. Burada söz konusu olan çift iki kadın. Birisi, dışarıdan her şeyin mükemmel göründüğü geleneksel İranlı ailesine açılması o kadar da kolay olmayan Şirin. Diğeri de ayrıldıktan sonra eskisi gibi yürüteceklerine emin olamayan Maxine. Makul Davranış, (Girls’ün yeni sezonunda da karşımıza çıkacak olan) Desiree Akhavan’ın hem oyuncu hem de yönetmen olarak arz-ı endam ettiği, otobiyografik dokunuşlarla dolu bir Brooklyn komedisi ve senenin en eğlenceli filmlerinden biri.

Handsome Devil (2016)
Şeytan Tüyü
Tür: Dram, Spor
Konu: İrlandalı yazar ve yönetmen John Butler'ın kendi senaryosundan filme aldığı Şeytan Tüyü etkileyici ve hareketli bir gençlik filmi. 16 yaşındaki Ned babasının zoruyla bir yatılı okula gider. Ned’in en büyük tutkusu müziktir ama gittiği okulda geçerli olan tek tutku rugby sporudur. Kırmızıya boyanmış saçlarıyla dikkat çeken Ned, bu maço ortamda hemen hakaretlere maruz kalır. Oda arkadaşı Conor ise yakışıklı ve başarılı bir sporcudur ama farklı sebeplerle o da okul arkadaşlarına uyum sağlayamamaktadır. Bu iki dışlanmış gencin dostluğu kendilerini keşfetmelerine aracı olur. Butler, oyuncularından aldığı iyi performanslar ve enerjik bir kurgunun yardımıyla, samimi ve herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir büyüme öyküsü anlatıyor.

Yves Saint Laurent (2014)
Yves Saint Laurent
Tür: Biyografi, Dram
Konu: 1957 yılında, Paris’teyiz. Henüz 21 yaşında olan üstün yetenekli tasarımcı Yves Saint Laurent, moda gurusu Christian Dior’un sağ koludur. Christian Dior ansızın hayatını kaybettikten sonra işlerin başına geçen Saint Laurent, ilk tasarımını hazırladıktan sonra ünü tüm hızıyla yayılmaya başlar. Artık moda dünyasının yükselen yıldızıdır. Bir moda şovu sırasında Pierre Bergé ile karşılaştığında ise hayatını tamamen değiştirecek bir ilişkiye adım atmış olur. Birbirlerine aşık olan ikili, iş hayatında da birlikte hareket etmeye başlarlar. Üç yıl sonra ise kendi markasını, Yves Saint Laurent’i yaratmış olur. Ne var ki Yves Saint Laurent’in yaratıcılığı hem özel hayatını hem de iş yaşamını etkiler hale gelir.

Jalil Lespert’in yönetmenliğinde çekilen film, Laurence Benaïm’in kitabından Jacques Fieschi, Jalil Lespert ve Marie-Pierre Huster tarafıdan beyzperdeye uyarlandı. Başrol Yves Saint Laurent’i ise Pierre Niney canlandırıyor.

White Bird in a Blizzard (2014)
Karda Bir Beyaz Kuş
Tür: Dram, Gerilim, Mistik
Konu: Kat Connor, annesinin beklenmedik ve esrarengiz bir şekilde, ardında hiçbir iz bırakmadan kaybolmasıyla hayatı değişin genç bir kadın. Son derece alımlı bir kadın olan Eve, o güne dek çeşitli zorluklara rağmen ailesinin yanında olmaya devam etmiştir. Ancak haber vermeden ortadan kayboluşu Kat’in yeni bir deneyime adım atmasına neden olur. Bir türlü yıldızının barışmadığı annesinin ortadan kaybolması Kat’i başlarda büyük bir rahatlığa iter. Artık istediğini yapabildiği bir düzene kavuşmuştur. Ne var ki bu vedanın ardında yatan nedenleri ve sonuçları tek başına keşfetmek zorunda kalacaktır.

Laura Kasischke’nin romanından beyazperdeye uyarlanan bu büyüme öyküsünün başrollerinde Eva Green, Shailene Woodley ve Christopher Meloni yer alıyor.

A Jihad for Love (2007)
Aşk İçin Cihat
Tür: Belgesel
Konu: Batı medyasında cihat çoğunlukla kutsal savaşla eş sayılır. Fakat Arapçadaki kelime anlamı mücadele veya Allahın yolunda çabalamaktır. Bu filmde, onları ülkeleri, aileleri ve hatta kendileriyle karşı karşıya getiren kişisel aşk cihatlarını sürdüren kişilerle tanışıyoruz. Yapımcılığını Tanrının Önünde Titrerkenin yönetmeni Sandi DuBowskinin üstlendiği ve Müslüman eşcinsel sinemacı Parvez Sharmanın yönettiği Aşk İçin Cihat Hindistan, Pakistan, İran, Türkiye, Mısır, Güney Afrika ve Fransadan hayatlar sunarak İslamla eşcinsellik arasındaki karmaşık kesişme noktalarını keşfe çıkıyor; film, dünyada bu konuda yapılmış ilk belgesel olma özelliğini taşıyor.

Be Like Others (2008)
Herkes Gibi Ol
Tür: Belgesel
Konu: Bugün İran’da cinsiyet değiştirme operasyonları yasal. Yirmi yıldan uzun bir süre önce Ayetullah Humeyni’nin verdiği bir fetva ile “teşhisi konmuş transseksüellerin” cinsiyet değiştirmeleri yasal ilan edilmişti. Ancak İran’da hâlâ eşcinselliğin cezası ölüm. Cezalandırılmaktan, dışlanmaktan ve taciz edilmekten korkan eşcinsel erkekler için tek kaçış yolu, onlar için yasal kabul edilen tek kimlik: Yani transseksüellik. Tek istekleri “düzgün bir yaşam” sürebilmek olan genç eşcinsel erkekler, ülkenin en kabul gömüş cinsiyet değiştirme kliniğinde Dr. Bahram Mir Jalali’nin hastası olmak için sıralar oluşturuyorlar. Hastalara bu süreçte destek olan 24 yaşındaki Vida kendi ameliyatından sonra “yeniden doğduğunu” iddia ediyor, ancak ameliyat sonrasında onları bekleyen tehlikelere dikkat çekmeyi de ihmal etmiyor. İranlı-Amerikalı yönetmen Tanaz Eshaghian, cinsiyet değişimine hazırlanan birkaç genç erkeğe bu yolculuklarında eşlik ederken, izleyicilerine İran’ın şeriat kanunlarının eşcinsel erkeklerden nasıl da şiddet dolu talepleri olabildiğine dair ipuçları veriyor. Herkes Gibi Ol, İran’daki toplumsal cinsiyet kavramına bakışın sert köşelerini irdeliyor ve eşcinsellere nefretle bakan bir kültürün sözcüleri olarak komşuları, öğretmenleri, din adamlarını, ahlak polislerini ve belki de en ağırı, aileleri dinlememizi sağlıyor. Eshagian’ın yalnız ve dışlanmış öznelerini en tedirgin anlarında tanıyoruz; cinsiyet değişiminin tek kaçış olduğundan emin, ancak bunun mutluluk getireceğinden kuşkulu.

Bi the Way (2008)
Çift Yol
Tür: Belgesel
Konu: Eşcinsel olanlarla olmayanların arasındaki demir perde kalkıyor… Genç yönetmenler Brittany ve Josephine de arabalarına atlayıp ülkeyi kat ederken, insanlara bu konuda ne düşündüklerini soruyorlar. İddiasızca Amerika’nın kasabalarında gezerken, biseksüellik konusunda sordukları sorulara çeşit çeşit cevap alıyorlar. Cevaplar genel olarak beklenenden daha ılımlı. Biseksüel olmak ne demektir? Biseksüellik yalnızca bir moda mı? Hep bir erkekle yatmak isteyip yatamadıysam yine de biseksüel miyimdir? Biseksüellik hayat boyu mudur? Amerika’nın cinselliğe dair değişmekte olan yüzü, kasabalı genç bir kızın, “bir hafta bir oğlan, sonraki hafta bir kız belki de” deyişinde; bir dansçının “her şey mümkün”ünde ya da 11 yaşındaki bir oğlan çocuğunun cinsel tercihleri hakkında kafasının karışık olduğunu söylemesinde kendini belli ediyor. Biseksüellik diye bir şey olmadığını iddia edenler de var, ondan tiksinti ile söz edenler de. Akademisyenlerin, öğrencilerin, sanatçıların, dansçıların, biyologların, hamburgercilerin ve herkesin söyleyecek bir şeyleri var. Çift Yol özellikle siyah-beyaz yanıtlar vermekten kaçınan, izleyicinin kendi yanıtlarını keşfetmesini isteyen bir belgesel; yalnızca olduğu gibi olmak istiyor. Bu anlamda film, kendisini arayan, ‘arada kalmış’ öznelerine de ayna tutuyor.

Paris is Burning (1990)
Paris Yanıyor
Tür: Belgesel
Konu: Jennie Livingston tarafından yönetilen 1990 American belgesel-film. 1980’lerin son yarısında çevrilen film, New York’un Afro-Amerikan, Latin, gey, ve transseksüel komünitelerini içerir. Balo kültürünün çoğu üyesi, Paris Yanıyor’u New York’un drag balolarının Altın Çağı’nı ve aynı zamanda ABD’deki ırk, sınıf, cinsiyet ve seksüalite kavramlarını yansıtan değerli bir belgesel olarak yorumlar.

15 Eylül 2017 Cuma

ABD'de Eşcinsel Hakları Hareketi

Eşcinsel Hakları Hareketi, eşcinselliğin suç olarak değerlendirilmesine yönelik çabaları sona erdirmek ve eşcinsellerin vatandaşlık haklarını korumak için örgütlenmiştir. Amerika Birleşik Devletleri'nde çağdaş eşcinsel hakları hareketi, 1969 Haziran'ında New York'da, polisin bir eşcinsel bara yaptığı baskınla sonuçlanan Stonewall isyanıyla başlamıştır. Daha sonraları, her iki tarafın da rıza gösterdiği eşcinsel ilişkiyi yasaklayan yasaların geri çekilmesi, konut edinme ve eleman çalıştırmada eşcinsellere getirilen yasakların kaldırılması ve eşcinsellerin, toplumu geri kalanı tarafından kabul görmesi için bazı sivil toplum örgütleri oluşturuldu. 90'ların başında 26 eyalette "fiili livata"yı (sodomy-ters ilişki) suç kabul eden yasalar geri çekilmişti. Eşcinselleri ayrımcılıktan koruyan bazı yasalar da yürürlüğe konuldu; ancak bu yasalar çoklukla yerel düzeyde kaldı: 1993 yılında sadece sekiz eyaletin tümünde bu yasalar geçerli kılındı. Bu tür yasalar, özellikle güçlü ve muhafazakâr dinî gruplarca engellenmeye çalışıldı. Bu grupların muhalefeti çoğu kez, eşcinsel haklarını gözeten hareketlerin geri çekilmesiyle sonuçlandı. 1993 yılında Amerika Savunma Bakanlığı Başkan Clinton'un talimatıyla orduda eşcinsellerin bulunmasına yönelik yasağı "eşcinsel etkinlik" yasağı olarak değiştirdi.


27 HAZİRAN 1969


Eşcinsellerin "koruyucu azizesi" Judy Garland, ölümünün ardından Westchester, New York'da gömüldü. O gece, gece yarısından sonra polis Greenwich Village'daki Stonewall Inn adlı eşcinsel barı basarak iki gece sürecek isyan hareketlerini başlatmış oldu.


29 EKİM 1969


Ulusal Zihin Sağlığı Enstitüsü, her iki tarafın da rıza gösterdiği eşcinsel ilişkiyi kanunsuz sayan Amerikan kanunlarının yasal olmadığını tavsiye eden bir karar aldı.


7 NİSAN 1970


En İyi Film Oskar'ı, iki erkek arasındaki cinsel ilişkiyi içeren ilk film olan Gece Yarısı Kovboyu'na (Midnight Cowboy) verildi.


25 HAZİRAN 1972


William Johnson, Birleşik İsa Kilisesi'nin açıkça eşcinsel olan ilk dinî lideri olarak atandı.


15 EKİM 1973


New York Şehri Sağlık Komisyonu eski başkanı Dr. Harold Brown Ulusal Gay Görevlendirme Gücü'nün (NGTF, daha sonraları NGLTF) oluşturulduğunu açıkladı.


3 TEMMUZ 1975


A.B.D. Vatandaşlık Hizmetleri Komisyonu eşcinsel kadın ve erkeklerin çalıştırılmalarına yönelik yasağını geri çekti.


8 EYLÜL 1975


Hava Çavuş Leonard Matlovich Time dergisine şu başlıkla kapak oldu: "Ben bir eşcinselim".


10 ŞUBAT 1976


Gary Trudeau'nun Doonesbury adlı çizgi romanının Andy Lippincott adlı karakteri eşcinselliğini açıkladı. Çizgi romanı sayfalarında yayımlayan 450 gazeteden 5 tanesi, sözü geçen sayıyı Lippincott'un cinsel tercihini öne sürerek basmayı reddetti.


8 KASIM 1977


Harvey Milk, San Francisco Belediye Meclisine seçilen ilk açık eşcinsel oldu. Seçilenler arasında eski bir polis memuru olan Dan White da vardı.


7 KASIM 1978


California'lı seçmenler 6 sayılı teklifi (Briggs Önergesi) reddettiler. Önerge, devlet okullarında eşcinsel öğretmenlerin görev yapmalarını yasaklamayı teklif ediyordu.


27 KASIM 1978


Görevinden istifa eden San Francisco Meclis Üyesi Dan White, Belediye Başkanı George Moscone ve Meclis Üyesi Harvey Milk'i belediye sarayında öldürdü. White sekiz yıldan az bir cezaya çarptırıldı.


14 EKİM 1979


Washington'da yapılan ilk Ulusal Gay ve Lezbiyen Hakları Yürüyüşü'ne 100.000'den fazla kişi katıldı.


30 MAYIS 1980


Lise son sınıf öğrencisi Aaron Fricke, ancak bu yönde bir mahkeme kararı aldırdıktan sonra mezuniyet balosuna erkek arkadaşıyla katılabildi.


20 OCAK 1981


Ronald Reagan A.B.D.'nin 40'ıncı başkanı seçildi. Geriye doğru iki dev adım atıldı.


2 AĞUSTOS 1981


Daha reşit bile olmayan oğlu eşcinsel olduğu için evden kaçan Adele Star ve 24 anne-baba Lezbiyen ve Gay'lerin Ebeveynleri ve Arkadaşları kuruluşunu (Parents and Friends of Lesbians and Gays) oluşturdular.


25 ŞUBAT 1982


Wisconsin, eşcinsel hakları doğrultusunda bir kanun çıkaran ilk eyalet oldu.


AĞUSTOS 1982


İlk Eşcinsel Olimpiyatları San Francisco'da yapıldı.


30 NİSAN 1983


New York Eşcinsel Erkekler Sağlık Krizi adlı kuruluşa para toplanması için 17.000'den fazla insan Madison Square Garden'a aktı.


14 TEMMUZ 1983


Massachusets vekili Gerry Studds, eşcinselliğini halka açıklayan ilk kongre üyesi oldu.


6 KASIM 1984


California'da West Hollywood şehri, sakinlerinin oy birliğiyle ayrı bir il olarak kuruldu ve beş eşcinsel üyeden üçü, yeni oluşturulan İl Belediye Meclisi'ne seçildi.


2 EKİM 1985


Rock Hudson, AIDS'in yol açtığı komplikasyonlardan dolayı hayatını kaybetti.


21 EKİM 1985


Suikastçı Dan White intihar etti.


30 HAZİRAN 1986


Anayasa Mahkemesi, Hardwick-Bowers davasında eyalet fiili livata yasalarının anayasaya uygunluğunu onayladı.


MART 1987


AIDS'le savaşım ve bu yöndeki federal hükümet fonlarının korunması için ACT UP (AIDS Coalition to Unleash Power - Gücün Açığa Çıkması için AIDS Koalisyonu) oluşturuldu.


11 EKİM 1987


Washington'da yapılan ikinci Eşcinsel Hakları Yürüyüşü, en büyük eşcinsel gösteri olarak tarihe geçti. Bu yürüyüşe 500.000'den fazla kişi katıldı. Aynı hafta sonu, yine Washington'da, Names Project (Adlar Projesi) olarak anılan hareket kapsamında işlenen AIDS Anma Yorganı halka gösterildi.


29 MART 1988


Ülkenin en köklü Katolik üniversitesi olan Georgetown, eşcinsel öğrenci gruplarından esirgediği mali desteği, kanuni mücadeleler sonucu sağlamak zorunda kaldı.


1 ARALIK 1988


Dünya Sağlık Örgütü ilk Dünya AIDS Günü'nü kutladı.


13 HAZİRAN 1989


Washington'da bulunan Corcoran Sanat Galerisi önceden planlanan Robert Mapplethorpe fotoğrafları sergisini iptal etti. Daha sonra Washington Sanat Projesi'nde sergilendiğinde, binlerce insan fotoğrafları görmek için kuyruklar oluşturdu.


AĞUSTOS 1990


Vancouver, Kanada'da düzenlene üçüncü Eşcinsel Olimpiyatları'nda 7.000'den fazla sporcu yarıştı.


27 EKİM 1990


Gay ve lezbiyenlerin A.B.D.'ne girmelerini engelleyen federal yasa, Kongre tarafından kaldırıldı.


29 EYLÜL 1991


California'nın Cumhuriyetçi valisi Pete Wilson, eşcinsel hakları yasa önergesini veto etti.


18 MAYIS 1992


Başkan adayı Clinton, Los Angeles'ta düzenlenen bir İnsan Hakları Fonu kampanyasında gay ve lezbiyenlerden oluşan topluluğa şöyle seslendi:"Benim geleceğe dönük bir görüşüm var; sizler bu görüşün bir parçasısınız".


14 TEMMUZ 1992


Açıkça gay ve HIV+ olan başkanlık kampanyası görevlisi Bob Hattoy, New York'taki Ulusal Demokratlar Kongresi'nde bir konuşma yaptı. Tarihte bir ilk.


20 OCAK 1993


William Jefferson Clinton A.B.D.'nin 42nci başkanı olarak yemin etti. O gece, ilk kez düzenlenen Başkanlık Üçgen Balosu'nda gay ve lezbiyenler politik başarılarını kutladılar.


25 NİSAN 1993


Washington'da düzenlenen üçüncü yürüyüşe bir milyona yakın kişi katıldı. Yürüyüşte gay ve lezbiyenlere vatandaşlık haklarının verilmesi çağrısı yapıldı.


16 KASIM 1993


Columbia Bölgesi Yüksek Mahkemesi ordunun eşcinsellere yönelik yasağının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Clinton yönetimi kararı bir üst mahkemeye götürdü.


25-26 HAZİRAN 1994


Binlerce gay ve lezbiyen New York'ta toplanarak Stonewall isyanının 25inci yıldönümünü andı.


eshcinsel.net - 2001


Devamı eklenecek...

Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans & İnterseks Tarihi

Eşcinsellere Özgürlük Hareketi, Batı'da, eşcinsellerin yurttaşlık haklarından eşit biçimde yararlanmalarını sağlamak amacıyla gelişen hareket. Yetişkinler arasında birbirinin rızasıyla girilen ilişkileri de kapsayan sodomi yasalarının kaldırılması, işe girme, kredi ve ev bulma, kamu hizmetlerinden yararlanma gibi konularla ve yaşamın öbür alanlarında eşcinsellere karşı ayrımcılığın sona erdirilmesi için çaba gösteren hareketin nihai amacı, eşcinselliğin bir yaşam biçimi olarak toplumda kabul görmesini sağlamaktır.

19. yüzyıl sonlarına değin eşcinsel haklarını savunan pek az "hareket" vardı. 1897'de eşcinseller Berlin'de Bilimsel Yardımlaşma Komitesi adlı bir birlik kurdular. Komite, eşcinsellere eşit haklar verilmesini savunan yayınlar yaptı ve toplantılar düzenledi. Almanya, Hollanda ve Avusturya'da yasaların değiştirilmesi için kampanya yürüten komitenin, 1922'de 25 dolayında şubesi vardı. Komitenin kurucusu Magnus Hirschfeld, 1921-35 arasında bir dizi uluslararası kongre düzenleyen Dünya Cinsel Reform Birliği'nin etkinliklerine de destek sağladı. Hitler'in 1933'te iktidara gelmesiyle birlikte Alman eşcinsel hareketi sona erdi.

Eşcinselllerin, hakları için eyleme geçtiği ilk ülkeler arasında İngiltere de vardı. 1914'te Edward Carpenter ve Havelock Ellis, propaganda ve eğitim amacıyla İngiliz Cinsel Psikoloji Araştırmaları Derneği'ni kurdular. 1966'da Amsterdam'da kurulan ve kısa zamanda eşcinsel eylemciliğin önemli merkezlerinden biri durumuna gelen Kültür ve Dinlenme Merkezi (COC) Avrupa'da hala etkinliğini sürdüren önemli eşcinsel örgütleri arasındadır.

ABD'de erkek eşcinsellerin ilk önemli örgütü, 1950-51 yıllarında Los Angeles'ta Henry Hay ve dört arkadaşı tarafından kurulan Mattachine Derneği'ydi. Daha sonra pek çok kentte şubeler açan dernek, adını ortaçağda, maskeli oyuncuların yer aldığı bir Fransız kumpanyası olan Mattachine Topluluğu'ndan alıyordu. Hay ve arkadaşları bu adı kullanarak eşcinsellerin toplum içinde eğilimlerini "maskelemek" zorunda kaldığını vurguluyorlardı. 1955'te San Francisco'da kurulan ve adını Pierre Louÿs'nin Yunan şair Sappho'yu çağrıştıran Chansons de Bilitis'inden (1894; Bilitis'in Şarkıları) alan Bilitis'in Kızları, ABD'nin ilk önemli lezbiyen örgütüdür.

Militan eşcinsel eylemciliğinin başlangıcı için kesin bir tarih verilebilir. 28 Haziran 1969'da, Greenwich Village'daki Christopher Sokağı'nda bulunan ve ve eşcinsellerin gittiği Stonewall Inn adlı bar, New York kenti polis ekiplerince basıldı. Barda bulunan 200 kadar eşcinsel, eskiden olduğu gibi durumu sessizce kabullenmek yerine, ellerine geçirdiklerini fırlatarak polise direndiler. Kırk beş dakika süren direniş, sonraki gecelerde yinelendi. Bu olayı çeşitli protesto toplantıları izledi. Eşcinsel özgürlüğünü savunan örgütlerin sayısı özellikle 1970 ve 80'lerde arttı. ABD'deki kentlerin yanısıra başka ülkelerdeki pek çok kentte de, her yıl haziran ayının sonlarında kutlanan Eşcinsel Gurur Haftası'nda "Stonewall" ya da "Christopher Sokağı" olayları anılır. Oscar Wilde'ın "adını söylemeye cesaret edemeyen aşk" olarak tanımladığı eşcinsellik, 20. yüzyılın sonlarına doğru açık biçimde dile getirilmeye başlamıştır.

Eşcinsel hareketlerin etkisi ve siyasal baskı uygulayabilme gücü ülkelere göre farklılık gösterir. Örneğin erkekliğin abartılı biçimde vurgulandığı toplumlarda erkek eşcinselliğine yönelik baskı ve engellemler daha yoğun olduğundan, bu hareketler cılız kalmakta ya da hiç ortaya çıkmamaktadır. Toplumsal ortamın farklı yaşam biçimlerinin bir arada gelişmesine elverişli olduğu, bireyler üzerinde merkezi denetimin zayıfladığı toplumlarda ise eşcinsel hareketi belli bir güce erişmiş ve çeşitli kazanımlar sağlamıştır. Örneğin ABD'nin Illinois eyaleti 1961'de, yetişkinler arasında birbirinin rızasıyla girilen eşcinsel ilişkileri yasaklayan yasaları kaldırmış ve onu bazı başka eyaletler izlemiştir. İngilter'de de benzer bir yasa 1967'de kaldırılmıştır. Eşcinsellerin işe alınması konusunda ise, özellikle öğretmenlik ya da dışişleri gibi "duyarlı" alanlarda eşcinsellerin kötü örnek olacakları ya da kendilerine şantaj yapılabileceği gibi gerekçeler öne sürüldüğü için, ayrımcı uygulamaların kaldırılması yönünde fazla bir ilerleme sağlanamamıştır. Avrupa ülkelerinin bazılarında yasalarda eşcinsellikten söz edilmez ya da eşcinsellik suç kapsamına alınmaz. bununla birlikte yazılı yasalar ile fiili yasal durum arasında çelişkiler görülmektedir. Ayrıca Norveç'te eşcinsellere karşı cinsel ayrımcılığı yasaklayan bir yasa çıkarılmıştır.

© Encyclopædia Britannica, Inc.

Türkiye'de eşcinseller 1980'lerde eşitlik istekleriyle örgütlenmeye başlamıştır.

 

eshcinsel.net - 2001

11 Eylül 2017 Pazartesi

Sahte evlilik yapacağız

Toplum baskısından kurtulmak için sahte evlilik yapacağız

Ailelerin en büyük arzusu çocuklarının iyi bir geleceğinin olması: Başarılı bir kariyer, iyi bir eş ve bebeklerinin doğması... Normal olduğu halde toplum tarafından kabul görmeyen yaşamlar ya dışlanır yada toplum içinde sindirilir. Bu röportajımızda lezbiyen olan F.S ile gay olan A.C'nin yapacağı anlaşmalı evlilik üzerine gerçekleştirmiş olduğumuz sohbette, kendi benliklerini topluma kabul ettirmek yerine neden kamufle olduklarını anlattılar.

Merhaba öncelikle sormak istediğim neden bu sahte evliliği yapmak istediniz?

F.S: Bu evliliği neden yapmak istedim: Çünkü bir nevi mecburdum. Ailemin mutlu olmasını istedim. Onlara bir erkeği sevdiğimi söyledim. Lezbiyenim ve bir bayanla Türkiye'de evlenmem imkansız ben de imkansızı başarmak istemedim. Sonuçta ailem üzülecekti, ben de bu şekilde bir çözüm buldum.

A.C: Merhaba, bu evliliği öncelikle kendim için sonrasında ailem için yapmak istiyorum çünkü daha önceki zamanlarda abim ile eşcinsel olduğumdan dolayı sorunlar yaşamıştık ve benim artık bunları örtbas etmem gerekiyor. Böylesinin daha iyi olacağına inanıyorum.

Ailenizden evlenmeniz için baskı görüyor muydunuz?

F.S: Baskı görmedim fakat her fırsatta evlen çocuğun olsun, biz de görelim cümlelerini duyuyordum.

A.C: Baskı diyemem ama yaş da ilerlemeye başlayınca annem bana kız bakmaya başlamıştı, şaka gibi! Abim de sürekli birini bul evlen diyordu, buna da bir nevi baskı denilebilir(Gülüyor).

Bu sahte evliliği yaptığınız zaman hayatınızda nelerin değişeceğine inanıyorsunuz?

F.S: Hayatımda sadece geniş aileler olacak yani aileme bir aile daha eklenecek ve sorumluluklarım artacak.

A.C: Hayatımda değişecek öncelikli şey ailem ve akrabalarıma karşı dik bir duruş sergileyeceğim çünkü herkes için evlenmiş, evini kurmuş bir adam diye anılacağım ve bu gururumu fazlasıyla okşayacak. Hayallerim çok büyük kendi açımdan yapmak istediğim birçok şeyi yapma imkânı elde edeceğim.

Evlilik gibi ciddi bir yola girdiniz, birbirinize güveniyor musunuz? Çünkü ikinizden birisinin maddi durumu daha iyi olup ayrılmak isteyebilir?

F.S: Biriyle aynı evi paylaşacaksın ve bu kişi dışarıda eşin olacak... Evliliği düşündüğüm insan özel biri ve ona güveniyorum. Evet her şey ayrı olacak ve maddi yönde birbirimize yardım edebileceğimizi düşünüyorum.

A.C: Elbette güveniyoruz çünkü her ne kadar formalite de olsa bu evlilikte benim hayatımdaki en yakın kişi eşim olacak yani buna inanıyorum. Bir gün maddi durumu benden iyi olsa bile ayrılmak istemeyeceğini düşünüyorum çünkü biz bunları en başından konuştuk.

Aynı evde yaşayacaksınız yataklarınız birleşik olacak mı? Evin giderleri ortaklaşa mı karşılanacak?

F.S: Yataklar tabi ki ayrı olacak ve giderler hep ortak karşılanacak tabi birinin diğerinden fazla harcama yapmaması şartıyla.

A.C: Elbette yataklar ayrı olacak ıyy ne o öyle bir bayanla yan yana uyumak(Gülüyor). Giderler tabi ki ortak karşılanacak, bana göre kişisel masraflar kişinin kendisine ait olmalı yoksa benim maaşım kuaför masrafına gidebilir(Gülüyor).

Sevgiliniz var mı? Eğer sevgiliniz varsa onlar bu evliliğe nasıl tepki verdiler?

F.S: Sevgilim var ve katiyen hayır diyor, ben de her şeyi bu yolda gizliyorum eğer beni düşünseydi buna olumlu bakacağına inanıyorum.

A.C: Sevgilim vardı, aslında hala varda neyse şimdi o özel bir konu. Benim sevgilim olumlu bir tepki vermişti ve sonuna kadar da bana destek olacağını belirtmişti ama onun böyle olumlu bir tepki vermesinde kendisinin içinde bulunduğu şartların da etkisinin olduğunu hep düşünmüşümdür.

Türkiye'de evlilik eşitliği olsa sevdiğiniz insanlarla evlenmek ister miydiniz?

F.S: Tabi ki evlenmek isterdim.

A.C: Öyle bir eşitlik olsaydı, şuan evliydim.

Bakire misiniz? Evlendiğiniz gece cinsel birleşme olacak mı? Çünkü toplumun belli bir kesiminde gerdek gecesi çarşafı erkeğin ailesinin evinde yıkanıp asılıyor siz bu duruma nasıl bir yöntem bulacaksınız?

F.S: Bakire misiniz sorusuna cevap vermek istemiyorum bu benim özelim! Tabi ki birleşme olmayacak, ben anlaşmalı evlilik yapıyorum ve ilk gece kanı kesinlikle kabul edip de yapacağım bir şey değil. Sonuçta evlendim o kanı birine göstermek zorunda değilim.

A.C: Erkeğin bakirliği de olur elbet ama bu özel sorunun cevabını duruma göre istersen sen ver(Gülüyor). Cinsel birleşme asla olmayacak yani olamaz ve bizim ailemizde öyle çarşaf yıkayıp asmak diye bir adet yoktur.

Evlendiğiniz zaman aileniz torunlarının olmasını isteyip çocuk yapmanız için baskı uygularsa nasıl bir bahane bulacaksınız?

F.S: Kısırız ya da böyle bir şey düşünmüyoruz en makul cevap diye düşünüyorum.

A.C: O bahanemiz zaten hazır. Kısırlık var veya bu dünyaya bir çocuk getirmek istemiyoruz gibi cevap vereceğiz.

Bu evliliğin sahte olduğunu çevrenizden kimler biliyor? Eğer bilen birileri varsa güvenilir insanlar mı?

F.S: Bilen insanlar çok çünkü ilk başta söylenmiş sözler var. Güveneceğimiz kişiler gibi güvenemeyeceğimiz insanlar da çok...

A.C: Benim çevremden yakın arkadaşlarım biliyor. Onlar benim canım gibi ve ben onlara güveniyorum.

Gerçeklerin gün yüzüne çıkma gibi bir özelliği vardır. Bu evliliğin yapmaca bir evlilik olduğunu aileniz öğrenirse tepkileri ne olur?

F.S: İnkâr etmem. Evet, sizin için yaptım der ve giderim. Bu şekilde vicdanım rahat etmiş olur.

A.C: İnşallah bu gerçek gün yüzüne çıkmaz ve benim ailem öğrenmez çünkü böyle bir şey olmasını asla istemem. Allah korusun ama hiç iyi şeyler olmaz çünkü kim ölür kim kalır bilemem.

Kendi benliğinizi topluma kabul ettirmek varken, kamufle olmayı neden tercih ediyorsunuz?

F.S: Çünkü toplum buna izin vermiyor... Bir süre sonra savaşmayı bırakıp farklı çözümler üretiyorsunuz. Teşekkürler

A.C: Çünkü bu toplum benliğimi kabul etmedikçe benim de boşuna kürek çekmemin bir anlamı olmayacaktı ve sonunda ailem beni gerçek bir evlilik yapmaya mecbur bırakacaktı ve işte o zaman hayatım zehir olacaktı. Teşekkürler

MURAT FIRAT