Aşkın ne olduğunu anlatmaya çalışmayacağım burda. Eminim ki herkes aşkı çok iyi biliyordur (!). Herkesin bir hikayesi vardır bununla ilgili. Kimseye sen aşktan ne anlarsın diyemeyiz, hemen çıkışır. Hele bizim Türk insanı. Asıl sen ne anlarsın der. Ezer. Hemen anlatmaya başlar kendi Leyla’sını ya da Mecnun’unu. Ona sorarsanız geceler boyu sabah ezanına kadar yas tutmuştur, bazı lanetlemiştir sevdalısını bazı kıyamamış sevgi sözcüklerine boğmuştur. Sonra neden yine sinirlenmiş yerin dibine somuştur. Hayaller kurmuştur, kirli hayaller... ama sorarsanız namus der din der.. farklılıklar günahtır Türk insanı için. Saçınızı rasta yapıp gezerseniz insanlar size uzaydan gelmişsiniz gibi bakarlar, mini etek giyerseniz yollu olursunuz, kırmızı ruj sürmüşseniz yolun başındasınızdır! Peki ya hemcinsinizden hoşlanıyorsanız ya da vücudunuz aslında sizin değilmiş gibi hissediyosanız, aslında siz o kadın/adam vücuduna ait değilseniz? O zaman kaçın. Sakın dışarı çıkmayın (!) perdeleri kapatın gün ışığı dahi girmesin pencerenizden. Burası Türkiye derler, kafir misin yavrum sen derler. Götürmedik hoca, gidilmedik psikolog bırakmazlar. Ne atılmadık dayak kalır ne tene vurulmayan sopa! Hastasınızdır siz. Nasıl yapmışsınızdır siz bunu ailenize. Onlar o kadar emek vermiştir sizlere (!) yemeyip yedirmiş, içmemiş içirmiş, giymemiş giydirmişlerdir. Ama siz onlara ihanet etmişsinizdir. Halbuki siz ya aşık olmuşsunuzdur ya da nefret ediyorsunuzdur. Ya bir insana aşık olmuşsunuzdur ya da bulunduğunuz bedenden nefret ediyorsunuzdur. Belki siz karşı cinsden birine aşık olsanız annenizle oturup dertleşecektiniz, belki size sıcak bir çay yapacak ve derdinize ortak olacaktı, sevincinizle sevinecekti. Ya da kilolu olsanız ve bundan (vücudunuzdan) nefret ediyor olsanız gidilmedik doktor, alınmadık yardım bırakmayacaklardı. Ama ben burda bunu tartışmayacağım. Konumuz aşk.
Ah o aşk... Dünyayı başımıza en tatlı yıkan, en sevimli karın ağrılarını yaratan o aşk. Hani masallarda prensesin prensi tepesi bulutlara ulaşan kulelerde beklediği, uğruna ne canavarlar öldürüldüğü, ne Truva’lar yaşandığı o ‘şey’. Nerde o? Gören var mı? Bazen görür gibi oluyorum ‘ah Zeynep/Mehmet’im’ ‘ah uğruna rakı sofraları devirdiğim diyor bir genç. ‘Aferin be’ diyorsun. Seviyor işte. Sonra haftaya buluşalım diyorsun, bir rakı da biz devirelim uğruna. Buluşuyorsun, dertleşelim diyorsun sonra bir başlamıyor mu ‘ah Ceren/Kemal’im...’ yahu hani noldu Zeynep’e Mehmet’e? Yok ben onu sevmiyomuşum diyor... Yahu sen şimdi Paris, Truva savaşından bir hafta sonra boşverin bu zararı bu dökülen kanları sevmiyorum ben artın Helen’i dese kızabilir misin bu durumda? Yok!
Ne yapmalı diyar insan. Yapacak da bir şey yok. Acaba aşk hep mi böyleydi yoksa insanların gönlü mü ayranlandı bilemiyor insan. Bu dünyanın çivisi çıkmış! Belki de hiç yerine oturmadı ki... insanlar diyor yine başka bir insan. Oturmuş bir kafede sigarasını içip çayını yudumlarken. İnsanlar...
26 Ocak 2016 Salı
19 Ocak 2016 Salı
Homofobik Tulpar LGBTİ'lerden Destek İstedi!
2015 Genel seçimlerinde AK Parti İstanbul 3. bölge Milletvekili aday adayı olan ve seçilmeyen Ertuğrul Tulpar bu sefer de Afyonkarahisar iline bağlı Şuhut ilçesi belediye başkanı adayı oluyor.
2015 Genel seçimlerinde AK Parti İstanbul 3. bölge Milletvekili aday adayı olan ve seçilmeyen Ertuğrul Tulpar'ın tanıtım afişinde "Eşcinsel evliliklere, eşcinsellerin evlat edinme haklarına hayır" ifadeleri yer alıyordu.
İstanbul Tıp Fakültesi Eşcinsellere Yönelik Ayrımcılık Karşıtı Buluşma adlı etkinliğin son gününe de katılmış Eşcinsellik Karşıtı, Homofobik Ertuğrul Tulpar 150 kişinin toplu saldırısına uğradığını iddia etmiş Lambdaİstanbul LGBTİ Derneği ve Listag LGBTİ Aileler Grubu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Ertuğrul Tulpar Facebook sayfamız üzerinden iletişime geçip "Belediye Başkan Adayı oluyorum. Desteklerinizi bekliyorum" mesajıyla destek istedi..
2015 Genel seçimlerinde AK Parti İstanbul 3. bölge Milletvekili aday adayı olan ve seçilmeyen Ertuğrul Tulpar'ın tanıtım afişinde "Eşcinsel evliliklere, eşcinsellerin evlat edinme haklarına hayır" ifadeleri yer alıyordu.
İstanbul Tıp Fakültesi Eşcinsellere Yönelik Ayrımcılık Karşıtı Buluşma adlı etkinliğin son gününe de katılmış Eşcinsellik Karşıtı, Homofobik Ertuğrul Tulpar 150 kişinin toplu saldırısına uğradığını iddia etmiş Lambdaİstanbul LGBTİ Derneği ve Listag LGBTİ Aileler Grubu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Ertuğrul Tulpar Facebook sayfamız üzerinden iletişime geçip "Belediye Başkan Adayı oluyorum. Desteklerinizi bekliyorum" mesajıyla destek istedi..
14 Ocak 2016 Perşembe
Hayatımızdan Çalmak
"Bazen gökyüzünde siyah bulutlar olur; gökyüzü bu siyah bulutlar yüzünden değişmez. Ve bazen beyaz bulutlarda olur ve gökyüzü bu beyaz bulutlar yüzünden de değişmez. Bulutlar gelirler ve giderler gökyüzü baki kalır. Sen gökyüzüsün ve düşüncelerde bulutlardır. Eğer düşüncelerini titizlikle izlersen, eğer onları kaçırmazsan, eğer onlara doğrudan bakarsan ilk şey bunu anlamak olacaktır ve bu çok büyük bir anlayıştır. Bu senin aydınlanmanın başlangıcıdır. Artık sen uykuda değilsin, artık gelip giden bulutlarla özdeş değilsin, artık sonsuza dek baki kalacağını biliyorsun. Tüm kaygı yok olur." OSHO
Bu ayki yazıma Hintli düşünür Osho’nun sözleriyle başlamak istedim çünkü; uzun zamandır hayatın seyrinde sık sık karşılaştığımız arkadaşlar arasındaki sohbetler de sık sık duyduğumuz gördüğümüz, sosyal medyada her dakika önümüze düşen paylaşımlarda da denk geldiğimiz eleştirilerdeki acımasızlık, anlamadan eleştirmek, empati kurma şöyle dursun düşünmeden yerle bir ediyoruz, ediliyoruz tanıdıklarımız ya da hakkımız da hiç bir bilgisi olmayan, bizimle bir kez bile yan yana gelmeyen her hangi bir konu hakkında konuşmak şu yana dursun aynı ortamda hasbel kader denk gelip gözle bile selam vermediğimiz kişilerin bile hakkında o kadar çok şey konuşabiliyoruz ki HAYATIMIZDAN ÇALIYORUZ. Osho’nun dediği gibi gökyüzünde renkler hep olacak mühim olan gökyüzünün varlığının farkında olmak. Bu durum da bir olay karşısında bir birey hakkın da konuşurken empati kurabilmeyi bilmeliyiz, ezbere etiket yapıştırmak en çok yapıştıranı yorar ve hayat yolunda bir yerlerde karşına mutlaka çıkar bunu hepimiz biliyoruz hepimiz duymuş görmüş bir çoğu da yaşamıştır aslında. İçimizi bir yoklarsak öyle olduğunu görürüz.
LGBTİ bireyleri olarak bir çoğumuz en yakınlarımız tarafından bile anlamaya çalışılmadan ötekileştirildiğimiz de hunharca eleştirildiklerindeki hasar gören özbenliklerimizi birbirimizi veya başkalarını hele ki tanımadığımız kişileri anlamaya çalışmadan görünüşten uzaktaki duruşundan ahkam keserek iyileştiremeyiz. Hayat bizimdir birileriyle uğraşmaktan dostlarına, ailesine en çokta kendine zaman ayıramaz olmuş birçoğumuz. Durup silkelenip güzelliklerin farkına varmak gerekiyor hayat geçip giderken negatif fikir, duygu ve düşünceleri bir köşeye atarak ( onlardan dünyada fazlasıyla var zaten) kendimize dönelim kendimizi geliştirelim mesela daha fazla kitap okuyalım, sokak hayvanlarına bakalım, sokakta karşılaştığımızda yardıma ihtiyacı olan birisini görünce en azından yardımcı olabilir miyim diye soralım eşimiz dostlarımızla bir araya geldiğimizde kahvelerimizi yudumlarken sadece duyumlardan uzaktan görmelerden yola çıkarak başkalarını eleştirmek yerine edebiyattan, sanattan, politikadan, ortak yada tekil problemlerden ve mutluluklardan konuşarak vaktimizi tatlandıralım. Güçlü duruşu olan insanları ya da güçlü olarak gördüklerimizi hunharca eleştirip karalama politikalarına imza atmak yerine takdir edip bunları yaparsak İşte O zaman hayatımızdan çalmayız hayatımıza bir şeyler daha katmış oluruz. Tavşanın küstüğü dağ haberi anca tavşan kendinden daha yüksek bir dağa çıktığında alır.
Yine bir Osho sözüyle yazımı noktalıyorum.
'hiç bir sevgi fırsatını kaçırma. Sokaklarda yürürken bile sevebilirsin. Kimseye bir şeyler vermen de gerekmez, sadece gülümse yeter. Onun bir maliyeti yoktur, içten bir gülümseme kalbini açar, kalbini daha canlı yapar. Birisinin elini tut - bir arkadaş ya da bir yabancı fark etmez. Doğru insanla karşılaşınca seveceğim diye bekleme. o zaman hiçbir zaman gelmeyecektir. Sevmeye devam et. Daha fazla sevdikçe doğru insanla karşılaşma için ihtimaller de artacaktır çünkü kalbin bir çiçek gibi açmaya başlayacaktır. Ve çiçekler açan bir kalp de, kendisine daha fazla arı, daha fazla sevgili çekecektir.''
PENELOPE
Bu ayki yazıma Hintli düşünür Osho’nun sözleriyle başlamak istedim çünkü; uzun zamandır hayatın seyrinde sık sık karşılaştığımız arkadaşlar arasındaki sohbetler de sık sık duyduğumuz gördüğümüz, sosyal medyada her dakika önümüze düşen paylaşımlarda da denk geldiğimiz eleştirilerdeki acımasızlık, anlamadan eleştirmek, empati kurma şöyle dursun düşünmeden yerle bir ediyoruz, ediliyoruz tanıdıklarımız ya da hakkımız da hiç bir bilgisi olmayan, bizimle bir kez bile yan yana gelmeyen her hangi bir konu hakkında konuşmak şu yana dursun aynı ortamda hasbel kader denk gelip gözle bile selam vermediğimiz kişilerin bile hakkında o kadar çok şey konuşabiliyoruz ki HAYATIMIZDAN ÇALIYORUZ. Osho’nun dediği gibi gökyüzünde renkler hep olacak mühim olan gökyüzünün varlığının farkında olmak. Bu durum da bir olay karşısında bir birey hakkın da konuşurken empati kurabilmeyi bilmeliyiz, ezbere etiket yapıştırmak en çok yapıştıranı yorar ve hayat yolunda bir yerlerde karşına mutlaka çıkar bunu hepimiz biliyoruz hepimiz duymuş görmüş bir çoğu da yaşamıştır aslında. İçimizi bir yoklarsak öyle olduğunu görürüz.
LGBTİ bireyleri olarak bir çoğumuz en yakınlarımız tarafından bile anlamaya çalışılmadan ötekileştirildiğimiz de hunharca eleştirildiklerindeki hasar gören özbenliklerimizi birbirimizi veya başkalarını hele ki tanımadığımız kişileri anlamaya çalışmadan görünüşten uzaktaki duruşundan ahkam keserek iyileştiremeyiz. Hayat bizimdir birileriyle uğraşmaktan dostlarına, ailesine en çokta kendine zaman ayıramaz olmuş birçoğumuz. Durup silkelenip güzelliklerin farkına varmak gerekiyor hayat geçip giderken negatif fikir, duygu ve düşünceleri bir köşeye atarak ( onlardan dünyada fazlasıyla var zaten) kendimize dönelim kendimizi geliştirelim mesela daha fazla kitap okuyalım, sokak hayvanlarına bakalım, sokakta karşılaştığımızda yardıma ihtiyacı olan birisini görünce en azından yardımcı olabilir miyim diye soralım eşimiz dostlarımızla bir araya geldiğimizde kahvelerimizi yudumlarken sadece duyumlardan uzaktan görmelerden yola çıkarak başkalarını eleştirmek yerine edebiyattan, sanattan, politikadan, ortak yada tekil problemlerden ve mutluluklardan konuşarak vaktimizi tatlandıralım. Güçlü duruşu olan insanları ya da güçlü olarak gördüklerimizi hunharca eleştirip karalama politikalarına imza atmak yerine takdir edip bunları yaparsak İşte O zaman hayatımızdan çalmayız hayatımıza bir şeyler daha katmış oluruz. Tavşanın küstüğü dağ haberi anca tavşan kendinden daha yüksek bir dağa çıktığında alır.
Yine bir Osho sözüyle yazımı noktalıyorum.
'hiç bir sevgi fırsatını kaçırma. Sokaklarda yürürken bile sevebilirsin. Kimseye bir şeyler vermen de gerekmez, sadece gülümse yeter. Onun bir maliyeti yoktur, içten bir gülümseme kalbini açar, kalbini daha canlı yapar. Birisinin elini tut - bir arkadaş ya da bir yabancı fark etmez. Doğru insanla karşılaşınca seveceğim diye bekleme. o zaman hiçbir zaman gelmeyecektir. Sevmeye devam et. Daha fazla sevdikçe doğru insanla karşılaşma için ihtimaller de artacaktır çünkü kalbin bir çiçek gibi açmaya başlayacaktır. Ve çiçekler açan bir kalp de, kendisine daha fazla arı, daha fazla sevgili çekecektir.''
PENELOPE
Obama'nın LGBTİ Haklarına Yönelik Konuşmaları
Yöneticilerin söylemleri halkı en çok etkileyen araçlardan biridir. Politikacılar bir toplumdaki ırkçılığı, ayrımcılığı, kutuplaşmayı tek kelimeyle ve hatta beden dilleriyle bile arttırabilirler. İşte bu yüzden -bizim ülkemizde artık önemsenmese de- politikacıların toplumda birliği sağlayıcı şekilde konuşmaları ve davranmaları çok önemlidir.
Eşcinsel evlilikleri yeri geldikçe savunan ve ABD'de eşcinsellerin evlenme haklarını yasalaştıran Obama, 2015 yılının Ulusal kurultayındaki konuşmasında ABD tarihinde ilk defa bu kurultayda translardan söz eden kişi olur ve Müslümanlara, Yahudilere ve LGBTİ'lere karşı işlenen nefret suçları konusunda hassas olduğunu dile getirir. Şimdi sizlere ABD Başkanı Obama'nın LGBTİ hakları hakkındaki örnek konuşmalarından birkaç kısa kesit sunacağız...
2010 yılında, Barack Obama geylerin de eğer isterlerse ülkeleri için askeri hizmet edebilmeleri gerektiğini dile getirir. Heteroseksüellerle geyler arasında bu açıdan da bir ayrım yapılmaması gerektiğini söyler (1).
Aynı konuyu da 2011 ve 2012 de tekrar dile getirir.
2013 yılında gey askeri personelin ailelerinin de eşit haklara sahip olacaklarını bildirir ki bu konu ABD'de tartışılan bir konuydu. Eşcinseller artık aile lojmanlarında konaklayabiliyor, çocukları için askeri hastanelerde bakım sağlayabiliyor, eşcinsel hakları savunmaya yönelik etkinliklere katılabiliyorlar. Hatta eşcinsel askerler olarak kendi aralarında çeşitli organizasyonlar düzenleyebiliyorlar (2).
2014 yılında “Ülke çapında belediye başkanlarıyla, valilerle, meclis üyeleriyle evsizlikten evlilik eşitliğine (eşcinsellerin de evlenebilmesi) kadar birçok konuda işbirliği yapıyoruz” der (3).
2015'teki konuşmasından bir kesit ise şudur:
“Gelecek nesillerin farklılıklarımızı harika birer hediye olarak gördüğümüzü ve her bir vatandaşımızın onuruna ve varlığına değer verdiğimizi bilmelerini isterim. Kadın ya da erkek, genç ya da yaşlı, siyah ya da beyaz, Latin, Asyalı, göçmen, gey ya da düzcinsel, zihinsel ya da fiziksel engelli...Herkes kıymetlidir.”
“İşte bu yüzden, biz konuşma özgürlüğünü ve siyasi suçluların haklarını savunuyoruz. Kadınlara, dini azınlıklara ve lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireylere yapılan zülmü kınıyoruz” (4).
KAYNAKLAR
1- https://www.whitehouse.gov/the-press-office/remarks-president-state-union-address
2- http://www.huffingtonpost.com/tracey-hepner/state-of-our-gay-military_b_6508968.html
3- https://www.whitehouse.gov/the-press-office/2014/01/28/president-barack-obamas-state-union-address#annotations:8491090
4- https://www.whitehouse.gov/the-press-office/2015/01/20/remarks-president-state-union-address-january-20-2015
Eşcinsel evlilikleri yeri geldikçe savunan ve ABD'de eşcinsellerin evlenme haklarını yasalaştıran Obama, 2015 yılının Ulusal kurultayındaki konuşmasında ABD tarihinde ilk defa bu kurultayda translardan söz eden kişi olur ve Müslümanlara, Yahudilere ve LGBTİ'lere karşı işlenen nefret suçları konusunda hassas olduğunu dile getirir. Şimdi sizlere ABD Başkanı Obama'nın LGBTİ hakları hakkındaki örnek konuşmalarından birkaç kısa kesit sunacağız...
2010 yılında, Barack Obama geylerin de eğer isterlerse ülkeleri için askeri hizmet edebilmeleri gerektiğini dile getirir. Heteroseksüellerle geyler arasında bu açıdan da bir ayrım yapılmaması gerektiğini söyler (1).
Aynı konuyu da 2011 ve 2012 de tekrar dile getirir.
2013 yılında gey askeri personelin ailelerinin de eşit haklara sahip olacaklarını bildirir ki bu konu ABD'de tartışılan bir konuydu. Eşcinseller artık aile lojmanlarında konaklayabiliyor, çocukları için askeri hastanelerde bakım sağlayabiliyor, eşcinsel hakları savunmaya yönelik etkinliklere katılabiliyorlar. Hatta eşcinsel askerler olarak kendi aralarında çeşitli organizasyonlar düzenleyebiliyorlar (2).
2014 yılında “Ülke çapında belediye başkanlarıyla, valilerle, meclis üyeleriyle evsizlikten evlilik eşitliğine (eşcinsellerin de evlenebilmesi) kadar birçok konuda işbirliği yapıyoruz” der (3).
2015'teki konuşmasından bir kesit ise şudur:
“Gelecek nesillerin farklılıklarımızı harika birer hediye olarak gördüğümüzü ve her bir vatandaşımızın onuruna ve varlığına değer verdiğimizi bilmelerini isterim. Kadın ya da erkek, genç ya da yaşlı, siyah ya da beyaz, Latin, Asyalı, göçmen, gey ya da düzcinsel, zihinsel ya da fiziksel engelli...Herkes kıymetlidir.”
“İşte bu yüzden, biz konuşma özgürlüğünü ve siyasi suçluların haklarını savunuyoruz. Kadınlara, dini azınlıklara ve lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireylere yapılan zülmü kınıyoruz” (4).
KAYNAKLAR
1- https://www.whitehouse.gov/the-press-office/remarks-president-state-union-address
2- http://www.huffingtonpost.com/tracey-hepner/state-of-our-gay-military_b_6508968.html
3- https://www.whitehouse.gov/the-press-office/2014/01/28/president-barack-obamas-state-union-address#annotations:8491090
4- https://www.whitehouse.gov/the-press-office/2015/01/20/remarks-president-state-union-address-january-20-2015
11 Ocak 2016 Pazartesi
Ateş Family'nin Yöneticisi Mehmet Ateş ile Röpörtaj
ABD'de LGBTİ bireylerin birbirlerine sosyal destek sağlamaları, özgüvenlerinin artması, bilgi/ haber alışverişinin sağlanması ve sosyal dışlanmayla baş etme becerileri kazanmaları amacıyla günüllüler tarafından kurulduğunu gördüğümüz grupların benzerleri Türkiye'de de ortaya çıkmaktadır. Kendilerine LGBTİ Aile diyen bu gruplardan birisi de ATEŞ Family (ATEŞ Ailesi). Tamamı LGBTİ bireylerden oluşan Ateş Family Grup önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. 16 Ocak 2016 Cumartesi günü 5. yıl etkinliğini bu sosyal sorumluluk projesiyle kutlayacak ve gecede elde edilen bütün gelir Epudermoliys hastası çocuklar - yani halk arasında bilinen dili ile Kelebek Çocuklar - için bağışlanacak. Gecede Fulden Uras ve bir çok ünlü sahne alırken sunuculuğunu Trans Model Çağla Akalın yapacak. Bu kapsamda Ateş Family'nin kurucusu Mehmet Ateş ile kısa bir röpörtaj yaptık..
İşte o röpörtaj..
Mehmet Ateş kimdir, bilmeyenler için Mehmet Ateş'i anlatır mısın?
Yaklaşık 30 sene önce Diyarbakır'dan İstanbul'a ailemle geldim, kendi düzenimi kurdum. Büyük bir arkadaş çevrem, sevenlerim sevdiklerim oldu, tüm ilişkilerimi saygı çercevesinde yürüttüm ve bugünlere geldim. Mecidiyeköy'de ev arkadaşlarımla yaşıyorum, organizatörlük yapıyorum. Son iki yıldır büyük keyif aldığım bu işlerlede tüm LGBTİ derneklerine adımı duyurduğumu düşünüyorum.
Ateş Family düşüncesi nerden çıktı, amacınız nedir?
Ateş family ailesini kurmamın tek amacı, LGBTİ üyeleri için sadece cinsel eğilimlerinin söz konusu olmadığının; dostluğun, kardeşliğinin, yardımseverliğin, birlik ve dirliğin olduğunu da göstermekti.
Kaç üyeniz var, üyeleriniz arasında tanınmış isimler var mı?
45 üyemiz bulunmakta. 5 senedir de aynı aile üyeleriyle devam ediyoruz. Ünlü üyelerimiz de bulunuyor ENKA, FULDEN URAS, HARUN BAŞAL, HALA DİVA gibi değerli isimlerimizdir.
Sizi diğer ailelerden farklı kılan nedenler?
Her ailenin kendine göre bir farkı, kurucusunun ve üyelerinin emeği vardır tabii , bizi biz yapan ise birlik ve beraberliğimizdeki güçlü ve saygılı duruşumuzu bugüne kadar kaybetmememizdir.
LGBTİ ailelerin olumlu ve olumsuz tarafları neler?
LGBTİ ailelerindeki olumlu tarafları
Ailenin kurucusu dahil her aile bireyinin birbirine ve değerlerine sahip çıkmasını ve tepkilere karşı da dimdik durmasını olumlu taraflar olarak sayabiliriz. Olumsuz bir tarafının olduğunu düşünmüyorum. İyi niyetleri ve iyi yaklaşımları suistimal eden insanlar olmadığı sürece.
16 Ocak 2016 Cumartesi günü 5. yıl etkinliğinizi düzenliyorsunuz, etkinlik gelirini pidermolysis hasta cocuklara bağışlayacağınız söyleniyor, sebebi nedir?
Ateş Family'i kurduğum günden bugüne birçok parti düzenledim ama ailemizin 5.yıl kutlamasını yapmaya karar verdiğimde kelebek çocukların hastalığına dair sınırlı bilgim vardı. İlk düşüncem gelirin %10 ununu bağışlamaktı. Üzerinde araştırmalar yaptıktan sonra durumun ciddiyetinin farkına vardım ve çocukların daha önemli olduğunu düşünüp, gelirin tamamını bağışlamaya karar verdim 16 Ocak günü de tüm dostlarımızı ve yardımsever insanlarımızı gecemize bekliyoruz. Kendin için bağış yap, kendin için eğlen.
İleride hayata geçirmeyi düşündüğünüz projelerinizdan biraz söz eder misiniz?
Şu anda kendi ajansımı ve organizasyon şirketimi kurmak için temeller atıyorum. Gerek kendim için, gerek LGBTİ camiası için daha nice faydalı işlere imzamı atmak için kolları sıvadım. Hayırlısı olsun diyorum.
LGBTİ Dernek & Örgütlerden beklentileriniz var mı peki?
LGBTİ bireylerimizin sosyal ve özel hayatlarında özgür olmaları ve LGBTİ camiasında birlik ve beraberliğin daha güçlü bi hale gelmesi için çok daha çalışılması gerektiğine inanıyorum. Sizin de bildiğiniz üzere çok sayıda LGBTİ bireyimiz ya öldürülüyor ya da intihar ediyor. LGBTİ dernek ve örgütleri olarak bu konuların daha cok üzerine düşülmesi ve sesimizi duyurmak için yürüyüşlerin daha çok olması gerektiğini düşünüyorum. Yılda bir kez kendimizi ifade ederken bile zorlandığımız bu ülkede daha çok işler yapılmasından yanayım. Hepinize teşekkür ederim.
Biz teşekkür ederiz..
İlgili Bağlantılar:
Ateş Family Facebook Sayfası
Mehmet Ateş Facebook Sayfası
İşte o röpörtaj..
Mehmet Ateş kimdir, bilmeyenler için Mehmet Ateş'i anlatır mısın?
Yaklaşık 30 sene önce Diyarbakır'dan İstanbul'a ailemle geldim, kendi düzenimi kurdum. Büyük bir arkadaş çevrem, sevenlerim sevdiklerim oldu, tüm ilişkilerimi saygı çercevesinde yürüttüm ve bugünlere geldim. Mecidiyeköy'de ev arkadaşlarımla yaşıyorum, organizatörlük yapıyorum. Son iki yıldır büyük keyif aldığım bu işlerlede tüm LGBTİ derneklerine adımı duyurduğumu düşünüyorum.
Ateş Family düşüncesi nerden çıktı, amacınız nedir?
Ateş family ailesini kurmamın tek amacı, LGBTİ üyeleri için sadece cinsel eğilimlerinin söz konusu olmadığının; dostluğun, kardeşliğinin, yardımseverliğin, birlik ve dirliğin olduğunu da göstermekti.
Kaç üyeniz var, üyeleriniz arasında tanınmış isimler var mı?
45 üyemiz bulunmakta. 5 senedir de aynı aile üyeleriyle devam ediyoruz. Ünlü üyelerimiz de bulunuyor ENKA, FULDEN URAS, HARUN BAŞAL, HALA DİVA gibi değerli isimlerimizdir.
Sizi diğer ailelerden farklı kılan nedenler?
Her ailenin kendine göre bir farkı, kurucusunun ve üyelerinin emeği vardır tabii , bizi biz yapan ise birlik ve beraberliğimizdeki güçlü ve saygılı duruşumuzu bugüne kadar kaybetmememizdir.
LGBTİ ailelerin olumlu ve olumsuz tarafları neler?
LGBTİ ailelerindeki olumlu tarafları
Ailenin kurucusu dahil her aile bireyinin birbirine ve değerlerine sahip çıkmasını ve tepkilere karşı da dimdik durmasını olumlu taraflar olarak sayabiliriz. Olumsuz bir tarafının olduğunu düşünmüyorum. İyi niyetleri ve iyi yaklaşımları suistimal eden insanlar olmadığı sürece.
16 Ocak 2016 Cumartesi günü 5. yıl etkinliğinizi düzenliyorsunuz, etkinlik gelirini pidermolysis hasta cocuklara bağışlayacağınız söyleniyor, sebebi nedir?
Ateş Family'i kurduğum günden bugüne birçok parti düzenledim ama ailemizin 5.yıl kutlamasını yapmaya karar verdiğimde kelebek çocukların hastalığına dair sınırlı bilgim vardı. İlk düşüncem gelirin %10 ununu bağışlamaktı. Üzerinde araştırmalar yaptıktan sonra durumun ciddiyetinin farkına vardım ve çocukların daha önemli olduğunu düşünüp, gelirin tamamını bağışlamaya karar verdim 16 Ocak günü de tüm dostlarımızı ve yardımsever insanlarımızı gecemize bekliyoruz. Kendin için bağış yap, kendin için eğlen.
İleride hayata geçirmeyi düşündüğünüz projelerinizdan biraz söz eder misiniz?
Şu anda kendi ajansımı ve organizasyon şirketimi kurmak için temeller atıyorum. Gerek kendim için, gerek LGBTİ camiası için daha nice faydalı işlere imzamı atmak için kolları sıvadım. Hayırlısı olsun diyorum.
LGBTİ Dernek & Örgütlerden beklentileriniz var mı peki?
LGBTİ bireylerimizin sosyal ve özel hayatlarında özgür olmaları ve LGBTİ camiasında birlik ve beraberliğin daha güçlü bi hale gelmesi için çok daha çalışılması gerektiğine inanıyorum. Sizin de bildiğiniz üzere çok sayıda LGBTİ bireyimiz ya öldürülüyor ya da intihar ediyor. LGBTİ dernek ve örgütleri olarak bu konuların daha cok üzerine düşülmesi ve sesimizi duyurmak için yürüyüşlerin daha çok olması gerektiğini düşünüyorum. Yılda bir kez kendimizi ifade ederken bile zorlandığımız bu ülkede daha çok işler yapılmasından yanayım. Hepinize teşekkür ederim.
Biz teşekkür ederiz..
İlgili Bağlantılar:
Ateş Family Facebook Sayfası
Mehmet Ateş Facebook Sayfası
6 Ocak 2016 Çarşamba
Tek renk olacak yeni kimlikler 3 yıl içinde dağıtılacak
Nüfus cüzdanlarının yerini alacak yeni kimlik kartlarının dağıtımına Kırıkkale'den başlanacak. 3 yıl içinde yurt genelinde dağıtımının tamamlanması planlanan yeni kimlikler tek renk olacak. Böylelikle kimliklerdeki "cinsiyet ayrımı" ortadan kalkacak.
İçişleri Bakanlığınca hazırlanan yeni kimlik kartlarının basılıp dağıtılmasına yönelik tüm altyapı çalışmaları tamamlandı. Nüfus hizmetleri kanununda hazırlanan değişikliklerin yasalaşmasından itibaren yeni kimliklerin dağıtılmasına Kırıkkale'den başlanacak. Yeni kimlikler 3 yıl içinde tüm vatandaşlara verilmiş olacak. Yeni kimlikler 10 yıl geçerli olacak.
Erkeklere mavi, kadınlara pembe kimlik uygulaması kalkacak, erkek ve kadınlar için tek renk kimlik kartı verilecek. Yeni kimlikler seyahat belgesi olarak kullanılabilecek. Yeni kimliklerin üzerinde kişiye ait kimlik bilgilerinin güvenli şekilde saklanabileceği bir çip yer alacak. Bu kimlikler bilgi sızdırmaya karşı güvenlik sağlayacak. TÜBİTAK tarafından geliştirilen milli işletim sistemi kullanılacak yeni kimlikler, taklit ve tahrif edilemeyecek. Yeni kartlar, başka birinin eline geçse dahi kullanılamayacak ve anında bloke edilecek. Bu kartların kopyalanması ya da üzerindeki verilerin değiştirilmesi mümkün olmayacak.
Hastane, okul ve emniyette kullanılabilecek
Yeni kimliklerin üzerinde bulunan güvenlik unsurları sayesinde taklit ve tahrif edilemeyeceği için vatandaşlar kimlik sahteciliği sebebiyle mağdur olmayacak. Kredi kartı büyüklüğündeki yeni kimlik kartı, Hastane, eczane, okul, emniyet ve bankalardaki sistemlere entegre olabilecek ve bu sayede birçok işlemde vatandaşa kolaylık sağlayacak. Ebadı küçüleceği için cüzdan içinde kolayca taşınabilecek yeni kimlikler, e-devlet uygulamalarında kimlik doğrulama aracı olarak kullanılabilecek. Böylece vatandaşlar kurumlara gitmeden kamu hizmeti alabilecek. Yeni kimliklerde isteyen vatandaşlar için elektronik imza yer alacak. Bu özellik sayesinde ikinci bir elektronik imza aparatına ihtiyaç duyulmadan elektronik ortamda iş ve işlemler yapılabilecek. Kimlik kartı halen kullanılmakta olan nüfus cüzdanının yerini alacağı için kartın ön ve arka yüzünde kart sahibine ait kimlik bilgileri ile fotoğraf bulunacak. Görsel olarak kimlik doğrulamada kullanılacak bu bilgiler ileri baskı teknolojisiyle koruma altına alınacak. Kartın çipinde İçişleri Bakanlığınca belirlenen bilgiler saklanacak ancak çipte tutulan bilgiler kart üzerindeki bilgilerle sınırlı kalacak. Vatandaşlardan alınan biyometrik veriler, bulundukları ilçelerdeki okuyucular vasıtasıyla "şablon" adı verilen sayılara dönüştürülecek ve sadece bu sayılar veri merkezine aktarılacak. Vatandaşların biyometrik okuyucularla alınan biyometrik veriler resim olarak değil, bu resimlerden oluşturulmuş "kriptolu sayısal karakterler" olarak veri merkezine ulaştırılacak.
Yeni kartlar nasıl dağıtılacak
Yeni kimlik kartlarının sorunsuz basılıp dağıtılması amacıyla vatandaşlar randevu verilerek kart düzenleme merkezine davet edilecek. Mazereti olan vatandaşlara başka bir tarihte randevu verilecek. Vatandaşlar, davet edildikleri gün ve saatte davette belirtilen kimlik kartı düzenleme merkezine 6 ay içinde çekilmiş biyometrik fotoğraf ile müracaat edecek. İbraz edilen biyometrik fotoğraf taranacak ve sadece kart üzerindeki yongada saklanmak üzere kişinin biyometrik verisi alınacak. Kimlik kartının basımı merkezi olarak gerçekleştirilecek ve kartlar vatandaşlara PIN ve PUK şifreleriyle teslim edilecek. Sistem tarafından verilen kartın şifresi, ilçe nüfus müdürlüklerinde ve sağlık kuruluşlarında bulunan KİOSK üzerinden değiştirilebilecek.
Kaynak: Milliyet
İçişleri Bakanlığınca hazırlanan yeni kimlik kartlarının basılıp dağıtılmasına yönelik tüm altyapı çalışmaları tamamlandı. Nüfus hizmetleri kanununda hazırlanan değişikliklerin yasalaşmasından itibaren yeni kimliklerin dağıtılmasına Kırıkkale'den başlanacak. Yeni kimlikler 3 yıl içinde tüm vatandaşlara verilmiş olacak. Yeni kimlikler 10 yıl geçerli olacak.
Erkeklere mavi, kadınlara pembe kimlik uygulaması kalkacak, erkek ve kadınlar için tek renk kimlik kartı verilecek. Yeni kimlikler seyahat belgesi olarak kullanılabilecek. Yeni kimliklerin üzerinde kişiye ait kimlik bilgilerinin güvenli şekilde saklanabileceği bir çip yer alacak. Bu kimlikler bilgi sızdırmaya karşı güvenlik sağlayacak. TÜBİTAK tarafından geliştirilen milli işletim sistemi kullanılacak yeni kimlikler, taklit ve tahrif edilemeyecek. Yeni kartlar, başka birinin eline geçse dahi kullanılamayacak ve anında bloke edilecek. Bu kartların kopyalanması ya da üzerindeki verilerin değiştirilmesi mümkün olmayacak.
Hastane, okul ve emniyette kullanılabilecek
Yeni kimliklerin üzerinde bulunan güvenlik unsurları sayesinde taklit ve tahrif edilemeyeceği için vatandaşlar kimlik sahteciliği sebebiyle mağdur olmayacak. Kredi kartı büyüklüğündeki yeni kimlik kartı, Hastane, eczane, okul, emniyet ve bankalardaki sistemlere entegre olabilecek ve bu sayede birçok işlemde vatandaşa kolaylık sağlayacak. Ebadı küçüleceği için cüzdan içinde kolayca taşınabilecek yeni kimlikler, e-devlet uygulamalarında kimlik doğrulama aracı olarak kullanılabilecek. Böylece vatandaşlar kurumlara gitmeden kamu hizmeti alabilecek. Yeni kimliklerde isteyen vatandaşlar için elektronik imza yer alacak. Bu özellik sayesinde ikinci bir elektronik imza aparatına ihtiyaç duyulmadan elektronik ortamda iş ve işlemler yapılabilecek. Kimlik kartı halen kullanılmakta olan nüfus cüzdanının yerini alacağı için kartın ön ve arka yüzünde kart sahibine ait kimlik bilgileri ile fotoğraf bulunacak. Görsel olarak kimlik doğrulamada kullanılacak bu bilgiler ileri baskı teknolojisiyle koruma altına alınacak. Kartın çipinde İçişleri Bakanlığınca belirlenen bilgiler saklanacak ancak çipte tutulan bilgiler kart üzerindeki bilgilerle sınırlı kalacak. Vatandaşlardan alınan biyometrik veriler, bulundukları ilçelerdeki okuyucular vasıtasıyla "şablon" adı verilen sayılara dönüştürülecek ve sadece bu sayılar veri merkezine aktarılacak. Vatandaşların biyometrik okuyucularla alınan biyometrik veriler resim olarak değil, bu resimlerden oluşturulmuş "kriptolu sayısal karakterler" olarak veri merkezine ulaştırılacak.
Yeni kartlar nasıl dağıtılacak
Yeni kimlik kartlarının sorunsuz basılıp dağıtılması amacıyla vatandaşlar randevu verilerek kart düzenleme merkezine davet edilecek. Mazereti olan vatandaşlara başka bir tarihte randevu verilecek. Vatandaşlar, davet edildikleri gün ve saatte davette belirtilen kimlik kartı düzenleme merkezine 6 ay içinde çekilmiş biyometrik fotoğraf ile müracaat edecek. İbraz edilen biyometrik fotoğraf taranacak ve sadece kart üzerindeki yongada saklanmak üzere kişinin biyometrik verisi alınacak. Kimlik kartının basımı merkezi olarak gerçekleştirilecek ve kartlar vatandaşlara PIN ve PUK şifreleriyle teslim edilecek. Sistem tarafından verilen kartın şifresi, ilçe nüfus müdürlüklerinde ve sağlık kuruluşlarında bulunan KİOSK üzerinden değiştirilebilecek.
Kaynak: Milliyet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)