29 Eylül 2014 Pazartesi
Oral Seks
Oral seks sırasında korunmak için ne yapabiliriz?
Oral seks sırasında HIV virüsü kapmamanızı sağlayacak iki altın kural var:
Partnerinizin ağzınıza boşalmasına izin vermeyin: HIV virüsü taşıyıp taşımadığına emin olmadığınız birisine oral yapıyorsanız, ağzınıza boşalmasına izin vermemek sizin için güvenli olacaktır. Sakınmanıza rağmen partneriniz ağzınıza boşalırsa hemen ağzınızı yıkamanızı ve temizlemenizi öneririz. Bu, riski azaltacaktır.
Oral seksin öncesinde ve sonrasında dişlerinizi fırçalamaktan kaçının!
Ağzınızı kontrol edin: Hijyenik bir ağız sağlıklı bir cinsel ilişki demektir. Eğer ağzınızın içinde bir kesik veya yara varsa oral seks sırasında HIV virüsünü kapma riskiniz de bir o kadar yüksek olacaktır. Ayrıca oral seks yoluyla sizdeki virüsün partnerinize geçmesi de mümkündür.
Oral seks, korunmasız cinsel ilişkiden daha az risklidir!
Sözlük
AIDS
AIDS- edinilmiş bağışık yetmezliği sendromunun kısaltması-insan bağışıklık yetmezliği virusunun(HIV) neden olduğu malul bırakan , ölümcül bir hastalıktır. HIV ile infekte herkeste sonunda AIDS gelişmesinin kaçınılmaz olduğu düşünülmektedir. Çünkü insan bağışıklık sistemi HIV virusu tarafından mütemadiyen zayıflatılmaktadır.Eğer hastalıkla mücadele gündeme gelmezse çoğu kişi AIDS in ilk belirtileri görüldükten yaklaşık 3 yıl sonra hayatını kaybetmektedir.
Anal ilişki
Anal ilişki penisin anüsten sokulması olarak anlatılabilir. Burada alınan zevkin maddi temelleri, buraya yakın olan iç üreme organlarının(başta prostat olmak üzere idrar kanalı, idrar torbası, salgı yapmaktan sorumlu bazı diğer organlar) uyarılmasıdır.
Anonim test
Kişinin adı veya onu tanımlayacak kişisel özellikleri yerine bir kod numarası verilerek kanına HIV testi uygulanmasıdır. Bu kodu test yapılan kişi de dahil kimse bilmemektedir. Dolayısıyla testin kime yapıldığı hiçbir zaman bilinemez sadece pozitif veya negatif olduğu bilinir.
Asemptomatik (belirtisiz) HIV infeksiyonu
HIV virusunun vücuda girmesiyle başlayıp hastalık belirtilerinin görülmesine kadar geçen HIV infeksiyonu dönemine denir.
Ayrımcılık
İnsanlara onların cinsiyet, cinsel yönelim, ırk, milliyet, bölge gibi gerçek veya varsayılan herhangi bir özelliğinden dolayı (olumsuz anlamda ) farklı davranılması, haksızlık edilmesi.
Bağlantılı anonim test
HIV testi yapılan kanın kodunu sadece testi yaptıran kişinin bildiği durumda HIV testi uygulanmasıdır. Kişinin kendisi söylemedikçe test sonucunu sözkonusu kişi dışında kimse öğrenemez.
Bağlantısız anonim test
Kişiyi tanıtıcı tüm kimlik bilgileri yokedildikten sonra kana HIV testinin uygulanması.
Bağışıklık yetmezliği
Bağışıklık sisteminin vücudu yeterince koruyamaması sonucu çeşitli kanserlere ve fırsatçı infeksiyonlara yatkın hale gelmesi durumu.
Biseksüel: Duygusal, erotik ve cinsel yönelimlerini kendi cinsine ve aynı zamanda diğer cinse yönelten kadın ya da erkek.
Bulaştırıcılık
Hastalığın göreli olarak bulaştırma potansiyelidir. HIV in bulaştırıcılık derecesi kuluçka süresinin seyrine göre değişir, ve büyük olasılıkla virusun vücuda girdiği ilk dönemde (antikor pozitifleşmeden önce) ve belirtiler görülmeye başlandığında en yüksektir.
Cinsel Yönelim: Kişinin cinsel, duygusal olarak çekim duyduğu cinsiyete göre tanımlanan bir özellik. Bir erkeğin kadınlara ilgi duyması, bir kadının kadınlara ilgi duyması gibi.
CYBİ (Cinsel Yolla Bulaşan İnfeksiyon )
Çoğunlukla cinsel ilişki yoluyla bulaşan (frengi, belsoğukluğu, AIDS) ile cinsel ilişkinin önemli bir bulaşma yolu olduğu ( hepatit B ve C gibi) infeksiyon hastalıkları.
CYBİ çözümü (Vaka çözümü)
Tam kapsamlı olarak ; CYBİ li olup bunun teşhis ve tedavisini isteyen kişilere bu hizmeti verirken ; aynı zamanda tekrar yakalanmamaları için eğitim vererek kondom kullanmayı ve eşini de bilgilendirmeyi ihtiva eden hizmet.
Damariçi
Toplardamar(lar) içine anlamına gelir. Bir iğne aracılığıyla bir çözeltinin damariçine verilmesidir.
Damgalama
İnsanlara karşı, toplumdaki diğer bireylerle mevcut toplumsal "değerlere göre" aralarında bulunan bir farktan ötürü aşağılayıcı, küçültücü, dışlayıcı davranışlarda bulunmak. HIV veya AIDS li insanlar ve yakınları , aslında infeksiyonun kendisiyle hiç bir bağlantısı bulunmadığı halde ahlak kurallarına ve mevcut önyargılara (sözgelimi eşcinsellik nedeniyle) dayanarak sıklıkla damgalanmaktadır.
Danışmanlık
İhtiyaç duyan bir kişi ile bu hizmeti veren kişi arasında geçen HIV/AIDS in bu insanda oluşturduğu stresi azaltmayı ve HIV infeksiyonunun bulaşmasını önlemeyi amaçlayan görüşme. Bilgi aktarımı, eğitim ve psikolojik destek sonucunda bireyin önleyici davranişlara karar vermesini kolaylaştırmayı sağlayacak şekilde verilir.
Duyarlılık (HIV testinin)
Bir testin HIV infeksiyonu varlığında verdiği reaksiyonun bir ölçüsüdür. Yüksek duyarlıklı bir HIV antikor testi bazen yanlış negatif sonuçlar verebilir, fakat aynı zamanda gerçekte HIV antikoru olmayan sağlıklı kişileri de HIV pozitif (yanlış pozitif) gösterebilir. (bkz. Özgünlük)
Düşük riskli kan vericisi
Kanında bulaşıcı hastalık etkeni bulundurma riski düşük olan ve kan bağışını özgür iradesiyle, para almadan yapan kişi.
Ek HIV Testi
Sonucu pozitif bulunmuş bir testin doğrulanması amacıyla aynı kan örneğine aynı duyarlıkta veya daha duyarlı bir başka yöntem kullanılarak HIV testinin tekrarlanmasıdır. Bu işlem aynı testin tekrarlanması, aynı testin başka bir yöntem uygulanarak yapılması veya farklı formatta bir test yapılması şeklinde olabilir.(Bkz. Özgünlük) :Transfüzyon (Kan nakli): Başka bir insana ait kan veya kan ürününün çoğunlukla bir toplardamar yoluyla verilmesine denir.
Epidemiyoloji
Bir toplumda bir hastalık, infeksiyon veya sağlığı ilgilendiren bir olayın; nedenleri, dağılımı, ve görülme sıklığı ile ilgili çalışmalar yapan bilim dalı. Epidemiyoloji kim, nerede, ne zaman, ne ve neden sorularının cevabıdır. Yani bu hastalığa/infeksiyona kim(ler) yakalanır, bunlar nerede yaşarlar bunlarla bağlantılı olarak da hastalığın/infeksiyonun hangi yaşta ortaya çıktığı, sebebinin ne olduğu ve niçin oluştuğu araştırılır. Uyruk
Eşcinsel
Kendi cinsinden olanlara duygusal, erotik ve cinsel yönelim içinde bulunan kadın veya erkek. Eşcinsel terimi, hem kadın eşcinseller hem de erkek eşcinseller için kullanılmakla birlikte günlük hayatta daha çok, erkek eşcinselleri anlatır.
Eşcinsellik
"Homosexuality&" teriminin birebir çevirisidir. Zamanında bir tıp terimi olarak tanımlanmıştır. Kadın veya erkek, kişinin erotik, cinsel, duygusal açıdan kendi cinsine yönelik olma durumudur. Toplum genelinde ve bazı ruh sağlığı profesyonellerindeki kanının aksine eşcinsellik ile transeksüalizm veya transvestik davranış birbirinin uzantısı, örneğin transeksüalizm eşcinselliğin daha aşırı bir şekli değildir.
Bunlar ayrı düzlemlere ait olgulardır.
Eşcinsel bilinç
Eşcinsel olmanın eleştirel gücü yalnız bir cinsel pratiği ötekine tercih etmek olamaz. Eşcinsel olmak, toplumda cinsel hazzı düzenleyen reçeteler karşısında olduğu kadar karşıcinsel toplumun siyasal ve toplumsal yapısı karşısında da eleştirel bir tavır takınmak demektir.
Fahişe
Başka bir kişiyle, para,mal ve/veya uyuşturucu karşılığında bizzat cinsel faaliyette bulunan kişi. Bu terim, düzenli olarak, bazen veya gayrıresmi olarak cinsel ilişkiyle para kazanan kişileri de kapsar. Fahişeler erkek, dişi, eşcinsel veya transseksüel olabilir. Erişkin, genç bazen de çocuk olabilir.
Fırsatçı infeksiyonlar
Normalde vücudun bağışıklık sisteminin başedebildiği mikroorganizmaların oluşturduğu infeksiyonlardır. Bağışıklık sisteminin zayıflaması veya tahrip olması durumunda , HIV infeksiyonunda olduğu gibi, fırsatçı infeksiyonlar ortaya çıkabilir. Mesela, pamukçuk ağızda normalde bulunan ancak bağışıklık sistemi sağlıklı olanlarda hastalık yapmayan bir mantardır.
Gey
Bu terim, eşcinsel kurtuluş hareketiyle birlikte ortaya çıkmıştır. Başlangıçta hem kadın hem erkek eşcinselleri kapsayan bir kelime olmakla beraber, günümüzde sadece erkek eşcinseller kendileri için kullanmaktadırlar. Bu süreçte, "homoseksüellik"ten politik bir kopuş olarak tanımlanmıştır. "Homoseksüel" kelimesi, tıp tarafından tanımlanmış olduğu halde, "gey" kelimesi, aynı cinsten insanların birbirlerine karşı duygusal, erotik, cinsel yönelimleriyle yarattıkları hayat tarzını tanımlamak için, eşcinsel bireyler tarafından ortaya konmuştur. Bu kelimenin, Türkçe'ye, İngilizce'den olduğu gibi alınması 80'lere rastlar.
Gizli olmayan test
Ne anonim ne de gizli olmadan test uygulanmasıdır.
Gizli test
Sadece sözkonusu kişi ve yakın tedavisini yapan sağlık görevlilerinin test sonucunu bildiği ve bunlara erişebildiği durumdur. Bu bilgi hiç bir şekilde kişinin açık izni olmaksızın okuluna, patronuna, sigortacısına, sağlık makamlarına, ve diğer sağlık personeline açıklanmaz.
Gizlilik
HIV/AIDS e ilişkin kişisel bilgilerin ve test sonuçlarının gizlilik içinde korunması hasta ve insan haklarının vazgeçilmez bir gereğidir. Yalnızca HIV/AIDS le yaşayan kişi ve ilgili sağlık çalışanları test sonuçlarına ulaşabilmelidir. Kişilerin onayı olmadan bu bilgiler diğer kişilere verilemez.
Güvenli seks
Bir insandan diğerine HIV virusu bulaşmasını önlemeyi amaçlayan bütün cinsel uygulamalara denir. Örnek olarak , tam birleşmenin olmaması veya cinsel birleşmede prezervatif kullanılması verilebilir. Öte yandan korunmasız seks sırasında sperm sıvısı, vajen sıvısı ve kan gibi HIV bulaştıran sıvılar cinsel partnerin vücuduna girer. Güvenli seksin beş ana ögesi vardır. Bunlar daima kondom kullanmak, eş sayısını azaltmak, karşılıklı sadakate uymak; ilk cinsel ilişki yaşını ileriye almak, hiç cinsel ilişkide bulunmamak gibi güvenli cinsel davranışlarda bulunmak
Gönüllü test
Anonim veya gizli olarak , kişi veya kendi hekiminin isteği ile kişiyi bilgilendirip ondan izin aldıktan sonra test yapılmasıdır.
Heterosesizm
Bir tür ırkçılıktır. Kadınlara yönelik ayrımcılık olan seksizmin (cinsiyetçilik), heteroseksüel olmayanlara yönelik halidir. Heteroseksizm, heteroseksüelliği bir zorunluluk olarak görme ve biricik varoluş biçimi olarak dayatma halidir.
Heteroseksist
Heteroseksizmi savunan kişidir. Heteroseksüellik dışında hiçbir varoluşu kabul etmez ve heteroseksüel olmayanlara şiddete varan fizik ya da psikolojik terör uygular.
Heteroseksüel
Bireylerin, cinsel, duygusal ve erotik olarak karşı cinsten kişilere yönelmiş olma halidir. Kendiliğinden ve zorunlu olarak, toplumda egemen varoluştur. Bu kendiliğinden ve zorunluluk hali, heteroseksüel bireylerin kendilerini "heteroseksüel" olarak tanımlamalarına bile gerek duyurmamaktadır.
HIV
HIV (İnsan bağışıklık yetmezliği virusu, Human Immunodeficiency Virus) AIDS hastalığını oluşturan virusun adıdır. Bu virusun günümüzde bilinen iki tipi vardır. HIV-1 ve HIV-2. Dünya genelinde en yaygını HIV-1 dir. Virusun her iki tipi de cinsel ilişki, kan nakli, anneden çocuğa olmak üzere üç yolla bulaşırlar. Oluşan hastalık belirtileri arasında herhangi bir fark yoktur. Bununla birlikte mikrobun vücuda girişinden hastalığın ortaya çıkmasına kadar geçen süre HIV-2 de daha uzundur ve HIV-2 HIV-1 göre daha zor bulaşır.
HIV İnfeksiyonu
HIV virusunun yaptığı bulaşıcı hastalık. HIV çoğunlukla korunmasız cinsel ilişkiyle bulaşan bir infeksiyondur. Virus kan nakliyle, sterilize edilmemiş injektör veya kesici tıbbi aletlerin kullanımıyla ve hasta anneden karnındaki bebeğe doğumda veya doğumdan sonra emzirmeyle bulaşabilir. Bazı kişilerde virus vücuda girdikten hemen sonra hafif HIV rahatsızlığı görülürken, hemen hemen hepsinde yıllarca hiç bir hastalık belirtisi görülmez. Zamanla, virus bağışıklık sistemini ağır ağır bozarken, gittikçe ağırlaşan hastalık belirtileri görülmeye başlanır. Bunlar bazı şikayetler ile hastalık belirtilerinin bileşiminden oluşan ; ishal, ateş, zayıflama, mantar infeksiyonları, verem, zatürre, lenf kanseri, gelişme geriliği ve Kaposi sarkomu (bir tür deri kanseri) dir.
HIV/AIDS ile yaşayan kişi
HIV bulaşmış olan kişiye ; aynı zamanda HIV pozitif veya HIV seropozitif olan kişiye de denir. Bir kişiye HIV bulaşır bulaşmaz, diğer insanlara cinsel ilişki, kan ve perinatal bulaştırbilecek duruma gelir. HIV infeksiyonu hayat boyu devam eder.
Homofobi
Bu terim, eşcinsellere yönelik önyargı ve nefreti anlatır. Bir tür kaygı ve korku ifadesidir.
İnsidens
Belirli bir infeksiyon, hastalık veya sağlıkla ilgili bir olgu bakımından, belirli bir süre içerisinde ortaya çıkan yeni infeksiyonların sıklığının risk altında bulunan nüfusa orantılı olarak ifade edilmesidir.
İnvaziv
İnsan vücuduna bir nesne veya aletin takıldığı/sokulduğu uygulamaları anlatır. Döğme yapılması (sağlam derinin delinmesi) Tıpta invazif uygulama, insan vücudundaki boşluklara bir alet yerleştirilmesi veya sağlam derinin delinmesini gerektiren uygulamadır.
Koruyucu önlemler
HIV infeksiyonunun anneden çocuğa, kanyolu ve cinsel ilişki yoluyla bulaşmasını önlemeyi amaçlayan önlemlerdir. Sözgelimi, cinsel yolla bulaşmayı azaltan önlemler arasında , - yüksek risk taşıyan cinsel davranıştan kaçınmayı teşvik eden eğitim, - diğer cinsel yolla bulaşan infeksiyonların önlenmesi ve tedavi edilmesi - çevreyi ve şartları güvenli cinsel davranışı kolaylaştırır duruma getirmeyi hedefleyen önlemler (örneğin, bütün otel odalarında ücretsiz kondom bulundurma zorunluluğu getiren bir yasal düzenleme )
Kuluçka süresi
Virusun vücuda girmesiyle anti HIV antikor testinin pozitifleşmesi, HIV ile ilgili klinik belirti ve şikayetlerin veya AIDS in başlamasına kadar geçen süre. Bu terim kullanılırken mutlaka bu özel olgularda birisi belirtilmelidir.
Lezbiyen
Eşcinsel kadın şair Sappho'nun yaşadığı Lesbos (Midilli) adasının isminden türetilmiş bir terim olup, duygusal, cinsel, erotik yönelimleri kendi cinsinden bireylere yönelik olan kadınları tanımlamak için kullanılmaktadır.
Mastürbasyon : Latince ''masturbare=(elle bozmak )'' fiiliden türemiştir. Kişilerin kendi kendine cinsellik yaşaması veya cinsel doyuma ulaştırması için yaptığı eyleme denir. Cinsel tepki üreten istemli kendi kendine uyarım olarak tanımlanabilir.
Müdahale
Bir strateji çerçevesinde yürütülen etkinliklere denir. Örnek olarak, HIV in cinsel yolla bulaşmasını azaltmak için , güvenli cinsel davranışa yönlendirmek bir müdahaledir.
Nokta prevalansı
Zamanın belirli bir noktasında nufustaki oranı gösterir. Periyod prevalansı: hastalığın özel bir dönem sırasında herhangi bir anda toplumda varolan toplam oranıdır.
Pembe üçgen (The pink triangle)
Nazi toplama kamplarındaki eşcinsel tutsaklar üzerinde kullanıldı. Nazi toplama kamplarında öldürülen eşcinselleri anımsatıcı bir işaret olduğu için 1970'lerin başlarında ABD'deki gey aktivistler tarafından dayanışma ve direnişin sembolü olarak kullanılmaya başlandı. Gey özgürlük hareketinin dünya çapında bilinen işaretlerindendir
Pencere dönemi
HIV virusunun insan vücuduna girişinden kanda saptanabilecek antikorların oluşmasına kadar geçen süreye denir. Bu süre 90 gündür.
Perinatal
Doğumdan önce, doğum sırası veya doğumdan sonraki kısa bir dönemi kapsayan zaman dilimi; gebeliğin 28. haftayla doğumdan sonraki 7 gün arasındaki dönemi ifade eder. HIV li anneden bebeğine HIV bulaşması perinatal bulaşma olarak tanımlanır.
Prevalans
Nüfusun belirli bir kesitinde belirli bir noktada veya belirli bir zaman dilimi içinde bir hastalığın, infeksiyonun veya sağlık sorununun görülme oranıdır.
Rahatlatıcı Tedavi
Hastanın şikayetlerinin rahatlatılmasını hedefleyen ama AIDS tedavisi olmayan uygulamalardır.
Risk faktörleri
Bir kişiye HIV in bulaşmasını kolaylaştıran koşul veya davranışlardır. Bu etmenler : -HIV negatif, tek eşli ve kendisine sadık olan eşi yerine başka kişi/kişilerle cinsel ilişkiye girmek, - Cinsel yolla bulaşan hastalık bulunması, - Damar içi uyuşturucu kullanımı - Kan nakli öyküsü, - vücut deldirme (kalıcı döğme veya küpe taktırma amaçlı) - İnvaziv , cerrahi veya dişhekimliği uygulamaları esnasında steril olmayan/ kan bulaşmış cerrahi malzeme kullanılması - Yukarıda sayılan risklerden herhangi bir tanesini taşıyan kişiyle cinsel ilişkide bulunmak.
Rutin test
Kişilerin bilgisi olmadan , ancak özellikle HIV testi yapılmasını istemediklerine dair bir ifadelerinin de bulunmadığı durumda HIV testi yapılmasıdır. Örnek olarak başka bir nedenle hastaneye başvuranlar , doğum öncesinde gebelik takibinin yapıldığı antenatal polikliniklere veya cinsel yolla bulaşan infeksiyon kliniğine gelenlere HIV testi yapılmasıdır.
Oral ilişki : Cinsel organların ağza alınması, ağızla uyarılması olarak tanımlanabilir belki. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve AIDS için risklidir. Kondom kullanılması önerilir. Bu tatsız ve anlamsız gelebilir kimimize, ama riskleri değerlendirip karar vermek gerekiyor. Kondom kullanımını daha zevkli hale getirmek için kayganlaştırıcısı olmayan kondom kullanılabilir, veya üstüne içinde yağ olmamak şartıyla bal gibi hoş tatlı maddeler sürülebilir. Sperm öldürücülü kondomların tadı iğrençtir.
Ağzına alan kişinin ağzında, diş ve dişetinde kanama, iltihap, infeksiyon gibi bir sorun olmadığında, ağıza alınan organda akıntı, açık yara, kabarcık, kabarıklık gibi cinsel yolla bulaşan hastalık belirtileri olmadığında risk anal sekste olduğu kadar yüksek değildir (ama bu şartlara sıkı sıkı bağlı kalınırsa). İlişki öncesinde ve sonrasında diş fırçalanmamalı, ağız, bademcikler, boğazda hastalık varsa ilişkiden kaçınılmalıdır. Şüphelenildiğinde ağza hiç alınmamalıdır. Partneriniz sürekli eşiniz değilse hayır deme hakkınızı kullanın, hoşlanmadığınızı söyleyin ya da belli edin. Sürekli eşinizse doktora gitmesini sağlayın.
Ağıza alındığında penisin çok derine sokulması da riski arttırır.
Özgünlük (HIV testinin)
Özel bir mikroorganizmanın varlığını gösteren özel bir maddenin (antikorun) varlığını saptayan testin doğruluğu. Özgünlüğü yüksek olan bir testte yanlış pozitif sonuç çıkma ihtimali düşük olacaktır. (bkz. Duyarlılık)
Seks işçisi
Para veya mal karşılığında cinsel faaliyet ve hizmetler sunan kişi.
Seks sektörü
Para veya mal karşılığında cinsel ilişkiye geçme anlamına gelen "Fuhuş"tan daha geniş anlamı olan bu terim; aynı zamanda eğlence, konaklama(otelcilik), masaj ve eskort hizmetlerinin de sıklıkla bir parçasını oluşturmaktadır. Seks sektöründe çalışanlar; seks sektörü işyerlerinin sahipleri, yöneticileri ve kurucularını da kapsar.
Serolojik test
Kanın şeffaf sıvı bölümüyle (serum) yapılan laboratuvar testlerine denir.
Seroprevalans (HIV, CYBİ)
Verilen herhangi bir zamanda , toplumdan toplanan kanlara yapılan serolojik testler sonucunda HIV veya CYBİ(Cinsel yolla bulaşan infeksiyon) yönünden pozitif bulunanların yüzdesidir.
Sosyal pazarlama
Kondom gibi toplumsal bir hedefi de olan ticari ürünlerin satışı amacıyla başvurulan özel sektör pazarlama uygulamaları. Pazarlama doğru ürünü, erişilebilir bir yerde, ucuz fiyatla topluma arz etme anlamına gelir.
Stonewall
29 Haziran 1969 gecesine gönderme yapar. O gece New York'taki küçük bir gey bar'ın (Stonewall Inn) uzun süredir polis tacizine maruz kalan müşterileri bir baskın sırasında saldırıya karşılık verdiler. Başkaldırıları iki gece sürdü ve dünyadaki eşcinsel imajının bir parçası haline geldi. Stonewall, topluma karşı birleşik gey hareketinin simgesi haline gelmiştir ve çoğu Gey Pride (Eşcinsellik Onuru) kutlamasında anılmaktadır.
Tarama
Bağışlanmış olan kan, kan ürünü, sperm dahil doku ve organlara, alıcıya HIV bulaşmasını önlemek için düzenli olarak laboratuvar testi yapmaktır. (test yapmaya bakınız.)
Test yapmak (HIV testi)
1. Test kan veya doku/organ naklinden önce(bkz. Tarama) veya bir kişiye test uygulamak amacıyla kullanılabilir. 2. Bireylere test çoğunlukla HIV infeksiyonu taşıyıp taşımadıklarını anlamak amacıyla yapılır.Bu mantıkla bütün test uygulamaları üç eksende incelenebilir. a) Kişinin kendi isteği, sağlık hizmeti verenin isteği veya sağlık nedenleri dışında bir üçüncü tarafın isteğiyle; b) Kişinin bilgilendirildikten sonra onayı (izni) alınarak veya alınmadan; c) Anonim (adsız olarak), gizli veya gizli olmayarak -Kişinin kendi isteği : Bir kişinin kendi kararıyla yaptırmak istediği HIV testi. -Sağlık hizmeti verenin isteği : Sağlık hizmeti verenin önerdiği HIV testi. -Sağlık nedenleri dışında üçüncü bir tarafın test isteği : işe girme, göç veya sigorta yaptırma sırasında HIV testi istenmesi. Kişinin bilgilendirildikten sonra izni alınarak: Sadece kişi bilgilendirildikten sonra izin alınarak test yapılır. Bilgilendirmenin anlamı, test öncesinde danışmanlık hizmeti verilmesi yoluyla kişiye HIV testi yaptırmanın yarar ve zararları anlatılır. "İzin", kişinin kendi hür iradesiyle , hiçbir baskı altında kalmaksızın , izin verip vermemekte özgür olması anlamındadır. Bilgilendirilip izin alınmadan test yapılması: yukarıda tanımlanmış olan bilgilendirme ve izin olmadan test yapılması durumudur. Rutin test : Kişilerin bilgisi olmadan , ancak özellikle HIV testi yapılmasını istemediklerine dair bir ifadelerinin de bulunmadığı durumda HIV testi yapılmasıdır. Örnek olarak başka bir nedenle hastaneye başvuranlar , doğum öncesinde gebelik takibinin yapıldığı antenatal polikliniklere veya cinsel yolla bulaşan infeksiyon kliniğine gelenlere HIV testi yapılmasıdır. Zorunlu test : Kişiyi bilgilendirmeden ve izin de almadan yapılan HIV testi uygulamasıdır. Burada kastedilen zorunluluk; reddetmek gibi bir seçeneği olmayan mahkumlara ve evlilik işlemleri veya işe giriş sırasında testin yapılmasını reddetmenin kişiye bir sürü zorluk çıkarabileceği ve gerçekçi olmadığı durumlardır. Anonim test : Kişinin adı veya onu tanımlayacak kişisel özellikleri yerine bir kod numarası verilerek kanına HIV testi uygulanmasıdır. Bu kodu test yapılan kişi de dahil kimse bilmemektedir. Dolayısıyla testin kime yapıldığı hiçbir zaman bilinemez sadece pozitif veya negatif olduğu bilinir. Bağlantılı anonim test: HIV testi yapılan kanın kodunu sadece testi yaptıran kişinin bildiği durumda HIV testi uygulanmasıdır. Kişinin kendisi söylemedikçe test sonucunu sözkonusu kişi dışında kimse öğrenemez.
Transeksüellik
Karşı cinse ait olma, karşı cinse benzeme isteği, kendisini karşı cinsten biriymiş gibi hissetme.
Transeksüel
Hem erkek hem de kadın için geçerli. Yani kişi erkek olduğu halde kadın olmayı isteyebilir, kadın olduğu halde erkek olmayı isteyebilir. Ancak transeksüel, daha çok ruhsal eğilimler için belirleyici bir kelime. Kişinin davranışlarından çok iç dünyasında kendisini karşı cinsten biri gibi görmesi, hissetmesi. Bu yüzden transeksüelleri dış görünüşlerinden belirlemek söz konusu değil. Çünkü kendilerini karşı cinsten hissettiklerini dış görünüşlerine her zaman yansıtmazlar.
Travesti
Daha çok dış görünüşle ve davranışlarıyla karşı cinse ait olma isteğini hissettirir. Halk arasında travesti dendiğinde daha çok kadın kılığındaki erkekler akla gelse de travesti kelimesi aslında hem erkek hem de kadın için geçerli. Travestiler, karşı cinsin eşyalarını kullanmaktan, karşı cinsin giydiği kıyafetleri giymekten, ait olmak istediği cinsin davranışını sergilemekten zevk alan kimseler. Yani bir travestiyi dış görünüşü ve davranışlarından tanımak mümkün. Halk arasında ameliyatla kadın olmamış, yalnızca dış görünümü ve davranışlarıyla kadın kimliğine bürünenleri; transeksüel de giyim ve davranışlardan öte ameliyatla kadın olanları belirlemek için kullanılan yerleşmiş kelimelerdir. Bununla birlikte ameliyat olmuş ya da olmamış kadın veya erkeklerden biyolojik cinsiyetine ve görünümüne birşekilde müdahale edenlerin tamamını kapsayacak şekilde
Transgender
terimi yurtdışında kullanılmakla birlikte herşeyin birbirine karıştırıldığı ülkemizde bu terim henüz pratik karşılığını bulamamıştır.
Transfobi
Bu terim, travesti ve transeksüellere yönelik önyargı ve nefreti anlatır. Biyolojik cinsiyetinden dolayı kendisinden beklenen seksüel ve toplumsal rollere uymayarak cinsiyet değiştirenlere karşı bir tür kaygı ve korku ifadesidir.
Virüs
Adi ışık mikroskobuyla görülemeyen küçük infeksiyon etkenlerine denir. En tipik özellikleri bağımsız bir metabolizmaları bulunmaması ve sadece canlı hücrelerin içinde çoğalabilmeleridir. Viruslar DNA veya RNA dan sadece birisini ihtiva ederler. Virusler üç alt gruba ayrılırlar ; bakteri virusları, hayvan virusları ve bitki viruslar
Üreme Hakları ve Cinsel Haklar
Bu bölümün hazırlanmasında Uluslararası Aile Planlaması Federasyonu (IPPF) tarafından hazırlanan "Bildiri, IPPF Üreme Hakları ve Cinsel Haklar Bildirgesi"nden temel kaynak olarak yararlanılmıştır.
Yaşama Hakkı: Tüm bireylerin yaşama hakkı vardır. Hiçbir kadının yaşamı gebelik nedeniyle tehlikeye atılmamalıdır. Bu hak, öncelikle önlenebilecek ölümlerde önem kazanmaktadır. Erken yaşta evliliğin bir sonucu da erken yaşta olan gebelik ve doğumlardır. Erken yaşta doğurganlığın başlamasının anne ve bebek ölüm riskinin artması nedeniyle trajik bir maliyeti vardır. Gençlik dönemi gebelikleri yüksek risk taşıyan gebeliklerdir ve bu yaştaki istenmeyen gebeliklerin önlenmesi hem anne hem de bebek ölüm riskini azaltacaktır.
Hükümetlerin HIV/AIDS dahil cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların önlenmesinde etkin rol almaması durumunda gençlerin etkilenebildiği, ölüme varan, ciddi sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Hiçbir gencin yaşamı sağlık hizmetlerine, cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine ya da bilgi ve danışmanlığına ulaşamama nedeniyle tehlike altında kalmamalıdır.
Özgürlük Hakkı: Tüm bireyler özgürlük ve güvenlik hakkına sahiptir. Bu bağlamda tüm bireyler, başkalarının haklarına saygı göstermek koşuluyla, cinsellik ve üreme yaşamlarını sürdürme ve kontrol etme hakkına sahiptir. Gençler üreme ve cinsel sağlıkları konusunda, tam, özgür ve bilinçli rızaları dışındaki tüm tıbbı müdahalelerden korunma hakkına sahiptir. Gençlerin cinsel tacizden korunma hakları vardır.
Tüm bireyler, özellikle de gençler, cinsel isteklerini önleyen ya da cinsel yaşamlarını zorlaştıran korku, utanç, suçluluk duygusunun ve yanlış inançların empoze edilmesinden ya da diğer ruhsal etkenlerden korunma hakkına sahiptir.
Eşitlik Hakkı: Tüm insanlar özgür, onurlu ve eşit haklara sahip olarak doğmaktadır. Kadınlar ve genç kadınlar, yasalar, yönetmelikler, gelenekler, uygulamalar, sosyal ve kültürel davranış biçimleri yönünden erkeklerle eşit olmalıdır. Gençlerin geleneksel erkek-kadın rollerine dayalı olarak ayrımcılığa uğramama hakkı vardır.
Bireyler, cinsel ve üreme yaşamında, sağlık bakımı ya da sağlık hizmetlerinden yararlanmada ırk, renk, cinsiyet ya da cinsel tercih, medeni durum, aile konumu, yaş, dil, din, siyasi ya da diğer görüşler, ulusal ya da sosyal köken nedeniyle ayrımcılığa tabi tutulamaz.
Tüm bireyler; ırk, renk, ekonomik durum, cinsiyet, cinsel tercih, medeni durum, aile konumu, yaş, dil, din, siyasi veya ulusal ya da sosyal köken, doğum ya da diğer konumları ne olursa olsun, üreme sağlığı, cinsel sağlık ve haklarına ilişkin bilgi, danışmanlık hizmetlerini de kapsayan sağlık ve refahlarını güvence altına alacak bilgi ve eğitime ulaşmakta eşit haklara sahiptir.
Gençlerin içinde bulunduğu yaş grubu üreme sağlığı haklarına ulaşmada bir engel haline getirilmemeli, tam tersine bu haklara ulaşmalarında kolaylaştırıcı ortam hazırlanmalıdır.
Kadınlar ve kız çocukları, yaşamları süresince uygun beslenme ve bakım hakkına sahiptir.
Hiçbir kadın, başka bir kişinin olurunun gerektiği öne sürülerek gelişimi, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve haklarıyla ilgili olan ve doğurganlığı düzenleme hizmetlerini de kapsayan eğitim, bilgi ve/veya hizmetlerden mahrum bırakılamaz.
Tüm bireyler; her tür şiddetten korunma hakkına sahiptir. Hiç kimseye zihinsel ya da fiziksel yetersizlik nedeniyle ayırımcılık yapılamaz.
Mahremiyet Hakkı: Bilgilendirme ve danışmanlığın da içinde yer aldığı tüm cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinde mahremiyet ve kişisel bilgilerin gizli kalması sağlanmalıdır.
Tüm kadınların; gebeliğin güvenli sonlandırılması da dahil olmak üzere, üremeyle ilgili seçim yapma hakkı vardır.
Tüm bireyler, başkalarının haklarına saygılı olmak şartıyla yargılanmak, özgürlüğünün engellenmesi ya da sosyal müdahaleye maruz kalmak korkusu olmaksızın, güvenli ve doyurucu bir cinsel yaşam için cinsel tercihini ifade etme hakkına sahiptir.
Bilgilendirme ve danışmanlığın da içinde yer aldığı tüm cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri bireylere ve çiftlere, özellikle de gençlere, mahremiyet ve gizlilik haklarına sadık kalarak ulaştırılmalıdır. Arkadaşça, saygılı, yargılamayan, ahlak dersi vermeyen tutum özellikle gençlere yönelik yaklaşımda önem kazanmaktadır.
Ülkeler, ergenler için üreme sağlığına ilişkin bilgi ve bakımı engelleyen yasal ve sosyal engelleri kaldırmalıdırlar.
Düşünce Özgürlüğü Hakkı: Tüm bireyler, cinsel ve üreme yaşamları hakkında düşünce ve konuşma özgürlüğüne sahiptir. Tüm bireyler, cinsel sağlık ve üreme sağlığı konularında eğitim ile bilgiye ulaşmada düşünce, vicdan ve inanç nedeniyle herhangi bir kısıtlamaya karşı korunma hakkına sahiptir.
Profesyonel sağlık personeli, doğum kontrolü ve gebelik sonlandırma hizmetini sunmayı bilinçli olarak reddetme hakkına, ancak hizmete başvuranı, bu hizmeti hemen sunmayı isteyen bir profesyonele sevk etmek koşuluyla sahiptir. Hayati risk taşıyan acil durumlarda böyle bir hak yoktur.
Bilgilenme ve Eğitim Hakkı: Tüm bireyler, cinsel sağlık, hakları ve sorumluluklarıyla ilgili, cinsiyete duyarlı, önyargılardan uzak, yansız ve çoğulcu bir şekilde sunulan eğitime ve doğru bilgiye ulaşma hakkına sahiptir.
Tüm bireyler; cinsel ve üreme yaşamlarına ilişkin kararlarını tam, özgür ve bilinçli vermelerini sağlayacak yeterli eğitim ve bilgiyi edinme hakkına sahiptir.
Tüm bireyler, doğurganlığı düzenleyen bütün yöntemlerin ve istenmeyen gebeliklerin önlenmesinin görece yararları, riskleri ve etkililiği konularında tam bilgi edinme hakkına sahiptir.
Ebeveynlerin destek ve rehberliğiyle, gençlere kendi cinsel sağlıkları ve doğurganlıkları konusundaki sorumluluklarını vurgulayan, bu sorumlulukları yerine getirmelerine yardımcı olan tam bir cinsel eğitim ve destek verilmelidir. Eğitme çabaları, gençlerin yaşına göre aile birliği içinde, toplumda ve okulda yürütülmeli, ama aynı zamanda yaygın eğitim ve çeşitli toplumsal girişimlerle yetişkinlere, özellikle de erkeklere ulaşmalıdır.
Cinsel eğitimin okulda verilmesi ile gençlerde, daha erken ve artmış cinsel aktiviteye neden olduğu ile ilgili delil yoktur. Bunun aksine, Dünya Sağlık Örgütü'nün yürüttüğü bazı çalışmalarda cinsel yönden aktif olanlarda okulda eğitim verilmesi ile daha güvenli cinsel davranışlarda artış olduğu saptanmıştır. Bazı çalışmalarda ise okulda verilen eğitim ile cinsel aktiviteye başlama yaşında gecikme olduğu sonucu çıkmıştır. Eğitim hakkının sağlanması için eğitimin ailede başlaması, okullarda ise eğitimin devam etmesi gerektiği açıktır.
Hükümetler, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak ergenlerin özel ihtiyaçlarını karşılamaya ve bu ihtiyaçlara cevap verecek uygun programlar oluşturmaya teşvik edilmelidirler. Bu programlar, cinsiyetler arası ilişkiler ve eşitlik, ergenlere yönelik şiddet, bilinçli cinsel davranış, bilinçli aile planlaması uygulanması, aile yaşamı, üreme sağlığı, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, HIV enfeksiyonu ve AIDS'ten korunma alanlarında ergenlere eğitim ve danışmanlık desteği sağlanmalıdır. Cinsel istismarı ve akrabalar arası cinsel ilişkiyi engelleyecek ve tedavi edecek programlarla diğer üreme sağlığı hizmetleri oluşturulmalıdır. Bu tip programlar ergenlere bilgi sağlamalı ve olumlu sosyal ve kültürel değerleri güçlendirmek için bilinçli bir çaba göstermelidir. Cinsel yönden faal ergenler aile planlamasına ilişkin özel bilgi, danışmanlık ve hizmetlere gerek duyacaklardır. Gebe kalanlar ise gebelik ve erken bebek bakımı sırasında ailelerinden ve toplumdan özel destek görme ihtiyacında olacaklardır. Ergenler, ebeveynlerinin rehberliğinde bu bilgi ve hizmetlerin planlamasına, uygulanmasına ve değerlendirilmesine tam olarak katılmalıdırlar.
Evlenme ve Aile Kurma Konularında Seçim Yapma Hakkı: Tüm bireyler, tam, özgür ve bilinçli olurları dışında evlendirilmekten korunma hakkına sahiptir.
Kısır olanlar ya da cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar nedeniyle doğurganlığı aksamış olanlar da dahil olmak üzere tüm bireyler, üreme sağlığı hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir.
Genellikle 18 yaşın altında olarak tanımlanan erken yaşta evlilik, özellikle eğitim, ekonomik, otonomi, fiziksel ve psikolojik sağlık yönünden, gelişmelerinde olumsuz etkileri olması nedeniyle genç kızların kişilik hakkına saldırıdır.
Erken yaşta evliliğin olumsuz diğer bir etkisi, genç kızların eğitim hakkının engellenmesidir. Yeterli eğitim alma hakkının sağlanamamasının diğer bir olumsuz etkisi, eğitimin yeterli olmadığı durumlarda sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkının da sınırlanmasıdır.
Gençlerin fizyolojik olarak doğum için yeterli olgunlukta olmaması, anne ve bebek ölümündeki artışlar dahil ciddi riskleri de birlikte getirmektedir. Erken doğuma bağlı riskler; kanama, kansızlık, beslenme yetersizliği, uzamış doğum eylemi, sezaryen ile doğum olasılığının artması, düşük doğum ağırlıklı bebek doğumudur.
Çocuk Sahibi Olup Olmamaya Karar Verme Hakkı: Tüm bireylerin sahip olacakları çocuk sayısını ve çocukları arasındaki zaman aralıklarını özgürce ve sorumluluğunun bilincinde olarak kararlaştırma ve bunun için gereken bilgi, eğitim alma ve yöntemleri öğrenme hakkı vardır.
Tüm kadınların, üreme sağlığının korunması, güvenli anneliğin sağlanması ve gebeliğinin güvenli sonlandırılması için gereken bilgi, eğitim ve hizmetlere ulaşma hakkı vardır.
Tüm bireyler; güvenli, etkili ve kabul edilebilir doğurganlığı düzenleme yöntemlerine ulaşabilme hakkına sahiptir.
Tüm bireyler, istenmeyen gebeliklerden korunma yöntemleri içinden kendileri için güvenli ve kabul edilebilir olanı özgürce seçmek ve kullanmak hakkına sahiptir. Bu haktan evli olanlar yanında evli olmayanlar da kısıtlamalarla karşı karşıya gelmeden yararlanabilmelidirler.
Evli olmayan gençlerin gebeliklerini sonlandırmaları, diğer gruplardan daha sıktır. Gebeliğin sonlandırılması için girişimde genellikle geç kalınmakta ve uygun olmayan koşullarda ve ehil olmayan kişilerden gebeliğin sonlandırma hizmeti alınmaktadır. Gençlerin parasal ve ulaşım sorunlarının olması, güvenli koşullarda gebeliğin sonlanması olasılığını azaltmaktadır. Sonuçta güvenli olmayan düşükler gerçekleşmektedir. İşlem esnasında; kanama, enfeksiyon, genital organlarda yararlanma, geç dönemde ise enfeksiyona bağlı ciddi ağrı ve daha sonraki doğurganlığın olumsuz etkilenmesi gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Temel yaklaşım; istenmeyen gebeliklerin etkili korunma yöntemleri ile önlenmesi için yeterli danışmanlık, bilgi ve korunma yöntemlerinin sağlanmasıdır. İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılması için gençlerin hizmet alabileceği birimlerin hizmet vermesi gereklidir.
Türkiye'de de aile planlamasının yasal olarak tanımı yapılmış ve fertlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olabilmeleri esas alınmıştır.
Sağlık Bakımı Alma ve Sağlığın Korunması Hakkı: Tüm bireylerin elde edebileceği en yüksek standartta fiziksel ve ruhsal sağlığa sahip olma hakkı vardır.
Tüm bireyler; cinsel sağlık ve üreme sağlığı da dahil, bütün bakım hizmetlerinde ulaşabilecek en yüksek nitelikte hizmet alma hakkına sahiptir.
Tüm bireyler; geniş kapsamlı bir sağlık hizmeti alma hakkına sahiptir. Bu hizmet, gebeliğin güvenli sonlandırılması dahil, doğurganlığı düzenleyen tüm yöntemler ile infertilite (çocuk sahibi olamama, kısırlık) ve AIDS de dahil olmak üzere cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların tanısı ve tedavisini de içerir.
Tüm bireyler; özellikle de kadınlar ve kız çocukları, sağlığa zarar veren geleneksel uygulamalardan korunma hakkına sahiptir.
Tüm kadınlar; yansız olarak sunulan bilgilere dayanarak kendi kararlarını vermelerini sağlayacak infertilite ve gebelik danışmanlığını alma hakkına sahiptir.
Tüm bireyler, birinci basamak sağlık bakımının bir parçası olarak cinsel ve üreme sağlığına ilişkin bakım hakkına sahiptir. Bu içerikteki hizmetler; kapsamlı, parasal ve coğrafi açıdan ulaşılabilir, özel, mahremiyete, bireyin onuruna ve rahatlığına saygılıdır.
Tüm kadınlar; gebelik, doğum ve doğum sonrası bakım ve gebelik ile emzirme sırasında yeterli beslenme hakkına sahiptir.
Tüm bireylerin yukarıda sayılan hakları olmasına rağmen, gençlerin bu hakları kullanmasında engeller vardır. Gençler ahlaki değerler ve yargılayıcı davranışların etkisi altında bu hizmetlerden yararlanamayacakları duygusuna sahip olabilirler. Gençlere yönelik hizmetlerde; gençlerin kolay olarak ulaşabilecekleri yerde, uygun zamanda hizmet alabilecekleri, randevu sisteminin hızlı çalıştığı, ücretsiz veya gençler için kabul edilebilir fiyatlandırmanın olduğu, hizmet çeşitliliğinin sağlandığı ve gerektiğinde sevk zincirinin çalıştığı bir sistem esas alınmalıdır.
Hükümetler, gençlerin üreme sağlığı ile ilgili engel oluşturan yasa ve yönetmelikleri yürürlükten kaldırmalı ve ülkenin genel sağlık politikasının bir parçası olarak yaşa uygun sağlık programları oluşturmalıdır. Üreme sağlığı ile ilgili hizmetler, evli olanlar yanında evli olmayanları da kapsamalı ve hem danışmanlık, hem bilgi, hem de hizmet alanlarını içermelidir.
Bireyler, aşağıda on maddede özetlenen hakları kapsayan cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerini alma hakkına sahiptir.
Bilgilenme: Aile planlamasının yararları ve hizmetlerin varlığı konusunda bilgilenme.
Ulaşabilme: Cinsiyet, ırk, renk, medeni durum, yerleşim yeri farkı gözetilmeksizin hizmetten yararlanma.
Seçme: Aile planlamasına ve hangi yöntemi uygulayacağına karar vermede özgür ve bilinçli seçim.
Güven Duyma: Etkili ve güvenli aile planlaması yöntemi uygulayabilme.
Mahremiyet: Danışmanlık ve hizmet sunumundan mahremiyet sağlayan ortamlarda yararlanma.
Gizlilik: Kişisel bilgilerin gizliliğinden emin olma.
Onurun Korunması: Hizmet sunumunda saygı ve ilgi görme.
Rahatlık: Hizmetleri alırken kendini rahat hissetme.
Hizmette Süreklilik: Aile planlaması hizmet ve araçlarını gereksinim duyulduğu sürece alabilme.
Görüş Bildirme: Sunulan hizmet hakkında görüş bildirme.
Bilimsel Gelişmelerden Yararlanma Hakkı: Tüm bireyler, infertilite, gebeliğin önlenmesi ve gebeliğin sonlandırılmasını da kapsayan konularda üreme sağlığı teknolojisinden yararlanma hakkına sahiptir.
Tüm bireylerin, üreme sağlığıyla ilgili teknolojinin sağlık ve iyilik hali üzerinde olabilecek herhangi bir olumsuz etkisi konusunda bilgi alma hakkı vardır.
Gençlerin gereksinimlerini saptamak, tutum ve davranışlarını etkileyen faktörleri ortaya koymak amacıyla, araştırmaların yapılması gereklidir. Araştırma sonuçlarına göre de gençlere yönelik politika ve programlar geliştirilecek ve uygun teknolojilerin kullanılması ile daha etkili hizmet sunumu sağlanacaktır.
Toplanma Özgürlüğü ve Siyasete Katılma Hakkı: Her bireyin barışçıl toplanma ya da örgüt kurma özgürlüğü vardır.
Tüm bireyler toplanarak; cinsel sağlık, üreme sağlığı ve haklarını savunma hakkına sahiptir. Tüm bireyler, cinsel ve üreme sağlığının savunulması amacıyla birlik oluşturma hakkına sahiptir.
Dernek veya vakıf kurma veya üyesi olmada 18 yaşın esas alındığı durumlarda da gençlerin kendilerine verilen hizmeti değerlendirme ve yönlendirme yapabilmeleri için üreme sağlığı konusunda faaliyet yürüten dernek ve vakıfların çatısı altında gençlik grupları oluşturularak görüş ve beklentilerinin değerlendirilmesi gerekir.
İşkence ve Kötü Muameleden Özgür Olma Hakkı: Tüm bireylerin, işkence veya acımasız, insanlık dışı ya da aşağılayıcı davranış ya da cezalardan, ayrıca özgür iradesi ve bilgisi dışında uygulanan tıbbi veya bilimsel işlemlerden özgür olma hakkı vardır.
Tüm çocuklar, her türlü sömürüden, özellikle cinsel sömürüden, çocuk fahişeliğinden ve her türlü cinsel istismar, taciz ve saldırıdan, yasa dışı cinsel etkinliklere, fahişelik ya da diğer yasa dışı cinsel sömürü uygulamalarına katılmaktan ve pornografik gösteri ya da yayınlar için sömürüden korunma hakkına sahiptir.
Hiç kimse, kendi tam, özgür ve bilinçli oluru alınmaksızın, cinsellik veya doğurganlığı düzenleme yöntemleriyle ilgili tıbbi araştırmalar ya da deneylerde kullanılamaz.
Uluslararası ve Ulusal Düzenlemeler
İnsan Hakları Dünya Konferansı (Viyana, 1993), Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı (Kahire,1994), Sosyal Kalkınma Dünya Zirvesi (Kopenhag,1995) ve Dördüncü Dünya Kadın Konferansı'nın da (Pekin,1995) dahil olduğu bir seri önemli Birleşmiş Milletler Konferansı'ndan elde edilen başarılı sonuçlar, genel olarak insan hakları, sürdürülebilir kalkınmaya ilişkin diğer sosyal sorunlar, özellikle cinsel ve üreme hakları ve sağlığı konularında uluslararası düzeyde anlamlı taahhütlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İstanbul'da 1992'de düzenlenen Uluslararası Nüfus, Eğitim ve Kalkınma Konferansı Deklarasyonu'unda, nüfus konularında sadece cinsel ve aile hayatı eğitiminin yeterli olamayacağı, eğitim yelpazesinin AIDS'den korunma, adolesan gebelikleri ve nüfus, çevre ve kaynak ilişkisinin eklenmesi ile genişletilmesi önerisi getirilmiştir.
Üreme hakları, cinsel haklar ve özgürlükler, bireyleri olduğu kadar çiftleri de ilgilendiren haklar ve özgürlüklerdir. Yukarıda özetlenen haklar, devlet ile halk arasındaki ilişkileri ve devletin halka karşı yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları yasalarına (Birleşmiş Milletler bildirgeleri, antlaşmalar, vb.) dayandığı için yasal bir nitelik taşımaktadır. Uluslararası insan hakları belgelerinden yola çıkarak hazırlanan ve yukarıda özetlenen, cinsellik ve üremeyle ilgili hakların temel insan hakları arasında yer aldığı hatırlanmalıdır.
Uluslararası insan hakları antlaşmalarına imza koyan devletler, uluslararası yasalarla belirlenmiş olan görevleri üstlenmeyi kabul etmektedir. Bildirgede yer alan uluslararası antlaşmalardaki bir çok madde, hükümetlerin kabul ettiği ve sorumlu tutulabileceği yükümlülüklerdir.
Tüm insan hakları evrenseldir, bölünmez, birbiriyle ilişkilidir. Ulusal ve bölgesel özellikler ve çeşitli tarihsel, kültürel ve dini faktörlere dayanan farklılıklar gözönünde tutulmakla birlikte tüm insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak ve yaymak, siyasi, ekonomik ve kültürel sistemi ne olursa olsun tüm devletlerin görevidir.
Türkiye'de 1983 yılında yayınlanan "Nüfus Planlaması Hakkında Kanun" ve buna bağlı çıkarılan "Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük" cinsel ve üreme hakları konusunda önemli mesajlar içermektedir. Kanunun ikinci maddesinde "Nüfus planlaması, fertlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları demektir. Devlet nüfus planlamasının öğretimi ile uygulamasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Nüfus planlaması gebeliği önleyici tedbirlerle sağlanır. Gebeliğin sona erdirilmesi ve sterilizasyon Devlet'in gözetim ve denetimi altında yapılır" ifadesi temel tanım olarak kabul edilmektedir.
Türkiye, Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Ulusal Faaliyet Planı'nda "Gençlik" kısmında "Türkiye'de yaygın olan kanı gençler arasında istenmeyen gebeliklerin henüz bir sorun olmadığıdır. Ancak tutum, davranış ve koşulların değişmekte olması bu konudaki sorunların giderek artabileceğini göstermektedir. Bu durum ve konunun hassasiyeti, sorunun gereği gibi araştırılmasını ve cinsel sağlık eğitimi dahil uygun bilgilendirme yaklaşımını engellemektedir" denilerek eğitimin gereği ve önemi vurgulanmaktadır. Ulusal Faaliyet Planı'nın "Kadının Statüsü" ile ilgili beşinci stratejisinde, bir aktivite olarak "Üreme ve cinsel sağlık konularında gençlerin ilköğretimden başlayarak bilgilendirilmesi için eğitim programları hazırlanacaktır" denilmektedir.
Üreme hakları ve üreme sağlığı insanlık hakkının bir parçasıdır ve kişinin tam insan olma potansiyelinin keyfini çıkarma, mental, emosyonel, fiziksel iyi olma haline ulaşma, ilişkilerin geliştirilmesi, kadının güçlendirilmesi, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması için şarttır. Üreme haklarına saygı ve üreme sağlığı hizmetlerinin sağlanması aynı zamanda yeni doğan sağlığı ve yaşamını, çocukların sağlığını ve gelişimini ve temelde tüm ailenin sağlığını sağlamaktadır.
Hakların öncelikle bu konularda hizmet verenler tarafından bilinmesi, hizmet vermede onları daha güçlü kılacaktır. Bu güç, uluslararası ve ulusal antlaşmalara yönelik yasal güç niteliğindedir. Hizmet verenler yine bu alandaki tüm etkinliklerinde hizmet verdikleri kişilerin insan haklarını koruma yükümlülüklerinin bulunduğu bilincinde olacaklardır.
Kaynaklar:
- Bildiri, IPPF Üreme Hakları ve Cinsel Haklar Bildirgesi, Vizyon 2000, Uluslararası Federasyonu - 1996, (Türkiye Aile Planlaması Derneği tarafından Türkçe'ye tercüme edilmiştir.) Türkiye Aile Planlaması Derneği Yayınları, No. 54, 1997.
- Fincancıoğlu N.: Kahire Konferansı çerçevesinde üreme sağlığı, Gençlik, Cinsel Eğitim ve Üreme Sağlığı, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı ve Türkiye Aile Planlaması Derneği İstanbul Şubesi, Anadolu Matbaa, İstanbul, 1995.
- Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Ulusal Faaliyet Planı, Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü, Tisamat Basım San., Ankara, 1998.
- Promoting the sexual and reproductive health needs and rights of adolescents, Progress in Reproductive Health Research, Khanna J (ed.), UNDP/UNFPA/WHO/World Bank, No. 58, 2002, p. 2.
- Understanding Adolescents, An IPPF Report on Young People's Sexual and Reproductive Health Needs,. Hawkins, C (ed), International Planned Parenthood Federation, A Banson Production, UK, 1994.
- Ünal T., Güneral F.: Aile Planlamasında Hukuksal Yaklaşım, Türkiye Aile Planlaması Derneği, Yayın No. 40, 1990.
Adım Adım Kondom Kullanımı
Paketi dikkatlice açın
Dişle, tırnakla veya keskin bir objeyle açmak kondoma zarar verebilir
Kondomu paketten çıkardıktan sonra, hangi yöne doğru sarıldığını kontrol edin
2.Kondomu Takma Hazırlığı
Penisiniz sertleştiğinde kondomu takmak üzere hazırlayın
Kondomu takarken içindeki çıkıntıyı iki parmağınızın arasına alarak içinde hava kalmamasını sağlayın
3.Kondomu Takma
Parmaklarınızla kondomu ucundan tutarken diğer elinizle kondomu aşağıya doğru yuvarlayın
4.Boşaldıktan sonra kondomu çıkarma
Boşalmanın ardından, penis sertliğini kaybetmeden kondomu çıkartın
Kondomun alt çemberini penisinizle birlikte tutarak yukarıya doğru sıyırın
Spermlerin kondomun dışına çıkmamasına dikkat edin
5.Kondomu çıkarma
Kondomu çıkartmadan once penisinizin partnerinizden yeterince uzakta olduğuna dikkat edin
Kondomu çıkarttıktan sonra çöpe atın, aynı kondomu ikinci kez kullanmayın
AIDS Kurdelesi
Kurdele Projesi 1991 yılında, New York temelli bir grup olan Visual AIDS tarafından gündeme getirildi. Visual AIDS, AIDS yüzünden ölen veya AIDS hastası olan arkadaş ve meslektaşlarını onurlandırmak ve anmak için bir araya gelen sanatçılardan oluşan bir yardım kuruluşudur. Bu kuruluş, sanat kurumlarını, müzeleri, galerileri ve AIDS destek örgütlerini, AIDS'e kurban verdiklerimizi anmak, AIDS/HIV bilincini artırmak, AIDS'li kişilerin gereksinimlerini duyurmak ve AIDS araştırmalarına mali destek sağlamaları için harekete geçirmeyi amaçlamaktadır. Kurdele imgesi, Körfez Savaşı'nda bulunan Amerikan askerlerini onurlandırmak için verilen sarı kurdelelerden esinlenilmiştir. Kırmızı renk ise, Visual AIDS yetkililerine göre "öfkeyle değil, kendini feda eden bir aşık gibi kanla ve tutkuyla olan bağlantısından" dolayı seçilmiştir.
Kırmızı kurdelenin halkla ilk tanışması 1991 Tony Ödülleri'nin galasında oldu. Galada, sunucu Jeremy Irons yakasına kırmızı bir kurdele taktı. Bunun hemen ardından kırmızı kurdele, sanatçıların ve ünlülerin "politik doğru" giyim tarzlarının vazgeçilmez bir aksesuarı oldu. Bu aşırı popülerliğinden dolayı bazıları, kırmızı kurdeleyi kullananların içten olmadıklarını düşünmektedir. Bunu bir örneği, eski A.B.D. başkanının eşi Barbara Bush'un otururken kırmızı kurdeleyi takması, konuşma sırasında ise çıkarmasıdır.
Ancak, Kurdele Projesi AIDS bilincinin yaygınlaşması ve bu hastalık için araştırmanın ve savaşımın sürmesinde ciddi bir güç olduğu söylenebilir. Kurdele Projesinin en içten amacı, bu projeye gerek duyulmayacağı günlerin gelmesidir.
Kırmızı kurdeleden esinlenilerek tasarlanan pembe kurdele, göğüs kanseri için kullanılmıştır. Göğüs kanseri de AIDS gibi eşcinsel çevrelere kısıtlı bir hastalık olmamasına rağmen, bu hastalığa, çocuk doğurmayan kadınlarda istatistiksel olarak daha sık rastlandığı saptanmıştır. Bunun sonucunda, bazı lezbiyenler için göğüs kanserinin önlenmesi çok önemli bir konudur.
Sarı kurdele savaş esirleri, rehineler, insan hakları ve eşitlik hareketlerinde kamuoyunun ilgisini çekmek için kullanılmıştır. Günümüzde politik doğruluğun bir yaşam tarzı halini almaya başlamasıyla beraber, kurdele renklerinde çeşitlilik görülmeye başlanmıştır. Yeşil kurdeleler çevre konusunda duyarlı kişiler tarafından kullanılırken mor kurdeleler şehir içi şiddete karşı, mavi kurdeleler şiddet kurbanlarına destek için (yakın zamanda da internette sansüre karşı) kullanılıyor. Görüldüğü gibi, kurdele kampanyaları birbirlerini gölgelemek bir yana, insanlığa olan katkılarından dolayı beraberce bir güç oluşturuyorlar.
Ayılar ve Deri Sevenler
Bear Pride Bayrağı, yüzleri, vücutları ve göğüslerindeki tüy fazlasıyla belirlenen ve "bear" (ayı) tabir edilen eşcinsel erkekler tarafından kullanılmaktadır. Ayılar, bazen de ileri sayılabilecek yaşları, irilikleri ve hattâ kilolu olmalarıyla da belirlenirler. Ayıları genel anlamda kapsayan tek bir simge yoktur. Ancak, kulüpler, barlar ve diğer "ayı" gruplarının kullanmayı tercih ettiği birçok simge vardır.
Yukarıda görülen Bear Pride bayrağı, Seattle'da bulunan Spags adlı "ayı" barından alınmıştır. Bayrağın renkleri yeri ve yerle gök arasında yaşayan ayıları simgeler. Altın sarısı pençe-güneş ise dünya üzerindeki ayıların kardeşliğini ve "ayı" ruhunu simgeler. Mavi şerit gökyüzünün, beyaz şerit kutup ayılarının, siyah şerit siyah ayıların, kahverengi şerit kahverengi ayıların, yeşil de dünyanın simgesidir.
Bir diğer (ve belki de daha popüler olan) bear bayrağı Uluslararası Bear Kardeşliği Bayrağı'dır.
Tarihin Örnek Eşcinselleri
"Tanrıların, herkesten çok onur verdikleri ölümlü, Thetis'in oğlu Aşil'di. Onu, Kutsanmışların Adası'na yolladılar... Sevgilisi Patroklus'a olan sadakatinden dolayı, tereddüt bile etmeden ölmeyi -onu kurtarmayı değil, onun öcünü almayı tercih etmişti, çünkü Patroklus zaten ölmüştü. Tanrılar hayranlık içindeydiler; sevgilisine öyle çok değer vermişti ki, onu böylesi onurlandırdılar." -Sempozyum
BÜYÜK İSKENDER (d. M.Ö. 365)
Makedonya Kralı ve Asya'nın büyük bir bölümünün fatihi, gerçek bir askeri deha. Aynı zamanda tarihin en intikamcı kraliçelerinden biri. Sevgilisinin hayatını kurtaramayan bir doktoru çarmıha gerdirtmiş, iç oğlanlarından biriyle alay eden yüksek sınıftan bir hükümet görevlisini idam ettirmişti.
GAİUS JULİUS CAESAR (d. M.Ö. 100)
Cicero'nun anlattığına göre, Bithynia (Bolu) Kralı'nın yatak arkadaşı olduğu ortaya çıkınca halkın gözünden düşen Roma İmparatoru. Söylenceye göre, Kral öldüğünde krallığını Roma İmparatorluğu'na bırakmış. Sezar döneminde ergenlik çağındaki çocukların dışında yapılması uygun görülmese de, "ters ilişki" sonradan ters karşılanmamaya başlamış, hattâ ünlü bir tarihçi "Roma halkı tersten sevişmeyi çok sevdiği için kendi adını tersten okuyarak 'Amor', yani aşk yapmıştı" iddiasını ortaya atmıştı.
İMPARATOR HADRİAN (d. M.S. 76)
Yaşlanmaktan ve güzel görüntüsünü kaybetmekten korkarak kendini boğarak öldüren muhteşem Antonius'un sevgilisi Roma İmparatoru. Hepimiz bu durağa uğradık. Hadrian gerçek bir servet harcayarak oğlanın adına bir şehir inşa ettirmişti. (Hadrianopolis - Edirne).
ASLAN YÜREKLİ RİŞAR (d. 1157)
Askeri mahareti ve yiğitliğiyle tarihe geçen İngiltere Kralı. Aquitaine Dükü iken Fransa Kralı Philip ile belgelenmiş bir aşk ilişkisi vardı. Daha sonra evlenmesine rağmen hiç çocuğu olmadı. Hattâ evliliği kilise tarafından ancak ölümünden sonra tanındı. Bunun için dul eşi Papa'ya dava açmak zorunda kalmıştı.II.
EDWARD (d. 1284)
Evli olmasına rağmen uzun süreli iki erkek arkadaşı olan İngiltere Kralı. Erkek arkadaşlarından biri Pier Gaveston, diğeri ise Hugh leDespanser'ydi. LeDespanser, eşcinsel olduğu için önce hadım edildi, ardından da başı kesilerek öldürüldü. Edward ise kızgın demire oturtuldu. Bunu evde denemeyin.
LEONARDO DA VİNCİ (d. 1452)
İtalyan mucit, ressam, rivayete göre asistanlarını görünüşlerine göre kiralayarak eshcinsel çalışma ağının öncülüğünü yapan gerçek Rönesans adamı. Homofobik eleştirmenler "Mona Lisa"nın aslında kadın kıyafeti girmiş bir erkek olduğunu ileri sürerler. Kötü kıyafet. Varını yoğunu iki erkek asistanına bıraktı.
MICHELANGELO BUONARROTI (d. 1475)
İtalyan heykeltıraş, ressam ve bilim adamı. Cinsel eğilimini yüzyıllar sonra "Sevgili Abby"'de açıkladı. Eserleri arasında Davud, Peta ve Sistine Kilisesi dışında sevgilisi Tommaso Cavalieri'ye yazdığı aşk soneleri de sayılabilir.
WILLIAM SHAKESPEARE (d. 1564)
Oyun yazarı ve şair. "Tutkun(m)un ustası" olarak nitelendirdiği bir adama aşk soneleri yazmıştır. Shakepeare'in eğilimleri tartışmaya açık olsalar da eşcinsel olmayan birinin Bir Yaz Gecesi Rüyası'nı yazması da zor gibi...
VOLTAIRE (d. 1694)
Fransız yazar. Büyük Frederick ile aralarında bir-sevgi-nefret ilişkisi olduğu iddia edilir. Ters ilişkinin (sodomy) şiddet eşliğinde değilse yasa dışı olmaması gerektiğini yazmıştı. Yine de, bir arkadaşı ikinci kez eşcinsel ilişkiye girmekten söz ettiğinde arkadaşını şöyle yanıtladığı rivayet edilir: "Bir kez felsefeci, iki kez ters ilişki yanlısı".
BÜYÜK FREDERICK (d. 1712)
Prusya Kralı. Gençken sevgilisi Hans von Katte ile saraydan kaçmış, ne yazık ki durumu onaylamayan babası tarafından yakalanmıştı. Baba, sevgiliyi öldürtmüştü. Frederick, şaşaalı sarayı Sans-Souci'de* erkek sevgilisine aşk şarkıları yazmıştı.*(sans-souci: dertsiz, tasasız)
ALEXANDER HAMİLTON (d. 1755)
İlk Amerika Maliye Bakanı. George Washington ile vatanseverlikten başka bağları olduğu da söylenir. Kim olduğu bilinmeyen John Laurens adlı kişiye şöyle mektupları da vardır: "Dilerdim ki sevgili Laurens, sözlerle değil, hareketlerimle seni sevdiğime ikna edecek güç ellerimde olsaydı". Pek dokunaklı.
JAMES BUCHANAN (d. 1791)
Amerika Birleşik Devletleri'nin on beşinci başkanı; Beyaz Saray'ın tek bekârı. Yirmi yıl boyunca oda arkadaşı Senatör William Rufus DeVane King oldu. King'i dönemin yazarları ve önceki başkanlardan Andrew Jackson, "Miss Nancy" veya "Rüküş Teyze" diye anardı.
HANS CHRISTIAN ANDERSEN (d. 1805)
Danimarkalı peri masalı yazarı. Önce terzi olmak istedi, sonra fikir değiştirip opera sanatçısı olmaya karar verdi. Sonunda yaşlı bir şairin kanatları altında masallarını yazmaya başladı.
HERMAN MELVILLE (d. 1819)
Amerikalı yazar. En ünlü eserleri "Güzel Denizci" ve "Moby Dick"tir. Moby Dick'te iki erkek karakter, Ishmael ve Queequeg yatakta beraberce güzel vakit geçirirler. Melville'in, kesinlikle eşcinsel olmayan ve tavizsiz Nathaniel Hawthorne saplantısı vardı. Hawthorne'un Eski Bir Evin Yosunları adlı kitabını okuduktam sonra Melville şöyle yazmış: "Daha şimdiden bu Hawthorne'un filizlenen tohumlarını ruhuma attığını hissediyorum. Genleşiyor ve daha da derinlere iniyor; onun hakkında düşündükçe ve umutlandıkça New England köklerini Güneyli ruhumun ateşli topraklarında git gide daha derinlere sürüyor". Herman, soğuk bir duş alsan iyi olacak.
WALT WHITMAN (d. 1819)
Bizlere "Elektrik Vücudun şarkısını Söylüyorum"u armağan eden Amerikalı şair. "Gün Kapanışını Duyduğumda" şiirinde Whitman hayatının en mutlu anını "en sevdiğim yanımda, serin gecede benimle aynı örtünün altında uzanıp uyuyordu... kolu hafifçe göğsümün etrafında yatıyordu... İşte o gece mutluydum" diyerek anlatıyor.
HORATIO ALGER (d. 1832)
Birleşik Kilise'nin yalnızca bir kez seçilebilen başkanı. Sonradan yazar oldu ve genç erkekler için yazdığı kitaplarla tanındı. Oğlanlara olan ilgisi yüzünden, doğum yeri olan Brewster, Massachussets'ten kovuldu. New York'a gittiğinde, birkaç genç adamı "gayrı-resmi olarak evlat edindi". İlk kitabının adı "Paralanmış Y..ak"tı.
PIYOTR ILYCH TCHAIKOVSKY (d. 1840)
Fındıkkıran, Uyuyan Güzel ve Kuğu Gölü'nün bestecisi. Zaten sadece bir eşcinsel "Su Perisinin Dansı"nı yazabilirdi. İstemeyerek evlendiyse de, ilgisizliği yüzünden eşi önce bir "macera" yaşadı, ardından da bir hastaneye kapatıldı.
OSCAR WILDE (d. 1854)
İrlandalı yazar ve "dava şehidi". Fiili livata (ters ilişki) suçuyla hapse atıldı. Bir yazar tarafından "kendi çizgisini sürdürenlerin koruyucu azizi" olarak tanımlanan Wilde, eserleri dışında çizgi dışı yorumlarıyla da ünlenmiştir. Başkalarının davranışlarını benimsemekten hoşlanmayan Wilde, bir keresinde şöyle demişti: "Ahlaklılık, basitçe, kişisel olarak hoşlanmadıklarımıza karşı takındığımız tavırdır".
SIGMUND FREUD (d. 1856)
Psikolojinin babası. Sevgilisi Berlin'li doktor Wilhelm Fliess'ti. Froydiyen dil sürçmesinin özel bir anlamı da olabilir tabii...
WINSTON CHURCHILL (d. 1874)
Açıkça eşcinsel olmadığı kesin olan Churchill, kendine gençliğinde erkeklerle ilişkisi olup olmadığını soran W. Somerset Maugham'a şöyle yanıt vermiş: "Doğru değil! Fakat bir defasında merak ettiğim için bir erkekle yatağa girmiştim." Maugham nasıl olduğunu sorduğunda ise şöyle demiş: "Müzik gibiydi".
W. SOMERSET MAUGHAM (d. 1874)
İngiliz oyun yazarı, romancı, kısa öykücü. Hayatının en büyük hatasını şöyle itiraf ettiği söylenir: "Dörtte bir normal, dörtte üç eşcinsel olmama rağmen, kendimi tam tersine ikna etmeye çalışıyordum".
COLE PORTER (d. 1891)
Amerika'nın en büyük şarkı yazarlarından biri. "My Heart Belongs to Daddy (Kalbim Babama Ait)" gibi şarkı isimleri onu arada bir ele verirdi: "Ama eğer, bebeğim, ben alttaysam, sen de üsttesin".
J. EDGAR HOOVER (d. 1895)
FBI başkanı ve part-time travesti. 44 yıl boyunca Clyde Tolson ile beraber oldu. Bu başarıya rağmen, Hoover acayip bir adamdı, onunla pek gurur duymayız.
RUDOLPH VALENTINO (d. 1895)
"Doğanın kayırdığı" söylenen film yıldızı ve Kazanova. Günlüğüne şöyle yazmıştır: "Çok güzel bir oğlan beni bir çeyrek saat kadar izledikten sonra Opera'nın dışında karşı karşıya geldik... Onunla evine gittim. Vahşice tutku doluydum... Şafağa dek kaplanlar gibi aşk yaptık.
TENNESSEE WILLIAMS (d. 1911)
"İhtiras Tramvayı", "Camdan Köşk", "Kızgın Damdaki Kedi" oyunlarının ünlü yazarı. Açıkça eşcinsel olan ilk Amerikan ünlüsü olarak anılan Williams, anılarında şöyle yazmıştır: "İçinde hem saf, hem de saf olmayan bir çok büyük zevk anları olan göze çarpacak kadar talihli bir hayat yaşadım".
WILLIAM S. BURROUGHS (d. 1914)
"Çıplak Yemek" yazarı. İnanılmaz bir servetin varisiydi. Biseksüel ve acıklı bir hayat yaşadı. Giyom Tel'i oynamak isterken karısının kafasındaki şampanya bardağını ıskaladı. Bardağa bir şey olmadı.
JAMES BALDWIN (d. 1924)
"Git Bunu Dağda Söyle"nin Afrika-Amerikalı yazarı. 1956'da yazdığı "Giovanni'nin Odası" adlı romanı eşcinsel aşkı işliyordu ve bu ad hemen gizli eşcinselliğin karşılığı oldu. Bu ad, daha sonra Philadelphia'da eşcinsel bir kitabevi'nin adı oldu.
GORE VIDAL (d. 1925)
"The City and the Pillar" (Kent ve Tuz) adlı romanın yazarı. Ben Hur'un senaristi olan Vidal, bu romanda eşcinsel bir adamı, "Myra Breckenridge"de de bir transseksüeli işlemiştir. İlk yattığı kişinin bir erkek mi yoksa bir kadın mı olduğu sorulduğunda "Bilmiyorum, soramayacak kadar naziktim" diye yanıtlamıştı.
EDWARD ALBEE (d. 1928)
"Virginia Woolf'tan Kim Korkar" adlı oyunun yazarı. Bu oyunda yürümeyen bir evlilik anlatılmaktadır. Bazı eleştirmenler, oyunun aslında eşcinsel ilişkileri anlattığını, kadın karakterlerin de kadın kılığındaki erkekler olduğunu iddia etmişlerdir. Biz de Elizabeth Taylor'un berbat bir peruğu olduğunu düşünmüştük.
DAVID KOPAY (d. 1942)
San Francisco 49ers, Detroit Lions, Washington Redskins, New Orleans Saints ve Green Bay Packers takımlarında beysbol oynayan Kopay, kendi isteğiyle cinselliğini açıklayan ilk sporcudur. Keşke başka sporcular da dolaplarını açık tutsalar.Federico Garcia LORCA - İspanyol Şair ve Oyun YazarıÖzellikle "Yerma", "Kanli Dügün" ve "Bernarda Alba'nin Evi" adli oyunlari ve yalin fakat güçlü imgelemlerle dolu siirleriyle taninan ve bu oyunlari hala sahnelenmeye devam eden yazar, 1936 yilinda Franco'nun askerleri tarafindan kursuna dizilerek öldürülmüstür. Dönemin sanat çevrelerinde Salvador Dali'ye olan büyük fakat karsiliksiz askiyla taninmistir. Salvador Dali'nin bir röportajinda "Erotik ama ben karsilik vermedigim için trajik bir askti," dedigi bu iliski, tek tarafli olarak sairin ölümüne dek sürmüs; karsilik bulamayan sair yasaminin sonuna kadar tutkulu eshcincel asklar yasamistir. Salvador Dali ölümünden kisa bir süre önce yaptigi bir açiklamada, Lorca'nin kendisiyle iki kez escinsel iliskiye girmek istedigini, fakat kendisinin reddettigini söylemistir.
Homofobi Nedir?
Homofobi kelimesindeki homo ise aynı anlamında değil de eşcinseli çağrıştırması için kullanılmış. Yani Türkçe'ye bir şekilde çevrilecek olursa, "eşcinsel korkusu" denilebilir. Ya da bu tanımın içeriğine daha uygun bir biçimde "eşcinsel nefreti" denebilir.
Homofobiye sahip kişilere "homofob", böyle tavırlara ise "homofobik" deniyor. Farkındaysanız eşcinselleri sevmeme ya da onlardan nefret etme, hastalık sayılabilecek klastrofobi, agorafobi, araknafobi gibi öteki korkularla aynı kategoriye sokuluyor.
Peki homofobi kuru tanımların dışında pratikte nedir? "Ben homofobik değilim kesinlikle, eşcinseller beni rahatsız etmediği sürece istediklerini yapabilirler, yeter ki bana görünmesinler". Eşcinselleri gördüğü yerde vurmak, onları asmak isteyenlerinkiyle karşılaştırılamasa da, bu homofobinin başka bir çeşididir.
Bir toplulukta herkese sarılıp öptükten sonra, kendi cinsinizden olan eşcinsel arkadaşınızın sadece elini sıkıyorsanız, siz bir homofobsunuz.
İşyerinizdeki eşcinsel arkadaşınızın sürekli sizin gözünüze bakıp sizi mutlaka yatağa atmaya çalıştığını düşünüyorsanız, siz bir homofobsunuz.
Çevrenizdeki eşcinsellerin hala neden bir psikiyatriste gidip tedavi olmadığını merak ediyorsanız, siz bir homofobsunuz.
Homofobi sadece heteroseksüellere özgü bir şey değil, yani hem eşcinsel olup, hem de homofobiye sahip olabilirsiniz. Tabii ilk duyuşta biraz tuhaf geliyor ama ne yazık ki bu doğru. Homofobinin bu türü genelde, eşcinsel olduğu için bulunduğu pozisyonundan olacağını düşünen gay ve lezbiyenlerde görülüyor.
Örneğin bazı eşcinseller heteroseksüel ortamlarda eşcinselleri kötüleyip aşağılayarak kendilerini bir şekilde temize çıkardıklarını, onlara yönelen şüphelerden kurtulduğunu düşünürler. Ve daha sonra bunu o kadar benimserler ki, geceleri yatağında kendi cinsinden biri olduğu halde gündüzleri böyle davranışlarda bulunanları çok ayıplarlar ve toplumun onlardan kurtulması gerektiği yolunda uzun konferanslar verirler.
Ya da gazetelerde, köşelerinde konulara tam bir heteroseksüel gibi yaklaşıp, eşcinsellerden söz ederken üçüncü çoğul şahısı kullanırlar. Eşcinsel olup, böyle konuların konuşulmaması gerektiğini, herkesin nasıl olsa istediğini özgürce yaptığını, bundan fazlasını istemenin yarardan çok zarar getirdiğini söylemek ise yine homofobi değil de nedir?
Uğur Alper
Kadınlar Günü'nün Tarihi
Fabrika binasında birdenbire beklenmedik bir yangın baş gösterir,kısa bir süre içinde binanın hemen hemen tümü alevlere teslim olur. İçerde bulunan kadın işçilerden yalnızca çok azı kaçarak canlarını kurtarabilir. Fabrikanın çevresinde barikatlar kurmuş olan karşı grevcilerin çemberini yarıp dışarı çıkabilmeyi ne yazık ki pek az emekçi kadın başarabilir. Fabrikada kapalı kalan 129 işçi kadın alevler içinde can verir.
Aynı yıl yine tekstil,tütün ve diğer endüstri kollarında kadın işçiler mücadeleyi devam ettirirler, işlerini bırakarak grev dalgasını sürdürürler.
Grevler 1909 yılında da devam eder. Manhattan'da tekstilde çalışan 20.000 kadın işçinin ilan ettiği grevde,binlercesi tutuklanır. Buna rağmen,grev önlenemez. İki ay süren grevin sonunda kadın işçiler kavgasını verdikleri hakları elde ederler;patronlar kadın işçilerin taleplerini kabul etmek zorunda kalırlar.
Amerikalı sosyalist kadınların inisiyatifiyle, kadınların seçme/seçilme hakkı, sosyalizm mücadelesi çerçevesinde "enternasyonal kadın mücadele günü" fikri doğar. Her şubat ayının sonuncu pazar gününün kadınların seçme/seçilme hakkı konusunda etkinlikler ve toplantılar düzenlenmesi kararı alınır.20 Şubat1909 günü Amerika'nın hemen hemen bütün kentlerinde "Kadınlar Günü" kutlamaları yapılır.1910 yılında sosyal demokrat partilerin Kopenhag'da düzenlediği ve 17 ülkeden 100'e yakın kadın delegenin katıldığı II. Enternasyonal Kadın Konferansı'nda Clara Zetkin' in girişimleriyle "II. Enternasyonal Kadın Mücadele Günü" resmen kabul edilir. Bu günün anlamı,dünyanın neresinde olursa olsun kadınlara uygulanan sömürü ve baskıya karşı mücadele yürütülmesi zorunluluğudur. Kadınların seçme/seçilme hakkını alması, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve emperyalist savaşa karşı mücadele bütün dünya kadınlarının ortak mücadele prensiplerinin başında yer almaktadır.
19 Mart 1911 günü,milyonlarca kadının katıldığı ilk "Enternasyonal Kadınlar Günü"Danimarka,Almanya Avusturya, İsviçre ve ABD'de gerçekleştirilir.1912 yılında, düzenledikleri yürüyüşlerle Fransız, Hollandalı ve İsveçli kadınlar da katılırlar Kadınlar Günü'ne. Kadınların seçme/seçilme hakkı ve günlük çalışma süresinin 8 saate indirilmesi, insanca çalışma koşulları ve daha yüksek ücret talepleriyle başlayan proleter mücadele, kadınların yürüttükleri mücadelenin temelini oluşturmaktadır.
1914 yılı, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kadınlar Günü' nün büyük toplantılar ve yürüyüşlerle kutlandığı son yıl olur. Bu yıl da önceki talepler yinelenir ve "savaşa karşı savaş" sloganıyla, başlayan Birinci Dünya Savaşı'na karşıt tavır alınır.
Birinci Dünya Savaşı'nın beraberinde getirdiği acılar ve dertler nedeniyle 1917'ye kadar Kadınlar Günü yürüyüşleri ve etkinlikleri birkaç yıl boyunca yapılamaz. Tâ ki, 8 Mart 1917 günü Petrograd'da greve gitmelerine kadar. Kadın işçiler, bu grevi Kadınlar Günü'nde başlatarak bu güne özel bir anlam kazandırırlar. Aynı gün metal işçilerine delegeler göndererek onların da greve katılmalarını talep ederler. Grev dalgası çok kısa bir süre içinde tüm kente yayılır; 8 Mart akşamına kadar yaklaşık 120.000 işçi bu grevde yerlerini alır. 1921 yılında toplanan II. Enternasyonal Konferansı'nda 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olması kararlaştırılır.
İki dünya savaşı arasındaki zaman diliminde kadınların talepleri ve 8 Mart Kadınlar Günü'nde yoğunlaştırdıkları mücadelenin içeriğini, serbest ve yasal kürtaj hakkıyla işçi kadınların hamileliklerinde ve anne olduklarında koruma altına alınmaları konuları oluşturur. Ayrıca, aynı işe eşit ücret, günlük çalışma saatlerinin ücretlerde düşme olmadan azaltılması gibi konularda kadın-erkek eşitliği konusunda getirilen istemlerdir.
8 Mart, bu gelişme içinde Enternasyonal Kadınlar Günü olarak dünya çapında yayılmıştır. Kadınlar Günü, bugün de, aynı başlangıçta olduğu gibi, politik haksızlıklara, savaşa ve faşizme, emperyalist sömürüye karşı; daha iyi yaşam ve çalışma koşulları, bağımsız ve sömürünün olmadığı bir düzen ve sınıfların ortadan kalktığı eşit bir toplum için verilen mücadele olarak algılanmaktadır.
Tüm dünya kadınlarının Kadınlar Günü'nde mücadeleyi devam ettirmeleri dilekleriyle!
SİBEL TÜRKER/HAMBURG
Dr. Magnus Hirschfield
Hitler'in yakın dostu ve SA adı verilen askeri birliklerin başında ünlü bir eşcinsel olan Ernst Roehm vardı. Naziler kendi aralarındaki eşcinsel ilişkileri gizlemek için eşcinsel karşıtı bir söylem kullanıyorlardı. Hatta muhalifleri Nazilere politik olarak bu yönden saldırıyorlardı. Bu arada Ernst Roehm'un da emrindeki birliklerin fazla güçlenmesi üzerine, aleyhlerindeki eşcinsel propagandalarına da son vermek için Haziran 1934'deki bir hafta sonu, sonradan "Uzun Bıçaklar Gecesi" olarak anılacak olan büyük tasfiye gerçekleştirildi. Bir kaç gün içinde başta Roehm ve diğer bazı SA liderleri olmak üzere yaklaşık 1.000 kişi öldürüldü.
İktidara geldiklerinde ise Magnus Hirschfeld'in kurduğu enstitü 6 Mayıs 1943 günü ani bir saldırıya uğradı ve yerle bir edildi. Bu hareket, Naziler tarafından "homoseksüellik virüsüne indirilen büyük darbe" olarak gösterilmişti halka. Ayrıca Naziler, kendi homoseksüellikleri ile ilgili bilgileri de ortadan kaldırmış oluyorlardı.
1871'de kabul edilmiş Reich Ceza Yasasının 175. maddesi "İki erkek ya da bir insan ve hayvan arasındaki doğal olmayan cinsel ilişki hapisle cezalandırılabilir ve vatandaşlık haklarından mahrum bırakılabilir" şeklindeydi. Hitler 1935'te bu kanuna yeni ve ağır maddeler ekleyerek kanunu genişletti. Savaş yıllarında ise Auschwitz, Treblinka, Sobibor, Majdanek gibi büyük toplama kamplarında, Yahudiler, Çingeneler, Ruslar, komünistler, savaş esirleri gibi grupların yanında kıyafetlerindeki pembe üçgenle işaretlenen eşcinseller de vardı.
Almanya'da Magnus Hirschfield'le hızlı başlayan eşcinsel hareketle birlikte Berlin dünya eşcinsel başkenti olarak anılmaya başlanmış ve daha o yıllarda birçok gey-lezbiyen barı açılmıştı. Ancak Nazilerin eylemleri sonucu Magnus Hirschfield hayatının geri kalanında sürgünde yaşamak zorunda kaldı ve eşcinsel hareketin gelişimi 1969 yılındaki Stonewall olaylarına kadar yavaşladı.
Robin Hood Gey miydi?
Robin Hood ve Sherwood Ormanı'nda saklanan arkadaşları belki de eşcinseldi!
İngiltere'deki Cardiff Üniversitesi'nde saygın bir öğretim üyesi olan Profesör Stephen Knight, Nottingham'da yapılan geleneksel Robin Hood Konferansı'nda araştırmalarının sonuçlarını "The Forest Queen" (Ormanın Kraliçesi) adlı makalesinde sundu.
Ondördüncü yüzyıl hikayelerinin uzun ve dikkatli incelemelere tabi tutulması sonucu Knight, Robin Hood ve adamlarının heteroseksist toplumda dışlanmış eşcinseller olduğu iddiasını ortaya attı. Lady Marian hikayesinin de on altıncı yüzyılda tarihçiler tarafından Robin Hood'u "düzeltmek" için eklendiğini de iddialarına ekledi.
London Times gazetesine verdiği röportajda Knight, anlatılan hikayelerin onun gey olduğunu doğrudan söyleyemeyeceğini çünkü toplumsal değerlerin buna izin vermeyeceğini ama buna rağmen hikayelerin birçok homo-erotik imgeler taşıdığını söyledi. Hikayelerin içinde geçen alt metinlere bakıldığında ormanın erkekliğin sembolü, mızrak ok ve kılıçların da fallik semboller olduğunu belirtti.
Konferansa ev sahipliği yapan Robin Hood Derneği üyelerinden gelen tepkiler farklıydı. Bazıları bu iddiaların kahramanlarının karalanmaya çalışılması olduğunu söylerken bazıları da Robin Hood'un gey gençler için çok iyi bir rol modeli olabileceğini söyledi.
Derneğin web sayfasında ise son derece ılımlı bir mesaj yayınlandı: "Robin Hood efsanesi birçok farklı şekilde değerlendirilebilir. Robin birçok insan için farklı sebeplerden dolayı özel biri olabilir. Zaten onu bir efsane yapan da bu yanıdır. İşimiz yargılarda bulunmak değil, her şeyi olduğu gibi kabul edip, herkesi ne düşünmek istediklerinde serbest bırakmaktır."
Derneğin bu iddiaya karşı çıkmayıp ılımlı açıklamalar yapmasının nedeni, araştırmayı yapan Knight'ın gerçekten alanında uzman ve son derece saygıdeğer bir tarihçi olması. Bu da iddiaların doğruluk ihtimalini güçlendiriyor. Bu durumda da artık geylerin yeni bir rol modeli var:
Robin Hood!
Nazi Almanyası'nda Eşcinsellik
Son yıllarda aktivistlerin çalışmaları, Martin Shaw tarafından yazılan Bent (Kırık) adındaki oyunla (filmi de çekildi) eşcinsellerin çektikleri su yüzüne çıktı ve anma günleri düzenlendi. Washington DC'deki "Holocaust Museum" eşcinsel katliamıyla ilgili belgeleri de sergilemeye başladı.
Çoğunlukla ölesiye çalıştırılmak suretiyle hayatlarını kaybeden 15 bin eşcinsel olduğu tahmin ediliyor. Geyler kamplara "gey" olarak bir sınıf halinde, büyük gruplarla gönderilmiyordu. Çünkü Museviler, Çingeneler ve Sırplar gibi bir etnik topluluk değillerdi. Tek tek yakalanıyorlardı ve kamplara grupların dışında gönderiliyorlardı. Bu da onlar için daha zordu.
İşte eşcinsellik hakkındaki 175 nolu Nazi kanunu:
"Başka bir erkekle cinsel ilişkiye giren ya da kendini başka bir erkeğe seks için kullandıran bir erkek hapisle cezalandırılacaktır. Taraflardan biri yapılan eylem sırasında 21 yaşından küçükse, mahkeme, özellikle önemsiz vakalarda ceza vermeme hakkına sahiptir.
eshcinsel.net
Semboller
Gökkuşağı bayrağının eşcinsel toplum tarafından ilk kullanımı 1978 yılında San Francisco Gay ve Lezbiyen Özgürlük Günü Yürüyüşü'ne rastlar. Hippi hareketinin ve zenci yurttaşlık hakları gruplarının simgeselliğinden esinlenen San Francisco'lu sanatçı Gilbert Baker, eşcinseller tarafından her yıl kullanılabilecek bir simge arayışı içinde gökkuşağı bayrağını tasarladı. Baker ve otuz gönüllü, yürüyüş için iki dev prototip bayrağı elle dikip boyadılar. Bayrakların, her biri farklı renkte, sekiz şeridi vardı, her renk eşcinsel toplumun farklı bir bileşenini temsil ediyordu: cart pembe cinselliği, kırmızı yaşamı, turuncu iyileşmeyi ve gelişmeyi, sarı güneşi, yeşil doğayı, cam göbeği sanatı, çivit mavisi uyumu ve mor maneviyatı. Bir sonraki yıl Baker, bayrağın 1979 yürüyüşünde kullanılmak üzere seri üretimi için San Francisco Paramount Bayrak Şirketi'ne başvurdu. Üretimdeki bazı kısıtlamalar yüzünden (cart pembe boyanın piyasada fazla bulunmaması gibi) pembe ve cam göbeği tasarımdan çıkartıldı, çivit mavisi yerine de çini mavisi konuldu. Altı renkli bu tasarım San Francisco'dan diğer kentlere de sıçradı ve kısa süre içinde eşcinsel bilincinin ve çeşitliliğinin dünyaca tanınan simgesi oldu. Hattâ, Uluslararası Bayrak Yapımcıları Kongresi tarafından da resmen tanındı. 1994 yılında, 9 metre eninde, 1.5 kilometre boyunda devasa bir gökkuşağı bayrağı New York Stonewall 25'inci Yürüyüşü'nde on bin kişi tarafından taşındı.
Gökkuşağı bayrağı benzeri simgelerin de yaratılmasına yol açtı: özgürlük yüzükleri ve iğneler gibi. Bayrağın bir çok farklı uyarlaması da yapıldı. Bunlar arasında, Amerikan bayrağını andıran yıldızlı bir uyarlama ve diğer eşcinsel simgelerin eklendiği tasarımlar sayılabilir.
AIDS'e Karşı Zafer Bayrağı, gökkuşağı bayrağının en altına siyah bir şerit eklenmesiyle oluşur. San Francisco kaynaklı bir grubun önerisiyle hayata geçen siyah şerit, AIDS'e kurban verdiklerimizin anısınadır. AIDS yüzünden ölmekte olan Vietnam Gazisi Çavuş Leonard Matlovich, AIDS'e kalıcı bir tedavi bulunduğunda, siyah şeritlerin tüm gökkuşağı bayraklarından çıkartılarak Washington'da bir törenle gömülmesini önermiştir.
Eşcinsellik
Eşcinsellerin anlamlı bir biçimde heteroseksüellerden daha erken gelişmelerini doğrulayacağız. Başlangıçta romantik bağlılık, düş kurma ya da uyarılma sözkonusu olduğunda eşcinseller heteroseksüellerden çok daha önce etkinleşirer. Eşcinsellerde bu gelişmeler 14 yaştan önce; heteroseksüellerde ise, heteroseksüel bir yönelime göre 14 ile 19 yaşları arasında başlar (Saghir ve Robins). Erkek eşcinsellerin ilk cinsel kaynaşmasının bir erkek çocukla olması şansı büyüktür (yaklaşık %80'i, Dannecker ve Reiche, 1974; Whitman, 1977).
Slater (1962) her iki cinsiyetten 454 eşcinsel üstünde yaptığı bir istatistik incelemede, eşcinsellerin genellikle yaşı geçkin bir annenin son doğan evlatlarından olduğunu buldu. Martensen-Larsen (1957) heteroseksüellerin 4 katı kadar eşcinselin 15 yaşından önce babalarını kaybettiklerini buldu.
Davison (1973), terapi uzmanının amacını ve hedefini belirlemesi için bir deneğin eşcinselliğinden kurtulmayı görmek istediğini açıklamasının yeterli olmadığını söylüyor: "Davranış terapisi uzmanları eşcinsel müşterilerine istemeleri durumunda bile cinsel yönelimlerini değiştirmeleri konusunda yardım etmemelidirler." Herşeyden önce gerçek sorunun nerede yattığını, deneği sosyal dışlamaya son verme gereksinmesine az ya da çok doğrudan sürükleyebilecek açıklanan bu değiştirme isteğinin ne anlama gelebileceğini bilmek daha uygundur. Böylece bazı terapi uzmanlarının eşcinselleri kendi cinsel yönelimlerinin olanaklarına en iyi uyum sağlatmayı öngördükleri anlaşılıyor
(Duehn ve Mayadas, 1972; Philipps ve çalışma arkadaşları, 1976).
Jacques Corraze © Que sais-je?
Eşcinsel çocuk kendini ilk başta heteroseksüel egemenlikten bir toplumun değerlerinin ve kurallarının dışında bulur. Öteki cinsten birine aşık olmak, onunla çıkmak, evlenmek ve çocuk yetiştirmekten oluşan toplumsal ritüellerle - bu eril ya da dişil tür tarafından belirlenmiş klasik rollere- eşit güçteki bir düşünceler ve arzular yığınıyla karşı çıkılır: Kendisiyle aynı cinsten birine aşık olmak, onunla çıkmak, birlikte yaşamak ve hayatını paylaşmak.
Tek bir eşcinsel bile yakından incelemediği bir hayatı yaşayamaz. Eşcinseller kendilerini eşcinsel olmayan hemcinslerinden daha bilinçli bir şekilde oluşturmak zorundadırlar; toplum tarafından sunulan bileşenleri gözden geçirmek ve eşcinsel kimliklerine uyanları seçmek durumunda kalırlar. Tek başlarına gerçekleştirdikleri bu yürüyüşte genellikle yardım ve destek almazlar. Ama yine de bu yürüyüşü gerçekleştirirler.
Marjinal olduğunu kabul etmek bir güç kaynağı olabilir. Marjinalin perspektifi hayaller kurma ve hakim kültür içinde kendini rahat hissedenlerin ulaşamayabilecekleri bir hayat düşleme özgürlüğü verir. Genç eşcinsellerin gündüz düşleri özel niteliklere sahiptir. Aynı şekilde, kültürel kurallara meydan okumaktan özel bir haz duyarlar. Bir diğer yönden, eşcinsellerin hayal güçleri hayatın temel sorularına cevap verebilme amacıyla çok uzaklara açılabilir: Kimim ben? Nerden geliyorum? Varlığımın anlamı nedir?
Dünyalar arasında yaşamak, eşcinseller içinm her zaman bir hayatta kalma stratejisi olan hayal gücünü ve taklit yapmayı gerektirir. Çocukluk ve ergenlikleri boyunca taklit yapmayı öğrenmiş olan - ister karşı cinsle ilgileniyormuş gibi yapmak, isterse kendi cinsiyle ilgilenmediğini iddia etmek olsun - eşcinseller yetişkinliklerine çok iyi bir taklit yapma özelliğini taşırlar. Ayrıca taklit etme yeteneğinin gelişip serpilebildiği bir zeka diriliğini de korurlar. Eşcinseller, eşcinsel olmayan topluma uyum sağlamak için eş, koca, aile, işadamı ya da herkesin gözü önündeki sosyal varlıklar olarak konularına hakim olurlar ve uzmanlaşırlar. Buna rağmen, her zaman o toplumla biraz mesafeli dururlar, gelenkesel toplumun ikiyüzlülüklerini, saçmalıklarını ve adaletsizliklerini farketmelerini sağlayacak bir şekilde, olaylara biraz dışarıdan bakarlar.
Aşkın nesnesi bir kişidir, cins değil.
Thomas Cowa
28 Eylül 2014 Pazar
Belgrad'taki "Onur Yürüyüşü"nde olaylar çıktı
LGBTİ üyelerinin yürüyüşü öncesinde Belgrad'ın ana caddeleri ulaşıma kapatıldı, bine yakın özel polis gücü ise zırhlı araçlarla ve yerleştirdikleri güvenlik barikatları ile hazır bulundular.
Saat 11 sıralarında 3 binin üzerinde LGBTİ üyesi ellerinde gökkuşağı bayrakları, “Biz de varız", “Sırbistan'da Demokrasi" yazılı pankartlarıyla ele ele tutuşarak fakülteler semtinden, Sırbistan Meclisi binası önüne yürüdüler.
Sırbistan Meclis binası önünde yapılan konuşmalarda , LGBTİ bireyleri artık dünyanın neredeyse her yerinde gerek hükûmet gerekse toplum tarafından kabul edilen bir hareket olduğu vurgulandı. Sırbistan Hükümetinden LGBTİ'nin yasalaştırılması istemi ortaya atıldı.
Yürüyüşte destek amacıyla ABD Büyükelçisi Michael D. Kirby, Belgrad Büyük Kent Belediye Başkanı Sinişa Mali, Demokratik Parti üyeleri hazır bulundu.
Saldırı engellendi
Sırbistan Meclis binası önünde LGBTİ üyelerinin eylemi sürerken, Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuciç'in kardeşi, Andreya Vuciç önderliğinde 100 üzerinde genç, LGBTİ üyelerine saldırmak için hazırlanırken Jandarma birlikleri müdahalede bulundu ve bu sırada Başbakanın kardeşi olan Andreya Vuciç gözaltına alındı.
Arka sokaklarda LGBTİ üyeleri ile bazı gençler arasında arbede yaşandı ve bu sırada 11 kişi yaralandı çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Araştırmalara göre Sırbistan'da homofobi ve transfobi her yıl yüzde 2 oranında artıyor.
İstanbul'da evlenen çift konuştu
Bir tekne kalabalık bir insan grubunu taşıyor. Kadehler beyazlar giymiş iki adama kalkıyor. Yüzler gülümsüyor. Tebrikler yağıyor. Beyazlar giyen iki adamın mutluluktan ağzı kulaklarına varıyor. Havada boğazın serinliği ama daha da önemlisi aşk var. Bu, yüzüğüyle, damatlıklarıyla, davetiyesiyle, romantik müzikleriyle bir düğün. Tek eksik nikah memuru. Gelin yok ama bu bir eksiklik değil. Çünkü iki damadı var bu düğünün. Hayatı birlikte paylaşmaya karar vermiş iki adam. En romantiğinden evlilik teklifi de var, bu arzuya tanık 90 davetli de. Eh durum böyle olunca bu aşka devletin “olur” demesine pek de gerek duymadan, onlar birbirine “evet” diyivermiş. Bu iki cesur adam 21 yaşındaki Ekin Keser ve 28 yaşındaki Emrullah Tüzün. Kimin kime aşık olabileceğine devlet karar verirken onlar özgürlüklerine sahip çıkmış. Aile cüzdanı sizin olsun deyip birbirine kenetlenen ellerini kendi belgeleri yapmışlar. El alem ne derse desin onlar çocukları gibi sevdikleri köpekleri Freddie, kedileri Marilyn, Monroe, Piaf ve İnci ile artık kocaman bir aile ve çok da mutlular. Birkaç saatliğine evlerine konuk olarak bu mutluluğa ortak olduk. Hikayeye dair merak ettiklerimizi sorduk. Keyifle ve gururla anlattılar.
“BEN BÖYLEYİM NEDEN KENDİMİ SIKAYIM?”
Emrullah 2 yaşından beri İstanbul'da yaşıyor. Aslen Kürt kökenli, 13 çocuklu ailesinin 8 oğlundan biri. Okulla pek arası olmadığını söylüyor. Küçük yaşlarda garsonluk yapmaya başlamış. Sonra ailesi giyim sektörüne girince o da dahil olmuş. 7 yıl sonra iflas ettiklerinde kendisini sorumlu hissetmiş, zor zamanlar geçirmiş. Eşcinsel kimliğini aile ve çevre korkusundan kontrol altında tutsa da cinsel yöneliminin her zaman farkındaymış. Ancak 25 yaşından sonra kendi deyimiyle gizli saklı merdivenini aşmaya başlamış. “Ben böyleysem, bunu da gerçekten yaşamak istiyorsam neden kendimi bu kadar sıkayım, kapalı tutayım.” diye düşünmüş. Tam bu zamanlarda da karşısına hayatının aşkı Ekin çıkmış.
“HİÇ BEN YANLIŞIM DEMEDİM”
Ekin ise aslen Hatay'lı ve Arap kökenli. Güzel sanatlarda üçüncü sınıf öğrencisi. Kendisinden gayet emin bir şekilde “Ben kendimi bildim bileli erkeklere ilgi duyuyordum” diyor. Erkek muhabbetlerini hiç sevmezmiş. 12 yaşında da ailesine açılmış. Bunun üzerine ailesi hormon testleri filan yaptırmış ama görmüşlerki hormonla ilgisi yok. Babası kabullenmemiş durumu. Anne yüreği ise yalnız bırakamamış oğlunu. Okulu seven, başarılı bir öğrenciymiş. Cinsel yönelimi ona eğitim hayatında zor zamanlar yaşatmış elbette. Öğretmenlerinden ve sınıf arkadaşlarından hakarete varan ifadeleri ve imaları sıklıkla işitmiş. Ama hiçbir zaman “Ben yanlış mıyım” dememiş. Liseye dair bir anısını anlatıyor gülerek, “Bir gün kız arkadaşlarımla merdivende oturuyorduk. Psiklolojik danışmanlık hocam yanımıza geldi ve parmağını sallayarak 'Seni kızlarla çok görüyorum' dedi. Düşünebiliyor musunuz, kendisi psikolojik danışmanlık hocasıydı.”
Tanışma hikayeleri de tamamen tesadüfe dayalı. O tesadüfi günü şöyle anlatıyor Ekin:
“Taksim’de hiç istemeye istemeye bir açılış partisine gitmiştim. Sadece 5-6 erkek vardı ve arkadaşımla dans ederken Emrullah’ı gördüm. Ne kadar tatlı çocuk dedim. Arkadaşım sonra kapmış Emrullah'ı 'Haydi tanışın' diye yanıma getirdi.”
“KARŞILAŞTIKTAN SONRA HİÇ AYRILMADIK”
Peki ya sonra tekrar nasıl bir araya geldiniz diye soruyorum, “Bir daha hiç ayrılmadık ki” diyor Emrullah ve anlatıyor:
“Ertesi sabah Ekin’de kahvaltı yaptık. Uyandığımda karşımda kocaman bir Hatay sofrası buldum. Sonra da 3 yıl boyunca hiç ayrılmadık zaten. Hep aynı evde oturduk. Bunu hiç konuşmadık, hiç kararlaştırmadık. İçimden birşey doğru yaptığımı söylüyordu ve ben de hiç sorgulamadan devam ediyordum. Çok hızlı bir şekilde yaşadık herşeyi ve daha sonra rayına bıraktık. Güven aramızdaki en önemli şey.”
“EVLİLİĞİ ÜÇÜNCÜ AYDA KONUŞMAYA BAŞLADIK”
Henüz ilişkilerinin üçüncü ayında bir arkadaşları sohbet arasında “Sahi siz niye evlenmiyorsunuz?” diye sorunca evlilik fikri de bir anda düşüvermiş akıllarına.
“İlişkimize bir zaman biçmiyorduk 5 sene ya da 50 sene gibi. Zaten beraberdik ve hepberaber olacağız. Bu yüzden 'Evlenelim' dedik. Zaten herşeyimiz beraber. İlla bir kağıt olması gerekmiyor. Bir arkadaşımız muhabbet arasında konuyu açmıştı. Laf arasında 'Şöyle yapsak güzel olur mu' filan diye konuşurken Ekin'le beraber ciddi ciddi konuşmaya başladık. Biz bunu yapalım ve eşcinsel ilişkiler de sadece sevgililik olarak kalmasın düşüncesindeydik” diyor Emrullah.
Ekin ve Emrullah çifti bu kararlarında en büyük gücü de Silo felsefesinden almış. Arjantinli düşünür Mario Luis Rodriguez Cobos'un temeli “evrensel hümanizm”e dayanan düşünce akımı Silo onların hayatlarında önemli bir etkiye sahip. Silo'nun hümanist hareketi sayesinde dünyanın pek çok ülkesinden dostlar edinmişler. O dostları da onlara bu düğünü yapabilmeleri için ellerinden gelen her türlü desteği vermiş. İlk başta düğünü bir villanın bahçesinde yapmak istemişler. Ancak masrafın büyük olacağına karar verip bir yıl beklemişler. Silo felsefesinde gökyüzüyle temas kurmanın önemli olmasından dolayı daha sonra teknede karar kılmışlar. Evlilik hep akıllarının kenarındaymış, hatta yüzükleri de beraber seçmişler ama romantik bir evlilik teklifi de ilişkilerinde eksik kalmamış. O özel günü önce Emrullah, sonra Ekin anlatıyor:
Emrullah:
- Yüzükleri birlikte beğenmiştik ama organizasyonu benim yapacağım fikrinde anlaşmıştık. Zaten birlikte yaşıyoruz ama bunu bir coşkuya çevirmek istedim. Bazen süprizler güzeldir ilişkiye de tat katar. Süprizi yapacağım gün Ekin çalışıyordu ben izinliydim. Birkaç arkadaşımı eve yönlendirdim. Cepte para kısıtlı. Kendi içimde baya stresliyim. Oturdum hemen şiirsel bir metin yazdım. Müziği ayarladım. Müzik çalarken şiiri okumaya başladım. Şiiri kaydettik bilgisayara. Sonra dışarı çıkıp son paramla bir yalancı orkide buketi yaptırttım. Üstüne not yazarak kapının girişindeki tavana astım. Kapıdan salona kadar koridor boyunca mumlar dizdim. Salondaki masanın tam ortasına da bilgisayarı koydum. İçerisi baya hoştu. İki arkadaşımı da Ekin’i işten çıkınca oyalaması için ayarlamıştım. Arkadaşlarımız da yanımızdaydı. Hatta çoğunluğu heteroseksüeldi. Herkes evde biryerlere saklandı. Sonra Ekin şaşırarak içeri girdi laptopu gördü. Play tuşuna bastı. Şiir sonlandığı anda arkasında belirip yüzüğü uzattım. O bana sarılınca bütün arkadaşlar çıkmaya başladı.
Ekin:
- Tamamen süprizdi. Çok heyecanlıydım. Böyle bir şey beklemiyordum. Çok tatlı bir gündü. Emekle vaad edilen, inşa edilen herşey çok güzel.
Ekin Emrullah'ın ona yazdığı şiiri de Kürtçe'ye çevirip göğsüne dövme yaptırtmış daha sonra.
“ONLARI EVLENDİREN BİZ DEĞİLİZ”
Çiftin düğünü de emek dolu. Davetiyeleri kendi elleriyle hazırlamışlar. Davetiyedeki karikatürü bir arkadaşları çizmiş. Gömleklerini çok yakın bir arkadaşları dikmiş. Damatlıklarını da çocukluk arkadaşları seçmiş. Düğün günü de maceraları eksik olmamış. Trafik kilitlenince kendi düğünlerine geç kalıyorlar. Kadıköy'den Eminönü'ne vapurla geçmeye karar verip üzerlerinde damatlıklarla yola çıkıyorlar. Yanlarında Ekin'in nedimeleri ve Emrullah'ın sağdıcı onlara destek oluyor. Yol uzayınca haliyle karınları acıkıyor yetişip bir çikolata getiriyorlar. Eminönü iskelesinde çikolata yiyen iki damat görenler de reklam filmi çekildiğini sanıyor. Sonunda düğünün yapılacağı tekneye ulaşıyorlar. 120 kişi davetli. 90'ı orada. İçlerinde Emrullah ve Ekin'in ailesinden gelenler birkaç kişi de var. Alkışlar eşliğinde tekneye adım atıyorlar. Kokteylin ardından törene geçiliyor. Silo felsefesine göre ilk önce Ekin ve Emrullah “iyi hissediş seromonisi” gerçekleştiriyor. Ardından da düğün seromonisi. Seromoni sırasında şu cümle dikkat çekiyor: “Onları evlendiren biz değilizdir, kendileri topluluğumuz önünde evlenirler.” Eşlere tek tek “Senin için bu evlilik nedir?” diye soruluyor. Emrullah ve Ekin kendileri için evliliğin anlamını açıklayan metinlerini ayrı ayrı okuduktan sonra tören sonlanıyor. Sonrası alışkın olduğumuz düğünlerden pek de farklı değil. Ekin ve Emrullah Edith Piaf'ın “Padam” şarkısıyla düğün danslarını yapmışlar. Heyecandan elleri ayakları birbirine dolanmış. “Hiç güzel yapamadık” diye yakınıyorlar hala. Daha sonra para ve takı merasimi yapılmış. Halay çekmeyi de ihmal etmemişler.
Düğün oldukça eğlenceli geçmiş, ancak onlar için herşey toz pembe değil elbette. Birçok tehdit aldıklarını belirtiyorlar. Aile fertlerinden de, sosyal medyadan da ölüm tehditleri geliyormuş. Ancak bu cesaretlerini kırmamış. “Aktivizmi her zaman destekledik ve bir nebze içinde yer almak istedik. Yaptığımız şeyle gurur duyuyoruz. Başımıza birşey gelirlerse bizi renkli bir şölenle uğurlasınlar” diyorlar.
“BİZ VARIZ, HEP OLACAĞIZ”
Günün birinde çocuk sahibi olmayı da isteyen Ekin ve Emrullah çifti sohbetimizin sonunda tüm cinsel yönelimi farklı bireylere şu mesajı veriyor:
“Gerçekten korkmasınlar. Biz varız hep olacağız. Bizi yok edebilirler. Ama bu hareketi yok edemezler. Çevre ve toplum sizi her halükarda sizi rencide etmeye ve aşağılamaya hazırdır. Sadece siz buna aldırış etmediğiniz zaman sorun yok demektir. Herkes kendine ve çevresindeki renklere saygı duysun. O zaman istenilen bir yerde yaşar herkes. Bütün herkese de bizi destekleyen arkamızda olan herkese sevgilerimizi yolluyoruz.”